Rasim Atalay

Rasim Atalay

Konya’nın 50 yıllık suyunu kim içti?

Konya’nın 50 yıllık suyunu kim içti?

Bugünlerde Konya’yı yönetenlerin ana gündem maddesi su…

Susuzluk…

Su kıtlığı…

Şehrin muhtelif yerlerinde, herkesin görebileceği açık alanlarda su tasarrufu yapılması gerektiğine vurgu yapan, suyun önemine işaret eden, Konya’da bu şekilde devam ederse su kıtlığı yaşanabileceğine işaret eden dikkat çekici bilgilendirmelere yer veriliyor.

Nasıl yer verilmesin?

Şehrin su ihtiyacını karşılayan en büyük kaynaklardan biri olan Altınapa Barajı boşalmış, doluluk oranı yüzde 11’e kadar düşmüş. Yetmemiş, Altınapa’yı ve dolayısıyla şehri besleyen bir diğer baraj olan Bağbaşı Barajı’ndaki doluluk oranı yüzde 17’ye kadar düşmüş.

Bu önemli hususla ilgili geçtiğimiz günlerde Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay bir açıklama yaparak verileri paylaşmış ve tüm Konya halkını su tasarrufuna davet etmişti.

Bolluğun olduğu dönemlerde bile suyu tasarruflu kullanmak gerektiği hakikati ortada… Sadece suyu mu? Tükettiğimiz her şeyde tasarruf etmemiz gerekiyor.

Ancak mesele su olunca insanların yaklaşımı daha pozitif oluyor. Ben öyle inanıyorum ki bu çağrılar boşa gitmeyecek, su tasarrufu konusunda Konya üzerine düşeni yapacaktır.

Şunu da çok iyi biliyoruz ki, tüm şehir konutları, iş yerleri, sanayi tesisleri ile bir bütün olarak her gün, istisnasız bir şekilde tasarruf konusunda ekstra bir ehemmiyet gösterse de kırsal kesimde tüketilen suyun yüzde 1’i kadar bile etmeyecek bir karşılık verecektir.

Bu nedenledir ki asıl tasarrufun kırsal kesimlerde, tarımla uğraşanların yoğun olduğu bölgelerde yapılması gerekir.

Çarşambanın geleceği perşembeden belliydi… Şehirde su sıkıntısının amma bugün, amma yarın bir şekilde yaşanacağını az çok hepimiz biliyorduk. Biliyor olmamız bize fayda sağlamazdı, sağlamadı da… Gereğini yapmak gerekiyordu. Gereği ise 100 metreden çektiğimiz su bittiğinde 200-300-500 metre derine inip olmayan suyun dibini sıyırmaya çalışmamaktı.

Su sorununa köklü çözüm bulmak adına önemli projeler geliştirildi. İcraata dönüşenleri de var, bekleyenleri de…

Tarih, 21 Mayıs 2013…

Dönemin Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, KOSKİ Genel Müdürlüğü’nün Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada KOP çerçevesinde Mavi Tünel ile Konya’yı besleyen barajlara havza dışından getirilecek olan su projesinden bahsederken, Konya’nın 50 yıllık su ihtiyacının bu vesileyle giderildiğini anlatmıştı. 2050 yılına kadar Konya’nın içme suyunun garanti altına alınmış olduğu vurgulanmıştı.

Yıl 2025…

Üzerinden 13 yıl geçmiş… Bahsedilen menzile 25 yıl daha var… Ancak şimdilerde su yokluğundan, susuz yazdan bahsediyoruz.

Zemheride susuzluk çağrısı yapılıyorsa sıkıntının ne kadar büyük olduğunu anlamak ve yaz döneminde olası su kesintilerine psikolojik olarak kendimizi bugünden hazırlamak icap ediyor bu şartlarda.

Tabi bugünden yarına nelerin değişebileceğini bilmiyoruz. Rabbimin hazinesinde bol… Veriverir rahmetini, bugün gündemimizde olan su sorunu bir anda rafa kalkıverir. Orası ayrı… Ama Allah isterse verir diyerek de bugünün susuzluk gibi önemli bir sorununu yok sayamayız.

Buradan şunu anlıyorum, ya bahsedildiği gibi Konya’nın 2050 yılına kadar içme suyu garanti altında değildi, ya da öyle büyük israf ettik ki 50 yıllık suyu 12 yılda tükettik, bitirdik…

DSİ’nin takibinde olan, fizibilite projesi olumlu çıkan bir diğer su hikayesi de Kızılırmak’ın suyunun Konya’ya aktarılması konusuydu. Hirfanlı Barajı’ndan Konya’ya suyu getirmek üzere yapılan fizibilite çalışmasının özünde Konya Ovası’nın özellikle kuzeyindeki tarım arazilerini suyla kavuşturma düşüncesi hakimdi.

Susuzluk konusundaki korkunç gerçeklerin farkına varıp bugünlerin iyi günlerimiz olduğunu anlayabilmek için illa ki su yokluğunu görmemiz, yaşamamız mı gerekir? İnşallah Hirfanlı’dan Konya’ya getirilecek su projesi en kısa zamanda hayata geçer. Ve inşallah bu su, çiftçiler bana kızmasın ama tarımsal sulamada değil, 2,5 milyonun üzerindeki Konya nüfusunun su ihtiyacını karşılamak için kullanılır.

Ez cümle şartlar ne olursa olsun, biz tasarrufu elden bırakmayalım. Önemli olan varlıkta yokluğu düşünerek israf etmeden tüketebilmek. Allah bizi yoklukla sınamasın. Cumanız hayrolsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
    Rasim Atalay Arşivi
    SON YAZILAR