Uçamayan şehir Konya
Yeni yılın ilk iş günündeyiz…
Herkese hayırlı, bereketli, sağlıklı, huzurlu, bol kazançlı bir yıl dileyerek başlayalım söze…
Geride bıraktığımız 2022 yılında kronikleşmiş birçok sorunun yeni yıla geçmeden çözüme kavuştuğuna şahitlik ettik. Örneklendirecek olursak, emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili sürecin nihayete erdirilmesi kronikleşmiş olan gündem konularından biriydi ve nihayete erdi.
Konya özelinde baktığımızda ise yine uzun yıllardır var olan ve kronik bir şehir sorunu haline gelen belli başlı konuların henüz çözüme kavuşmadığına şahitlik ediyoruz.
Hadi bir örnek de buna verelim…
Konya’nın uçamama sorunu…
Özellikle akşam günün bitmeye yaklaştığı vakitlerde başlayıp, sabah günün ağarmaya döndüğü alacakaranlık vakitlerinde Konya genelinde yoğun sis bulutlarının hakim olduğunu görürsünüz.
Konya’nın coğrafi konumundan kaynaklı olduğunu söyleyebilirsiniz.
Konya’nın makus talihi budur diyebilirsiniz.
Kış şartlarına bağlı olarak Konya’nın havasının kirli olduğunu ifade edebilirsiniz.
Mesele sorunun ne olduğu değil, sorunun doğurduğu başkaca sorunlar ve çözümü için atılması gereken adımlardır.
Ticarette kabuğunu kıran, turizmde olduğu yerde durmayıp sürekli hedef güncellemeleri yapan, insan sirkülasyonunun en yoğun olduğu şehirler sıralamasında başı tutmasa da oldukça iyi bir konumda yer alan Konya, ne hikmetse uçmayı bir türlü beceremedi.
Konya’dan kalkacak yahut Konya’ya inecek olan uçaklar, ‘olumsuz hava koşulları nedeniyle’ ya seferlerini iptal ediyor, ya seferler bir hayli gecikmeli gerçekleştiriliyor, ya da Konya’ya yakın şehirlere uçaklar yön değiştiriveriyor.
Konya Havaalanı’nda hafif bir sis görülsün, bilin ki seferler aksayacaktır, iptal olacaktır…
Yıllardır devam eden bir sorun bu.
Şehrin bir ayıbı.
Bir cihazdan söz ediliyor. Bu cihazın üst versiyonunun yerleştirilmesi halinde uçakların rahat bir şekilde iniş kalkış yapabileceği ifade ediliyor. Bu ifade edilirken de hava şartları itibariyle emsal şehirlerde yapılan uygulamalara dikkat çekiliyor.
Konya’nın var olan potansiyelinin harekete geçirilebilmesi için öncelikle ulaşım sorununu aşmış, ulaşabilen ve ulaşılabilir bir şehir olması gerekiyor.
Evet, kabul ediyoruz.
Şehrimizi Ankara, Eskişehir ve İstanbul gibi büyük şehirlere bağlayan hızlı tren hattı şehir adına çok önemli bir kazanım. Bu hattın Karaman’a kadar uzanıyor olması, gelecekte Mersin Limanı’na dahi bağlanabileceğimiz konusunda ipuçları da veriyor. Ancak yeterli mi diye sorarsanız, kanaatim yeterli gelmediği yönünde.
Ticari kapasitemizi artırmak, turizmden aldığımız payı daha üst seviyelere taşımak, Konya’nın yıldızını daha çok parlatmak, dünyaya tam manasıyla açılmış bir şehir olan Konya modeli ortaya koymak gibi hedeflerimize ulaşmak istiyorsak, Konya’nın uçamama sorununu hızlıca çözmemiz gerekiyor.
Şehrin yerel idarecilerinden, merkezi idarenin Konya amiri olan Konya Valisi’ne, İlgili bakanlıklardan, Konyalı hemşerilerimiz Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya, iktidar – muhalefet ayrımı gözetmeksizin tüm Konya milletvekillerine ve Ankara’daki Konyalı bürokratlara bu konuda çok önemli görevler düşüyor.
Yetmiyor…
Şehrin her alanda ticaretine yön veren, öncülük eden Konya Sanayi Odası, Konya Ticaret Odası, Konya Ticaret Borsası, MÜSİAD, ASKON, ASRİAD, TÜMSİAD gibi sivil toplum kuruluşlarının da var olan ve kendileri de bizatihi zaman zaman aynı sorunla karşı karşıya geldikleri bu sorunu aşmak ve Konya’yı uçurmak için daha büyük bir çaba içerisine girmeleri gerekiyor.
2023 yılı umarım, gidip gördüğümüz başka şehirleri kıskandığımız değil, kıskanılacak bir şehir olmamız için gerekli girişimlerin yapıldığı bir yıl olur.
2023 yılı umarım, Konya’nın hedeflerine emin adımlarla ilerlediği, hedefe ulaşmak için gerekli altyapısını sağladığı bir yıl olur.
2023 yılı umarım, Konya için kazanımlarla dolu, 2022’de ve öncesinde yaşanan sorunların bir bir aşıldığı ve geleceği daha büyük bir özgüvenle kucakladığımız bir yıl olur.
KEŞKE YER YARILACAĞINA GÖK YARILAYDI!
Geçtiğimiz hafta Altınekin ilçesine bağlı Dedeler Mahallesi’nde yerleşim yerine yakın bir konumda meydana gelen toprak kırılmaları, beraberinde yer yarıklarını da getirdi. Kilometrelerce uzunluğa ulaşabilen bu yer yarıklarının nedeni araştırıldığında varılan nokta, yeraltı su seviyesinin bir hayli çekilmiş olmasıydı. Allah’ın rahmetine her zaman muhtacız. Ama bu dönemlerde suya olan ihtiyacımız da had safhaya ulaşmış durumda. Altınekin’de yaşanan yer yarıkları bunun bariz göstergesi. Keşke diyoruz, yer yarılacağına gök yarılsa da yüce Allah rahmetini üzerimize bolca serpiştiriverse.
Hayırlı haftalarınız olsun…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.