Büyükşehir’in taşınacağı haberi yayılıyor. Ortada dolaşan hatalı bilgiler var. Gelin ben size en başından süreci özetleyeyim.

Aslında yeni bir şey değil. Yıllardır Konya Büyükşehir Belediyesi’ne yer aranır şehirde. Önceki başkan Tahir Akyürek zamanında özellikle son yapılan ‘14. Yıl Programı’nda eski stadyum alanına yeni büyükşehir binasının yapılması kararı alınmıştı.

Seçim öncesi stadyumların” millet bahçesi olacak” sözünden sonra yeni bir yer aranmaya başladı. Bakan Murat Kurum’un da destekleriyle öncelikle Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nün Ankara yolundaki yeri üzerinde duruldu. Ardından yine Fetih Caddesi ile Ankara yolu Hava Lojmanları kesişimindeki Jandarma komutanlığının bulunduğu alan incelendi.

Her biriyle ilgili farklı olumsuz gerekçeler ortaya çıktı.

Bir Belediyeye bina yapmak aslında bir başkanın en son isteyeceği şeylerden biridir. Zira ne hikmettir bilinmez o binayı tasarlayan yapan genelde içine oturup keyfini süremez.

Örnek mi?

Karatay Belediye binası, Mustafa Özkafa zamanında düşünüldü, Mehmet Şen zamanında temeli atılıp kaba inşaatına geçildi ama oturmak Mehmet Hançerli’ye nasip oldu.

Selçuklu Belediyesi binası?  2007’de dönemin belediye başkanı Adem Esen zamanında ihalesi yapılmıştı. 2011 de Uğur İbrahim Altay tarafından tamamlanıp hizmete girdi.

Meram?

Başkan Serdar Kalaycı bitirmek için çok uğraştı. Bizzat projesiyle tek elden ilgilendi. Tüplü televizyon konseptinde güzel bir bina düşlemişti. Bitirip oturmak Fatma Başkan’a nasip oldu…

Benzer örnekleri diğer şehirlerden veya Konya taşra ilçelerinden de sayabiliriz.

Yukarıda saydığım yerler dışında; herhangi bir bina yapmadan, mevcut yapılı birkaç yer de gündeme geldi. Büyükşehir meclisinde konuşuldu. Lakin yine bir mutabakat sağlanamadı.

Şimdi üniversitenin çürük raporundan sonra son raddede mevcut binanın yıkılarak aynı yere yeniden yapılması kararlaştırıldı. Tabi bunları başkanın ağzından yarın duyduğumuzda son karardır diyeceğiz. Ancak kamuoyu nezdinde de en doğrusu aynı yerin kullanılması olacaktır.

Bu süreçte kullanılacak belediye hizmet binaları şehir merkezinde belirlendi. 3-4 yer tutuldu. İhtiyaç olursa yeni yerler de belirlenecek.

Şimdi tüm bu söylediklerimiz ışığında mevcut yönetim yeni bir zora daha talip oldu. Genelde başlayan bitiremiyor. Tahir Bey yıllarca belki de bu bilinçaltıyla öteleyip durmuştu meseleyi.

Şimdikilere Allah kolaylık versin…

Bunların hepsi tamam. Lakin bir şeyi de söylemeden geçersem kendi kendimi yerim. Yahu yüz yıllık binalar yanı başımızda dururken, hele hele Avrupa’da bu süre daha da eskilere götürülebilirken!

30 yıllık bina nasıl çürüğe çıkar?

Hukuken muhtemelen yapacak bir şey yok! Dönemin müteahhidine bunu en azından vicdanen sormak gerekmez mi?

MASKELERİMİZİ HAZIRLAYALIM

Maalesef tüm dünyaya korku salan Corona Virüs belası ülkemizi de iyice tehdit eder hale geldi. İran’da görülen ölüm vakalarının ardından hem uçuşlar durduruldu hem de sınır kapısı kapatıldı. Yani tehlike artık burnumuzun ucunda.

Günlerdir şehir içinden veya şehir dışından dostlar bizlere ulaşarak korunma maskelerini tedarik edemediklerini söylüyorlar. Kabaca araştırdığımızda dahi bu sektörünün şuan patladığını görmek mümkün. Üretim tesisleri 24 saat çalışıyor ama elde malzeme yok. Çin olanı alıyor. Avrupa’dan talep patlaması var.

Özellikle N95 tip maske piyasada tükenmiş. Olanlar da satmıyor fiyatlar 10 katına çıkmış.

Acilen hükümet eliyle bu konuda üretim tesisleri teşvik edilmeli. Önümüzdeki günler çok geç olabilir.

Şimdiden maskelerimizi hazırlarsak çok iyi edeceğiz…