YENİ EĞİTİM MODELİ ÜZERİNE-FİNAL
“Yeni Eğitim Modeli Üzerine” başlığı altında 9 bölümden oluşan bir değerlendirme yazısı yazmaya çalıştım. Eğitim meselemizi bir bütün olarak değerlendirebilmemiz için değil 9 bölüm, 99 bölüm olsa yine değerlendirmek çok kolay değil; çünkü, bu mesele içinden çıkılamaz bir hal almıştır.
Bu sorunun çözümü için cesur adımlar atılmalı ve çözüme dönük her türlü dış etkenler dikkate alınmadan yapılması gerekenler gecikmeden yapılmalıdır. Abartmıyorum neslimizi kaybediyoruz. Nesli kaybetmek demek, geleceği kaybetmek demektir.
Açık ve net olarak ifade etmek istiyorum; yeni eğitim modelini kısmi olarak olumlu bulmama rağmen eğitim meselemize çözüm olacağını düşünmüyorum. Bizim eğitim meselemiz çok daha derin olup çözümü de zordur.
Aslında çözümü kolay olmakla birlikte ideolojik ön yargılar ve ülkemiz eğitiminin millileşmesini istemeyen dış kaynaklı güçler çözümü zorlaştırmaktadır. Bazıları “eğitimin millisi mi olur eğitim eğitimdir” diyor. Milli olmayan eğitim evrensel değerleri anlayamadığı gibi emperyal tuzakları da göremez. Şunu açık ve net olarak ifade ediyorum; eğitim milli temeller üzerine oturtulmadan hiçbir kalkınmayı gerçekleştiremeyiz.
Milli eğitim sisteminin içinde bulunduğu sorunun çözümü için acilen yapılması gerekenleri çok ayrıntıya girmeden özetle açıklamaya çalışalım. Bunlar nelerdir:
1-En önemlisi 12 Yıl Zorunlu Eğitime son verilmelidir: Zorunlu eğitim 5+1, lise eğitimi 3+1 olmalıdır. Zorunlu eğitimden sonra liseye geçiş yapılmalı öğrenciler hangi alanda öğrenim göreceklerse o alanda eğitime erken yaşta başlamalılar. Ortaokul alan eğitimini geciktirmektedir. Çocuk ergenlik çağına gelmeden geleceğe ilişkin alması gereken eğitimin alt yapısını kazanmalıdır. Ergenlik çağında bazı becerileri kazanmak zorlaşmaktadır.(+1’ler liseye ve üniversiteye geçiş süreci çalışmalarına içindir.)
2-Temel eğitimde milli ve manevi değerlerin kazandırılması öncelikli olmalıdır:
Temel eğitim sonunda bir çocuk hayat bilgisi ve bazı derslerin alt yapısının yanında mensubu olduğu milletinin değerlerini kazanmalıdır. Milletinin değerlerini kazanamayan bir çocuk ülkesi ve milleti için fedakarlık yapamaz, ülkesi ve insanını sevemez; sadece kendisini düşünür, günü yaşar. Eğitimde olmazsa olmazımız ve birinci önceliğimiz milli ve manevi değerlerimizin kazandırılması olmalıdır.
3-Mesleki eğitimde kalite artırılmalıdır: Mesleki eğitimde “İleri Teknoloji Temelli Mesleki Eğitime” geçilerek üst düzey zeki öğrenciler mesleki eğitime kazandırılmalıdır. Elektrik, elektronik ve bilgisayar alanı olan meslek liselerinin öğrencilerinden kaç tanesi ODTÜ ve İTÜ’nün aynı alanlı mühendisliklerine girebilmektedir. Oysa ki, bu iki üniversitenin elektrik, elektronik ve bilgisayar gibi bölümlerinin en az yüzde 80’i meslek lisesi öğrencilerimiz tarafından doldurulmalıdır. Bu oranı yakalamak mesleki eğitimin geliştiğinin en önemli göstergesi olacaktır.
4-Tarım ve Hayvancılık Liseleri acilen hayata geçirilmelidir: Bu liselerin açılması ile ilgili bir takım çalışmaların yapılacağı söylenmektedir. Bu liseler acilen açılmalı ve amacına uygun kalitede elemanlar yetiştirerek sektörün gelişmesine katkı sağlamalıdır. Tarım ve hayvancılığın gelişmesi sanayiden daha öncelikli yer almalıdır. Müslüman bir ülkenin tarım ve hayvancılığa dayalı gıda ihtiyacının dışa bağımlı hale gelmesi düşündüğümüzün çok ötesinde olumsuz sonuçlara yol açmaktadır. Bu konu çok çok önemli olup uzun uzun üzerinde kafa yorulmalıdır.
5-Bilim merkezleri açılmalıdır: Bilimde ileri gidebilmek için ülkemizin dahi diye tanımladığımız normal üstü zekaya sahip çocuklarına bilim merkezlerinde bilim üretmelerine imkan ve zemin hazırlanmalıdır. Bu çocuklar lise ve üniversite eğitimini bu merkezlerde tamamlamalılar. Dahi insanlara sınırsız imkanlar sağlanmadan bilim üretemeyiz. Bilim üreten ülkelerin insanları bizim insanımızdan çok zeki olduğu için değil, sınırsız imkanlar sağlandığı için bir çok alanda bilim üretmektedirler.
6-Üniversiteye geçişler zorlaştırılmalıdır: Üniversite, gençliği oyalama ve heba etme yerleri olmaktan çıkarılıp üniversiteye girişler zorlaştırılmalıdır. Üniversiteye girişlerin zorlaştırılması gençlere yapılacak çok büyük bir iyilik olacaktır. Ayrıca, diplomalı cahillerin ülkeye vereceği zararlar da önlenmiş olur. Bu ülkeye en büyük zararı cahil üniversite mezunları vermiştir.
7-Karma Eğitim: İnsan olma özelinde eşit, fıtrattan gelen farklılıkları olan kız ve erkeklerin hem cinsleriyle aynı ortamda eğitim almaları hem kızlarda hem de erkeklerde başarıyı artırdığı, karma ortamlarda başarıyı düşürdüğü bilimsel olarak da ortaya konulmuştur. Hızla kız ve erkek lise ve üniversiteleri açılarak karma eğitime son verilmelidir.
Sonuç olarak eğitim işini halletmeden hiçbir işimizi halledemeyiz. Eğitimimizi dış etkenlerin baskısından kurtarmak zorundayız. Eğitimde yapılacak her türlü iyileştirmeyi toplumun tüm kesimleri desteklemeli ideolojik ön yargılar rafa kaldırmalıdır. Bu güzel ülke hepimizin olup olumlu veya olumsuz tüm gelişmeler herkesi aynı oranda etkileyecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.