HAFTANIN ilk günü hiç kimseyi kızdırmak gibi, üzmek gibi bir düşüncemiz asla yok. Her evin her ailenin kendi bir hikayesi var. Şehri yöneten insanlarımızın siyasilerimizin ayrı, ayrı problemleri var. İş dünyasından küçük esnafa kadar dert bir değil elvan elvan. Ülke deseniz her yanımız düşmanlarla çevreli. Bu durumda bizler niye birbirimizi üzeriz ki? Onun için kimseyi üzmek gibi bir lüksümüz olamaz. Ama bizler sadece iyi niyetle güzel yapılacak şeylerin daha iyi anlaşılabilmesi için elçi olmaya kamuoyunu bilgilendirmeye dolayısıyla basın görevini birazcık da olsa yerine getirmenin heyecanı içerisindeyiz. Bugün niye kendimizi bu konuyu yazma mecburiyetinde hissettik? Bizim pek çok şehirde ülkede olduğu gibi güzel Antalya’mızda da Konya sevdalısı, Türkiye sevdalısı gönlü büyük samimi dostlarımız var. İşte bunlardan Okan Şenkal kardeşim cuma günü aşağıdaki şu metni ve fotoğrafları bize gönderiyordu; “Uğurcum; Yıkılacak olan Konya eski stadyum yeri ve çevresinde yapılabilecek istimlak restorasyon çalışmaları gündemdeyken bu alan şehrin tam ortasında yemyeşil bir Central Park gibi olsun… İçinde büyük göletler olsun. 7/24 hayat olsun, atlı polisler, atlı zabıtalar görev yapsınlar… Çocukların ellerinde uçurtmalar anlam kazansın. Bu proje hayata geçsin. Konya’mızın iklimi değişsin, göçmen kuş hayatı zenginleşsin, açık hava doğal canlıların uğrak yeri, kuş cenneti olsun. Çocuklarımız için doğal tabiat okulu olsun. Konya nefes alsın. Bu görüşte isek lütfen kamuoyu oluşturulmalı sizlerin önderliğinde bu konunun gündemde tutulup uygulanmasını isteyenlerdenim. Yapmazlar, yapamazlar biliyorum, doların yeşili daha çok sevilir. Artık doğanın yeşilini sevme zamanı çoktan geldi geçiyor. Uğurcuğum sevgili arkadaşım Konya ve ülkemiz sevdalısı olduğunu çok iyi bilen dostunum. Yine de paylaşalım. Selam ve saygılarımla.”

Bu dostum mesela Konyaspor maçı içinde bu hafta Akhisar’da idi. Bizim dostlarımız her şeyleri ile böyle dört dörtlüktürler. Allah kendilerine selamet versin.Dün bu yazıyı yazmak için bilgisayarın karşısına geçtiğimiz zaman Okan’ın göndermiş olduğu Central Park'ın bilmeyenler görmeyenler için şöyle kısaca tanımını yapmak için aşağıdaki satırları kopyaladım; “Central Park, Amerika Birleşik Devletleri ve New York hakkında çok az bilgi sahibi olanların bile tanıdığı ve merak ettiği, onca hareketin içinde ısrarla sükûtunu koruyan, içine atılacak bir tek adımla sakinliğin ve huzurun kapılarını aralayan görülesi bir yer. 1850 yılında yapımına başlanan bu park, ABD’nin peyzaj ve düzenleme çalışmalarıyla kurulan ilk parkıdır. 1853 yılında açılışı yapılmış olsa da çalışmalar, 15 yıl boyunca devam etmiş. Kuruluş hedefleri arasında bulunan Avrupa’daki benzerlerine ulaşma ve New York zenginlerini kapalı salonlardan kurtarıp açık hava aktiviteleri yapabilecekleri bir alana kavuşturma hayali, zamanla kendini aşmış ve günümüzde her yıl 25 milyon kişi tarafından ziyaret edilen dünyaca ünlü bu parkı New York’a kazandırılmış. Şöhretinin dünyaya yayılmasındaki en önemli faktör, şüphesiz birçok Amerikan filmine ev sahipliği yapmış olması. Manhattan’ın en yüksek kiralı evleri Central Park manzaralı olanlardır. Eğer bir rehber eşliğinde bu parkı gezerseniz dünyaca ünlü Hollywood yıldızlarının civardaki evlerini de dışarıdan görebilirsiniz. Central Park toplam 800 metre eninde 4 kilometre uzunluğunda bir alan üzerine kuruludur. 120 farklı bitki, 26 binden fazla ağaç ve 130 hayvan türüne ev sahipliği yapmaktadır. İçerisinde 21 oyun alanı, 51 heykel, 36 köprü ve kemer bulunmaktadır. Ayrıca bu parkı ziyaret edenlerin güzel vakit geçirebilmeleri için düzenlenmiş üç büyük göl, oldukça büyük bir hayvanat bahçesi, spor alanları, yürüyüş parkuru, konser alanları ve kış aylarında hizmet veren buz pateni pistleri de parkın sınırları içinde yer almaktadır.”

………………

Bu parkı ben de gördüm, Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tahir Akyürek Bey de gördü. Şehri yöneten eski yeni pek çok yöneticinin sanayicinin iş adamının, spor adamının burayı gördüğünü biliyorum.

…………..

Central Park’tan bizim eski Atatürk Stadyumuna geliyoruz.2 ve 3 nolu sahalar yıkılacağı için yüzlerce eski spor ve spor adamının şehirde de belli bir kesimin siyasi olarak değil vicdanen çok üzüldüğüne inanıyorum. Ve şunu da biliyorum ki bu seçim öncesi olmasa da seçimin ardından Atatürk Stadyumu da yıkılacak. Kim ne kadar üzülürse üzülsün, isterlerse kendilerini yaksınlar bu iş böyle olacak. Tabii şunu da biliyorum ki şehri yöneten siyasiler ve bürokratlar iyi niyetli olarak bu spor sahaları, salonlar, alanların alternatiflerini önce yapıyorlar hazırlıyorlar. Peki de burası ne olacak? En zor soruda bu zaten. Şahsen ben lüzumsuz hangi İstanbul şirketlerinin burası için alternatifli cazibe projeleri hazırladığını biliyorum. Hatta bir maket bile gördüm. Burası çok iyi olacak inşallah. Ve şuna inanıyorum Allah’tan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yüksek binalara karşı ve yeşil alana olan hassasiyetini defalarca AK Partili Belediye Başkanlarına söyledi. Belki bizler sizler farkında değilsiniz ama Tahir Başkan, Uğur İbrahim Altay, Mehmet Hançerli, Fatma Toru Hanımefendi artık şehir merkezinde yüksek katlı binalar için kesin talimatla çalışıyorlar. Konya’ya dünyaca ünlü bir park kazandırılabilir mi? Biz de bugün dostum Okan’ın bizi Antalya’dan ikazı ile bizde de böyle olabilir mi diyelim istedik. İnşallah suç işlememişizdir.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Okudukça bilgi düzeyin, yaşadıkça kırmızı çizgin, güvendikçe yenilgin, yenildikçe sezgin artar.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Atlıhan Kavşağını kucaklarındaki bebeklerle istila eden kadın dilencilerden temizleyebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.