Konya’nın kalbi sayılır.

Konya Hükümet Konağı bu mahallemiz sınırları içerisinde.

Sarraflar da bu mahallemizde.

Nereden bakarsanız bakın Konya’nın idarî ve ticarî yapıları bu mahallede kümelenmiş vaziyette.

Konya bu mahallemizden idare ediliyor dense yeridir…

Hafta sonu bu mahallemizi son ahvalini görmek için biraz dolaştım.

İlk giriş yerim Bedesten Çarşısı’ndan ve Şükran Mescidi ile yıkılan katlı otoparkın arka taraflarından dolaşarak Hakimevi’ne çıktım. Baktım yıkım işleri su sıkılarak devam ediyordu.

***

Gençlik yıllarım Muhacir Pazarı’nda geçtiği için çarşıya giderken eski Vali Konağı’na kadar uzanan Yavuz Sultan Selim Caddesi’ni kullanarak Selimiye, Kalecik ve Kalecelp ve İhtiyareddin mahallelerinden geçerek Balıklı Çeşmesi’nde biraz serinlerdim. O sokağı takip ederek yâ Vakıflar Çarşısına, ya eski matbaacılar ve balıkçıların olduğu yere veyahut da Bedesten çarşısına kunduracılara, sarraflara, kuru yemişçilere veyahut da Kadınlar pazarı, PTT Merkez binası, Merkez bankası ile Kapu, Aziziye, Hacı Hasan, Şerafeddin ve İplikçi camilerine ulaşırsınız.

***

Türkiye Selçuklu Devleti’nin payitahtı Konya’nın eski mahallelerinin bulunduğu Şükran Mahallesi’nde 70’e yakın tarihî sokak isimleri var. Cadde ve sokaklarıyla buradaki Selçuklu’dan kalma tarihi mabet ve serleriyle Şükran Mahallesi, Konya tarihinin silinmez izlerini de barındırması açısından çok önemli.

Meram Belediyesi, Konya’nın kalbine bir neşter vuruyor.

Adına “Kentsel Dönüşüm” diyorlar.

Bu ‘sel’li ve ‘sal’lı kelimeleri her ne kadar hoşuma gitmese de kullanmak zorunda kaldığım için bu ve buna benzer kavramları hiç sevdiğim de söylenemez.

Değil Konya’da Türkiye’de bile bu “Kentsel Dönüşüm” Batı’daki gibi tam anlamıyla uygulandığı söylenemez. Buna örnek olarak imara açılan Bosna ve Gödene Meram Toki gösterilebilir. Daha başka müsbet olmayan örnekler de gösterilebilir.

Şehir ve şehircilik kavramı apayrı bir mefhum.

Medine’ye ve Türklerin anayurdu Türkistan’a kadar götürülebilir.

***

Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, akıllı bir kadın.

Konya’nın kalbine neşter vururken tarihî mahallelerin sarmaş dolaş olduğu Şükran Mahallesi’nde, Bedesten Çarşısını da dahil etmek suretiyle oradaki yapılara uygun iki katlı görünümlü üç katlı haneleri kondurmadan evvel buradaki yapı dönüşümünü incitmeden, kırmadan gerçekleştirmek ve kazma vurulurken ortaya çıkan o tarihi eserden başka tarihi eserlerin olma ihtimalini de göz önüne alarak bu bölgede arkeolojik kazılara müsaade etmesi de takdire şâyan güzel bir şey.

Eskiden Akyokuş’tan sonra Konya’nın merkezdeki tek yokuşu sayılan ve Konya dışından gelecek misafirlere adres tariflerinde kullanılan, günümüzde Suriyeli muhacirlerin gelmesiyle “Halep Caddesi” olarak anılmaya başlanılan Sahip Ata Külliyesi’nin karşısındaki cadde ve yokuşun sağında ve solunda kalan binalar da yakın bir zamanda yıkılmış olacak. Eski Lârende Caddesi’yle birlikte Şükran Mahallesi, daha değişik bir yapılanmaya doğru evrilecek.

II. Kılıç-Aslan’ın Selahaddin Eyyubi’ye elçi olarak gönderdiği büyük devlet adamı, emir ve vezir İhtiyareddin Hasan’dan adını alan İhtiyareddin Mahallesi ile yıkılan dış surlardan isimlerini alan Kalecik ve Kalecelp mahalleleri de Selçuklu’dan bize intikal eden tarihî mahallelerimiz. Bu adların yaşatılması elzemdir.

Adının nerden, niçin, nasıl ve kim tarafından konulduğunu araştırmama rağmen bir türlü bulamadığım ve çıkartamadığım “Şükran” çatısı altında, diğer tarihî mahallelerin neden birleştirildiği hususu da elbette araştırılmaya değer.

Ecdadımız Selçuklu'nun izlerini taşıyan mahallelerimizle birlikte Şükran Mahallesi, dilerim başkalarını kıskandıracak şekilde bir yapılaşmayla birlikte güzel bir çevre ve çehreye kavuşur.

AZİZİM DİYOR Kİ…

Kökeni Arapça olan ve “iyilik bilme, gönül borcu, minnettarlık” anlamlarını taşıyan Şükran Mahallesi’ni yeni bir görünüme kavuşturan Meram belediye Başkanı Fatma Hanıma; biz, işte o zaman şükran ve muhabbetlerimizi sunmuş olacağız.