26 Ocak 1948 günü vefat eden General Kazım Karabekir, hakkını ödeyemeyeceğimiz gerek Osmanlı gerek Cumhuriyet döneminde vatanı ve milleti için gece gündüz çalışan, üreten, eserler bırakan “Doğu Anadolu Fatihi” generalimizdir.

Bağımsızlık mücadelemizde ilk adımları planlayan, 19 Mayıs 1919’da Trabzon’a çıkarak dağıtılmamış, silahları teslim edilmemiş, tek birlik olan 15. Kolordu’ya komutanlık ederek Erzurum ve Sivas  kongrelerine zemin hazırlayan bu efsane generalimiz Balkan dağlarında gerillacı, Çanakkale’de  savaşçı, Kafkaslar’da Ruslara ve Ermeni çetelere karşı kahramanca mücadele komutanı, Ruslarla  Cumhuriyetin ilk antlaşmasını imzalayan diplomat, Cumhuriyet parlamentosunda yılmaz bir muhalif milletvekili ve İstiklal Mahkemeleri’nde idamı istenen mahkumdur.

Kırk civarında kitap yayınlayan, evi arandığında yirmiye yakın kitabı kireç ocaklarında yakılan tek generaldir. Konya’nın bağrından çıkan General Karabekir, haksızlık karşısında susmayan, mandacılığa, ve dışa bağımlılığa karşı duran, Cumhuriyet devrinde yolsuzluk, sansür, ve özgürlük kısıtlamalarına yazıları ve sözleriyle karşı çıkan ender paşalardan biridir. Alaybeyi olan babasının sürekli tayin edilmesine ve Mithat Paşa’nın Taif’te öldürülmesine dair dinlediklerinden dolayı, “Daha sekiz yaşlarında bir çocuk iken Sultan Abdülhamid’e karşı kalbimde müthiş bir nefret ve kin uyanmıştı” der. 1901 yılında Yıldız Sarayı’nda verilen bir iftar yemeğine hasta olduğu halde katılmış bu yemekten sonra abdest alıp ve namaz kılamamış sadece Cuma namazlarını kılmıştır.

Balkanlarda İttihat ve Terakki üyesi olarak Enver Paşa’ya, “Memleket hakkında karar sarayın değil milletindir” diyerek hazırlanıp, kurulacak Hürriyet Ordusu ile İstanbul’a gidilerek Sultan Abdühamit’in  devrilmesi fikrini telkin ederek ikna eden Karabekir, Çanakkale’de bir cephede büyük kahramanlık göstermiştir. Erzurum kongresi öncesinde İstanbul’un tutuklama emrine rağmen  “Emrinizdeyim Paşam” diyerek Milli Mücadele’ye desteğini belirtmiştir.

Askerlik görevi yanında Erzurum’da  8 Ocak 1920’de Erzurum Anaokulu’nu açmış, 29. Alay Mektebi’nde Otomobilcilik Okulu’nu açmış burada Tesfiyecilik, Kuyumculuk, Tornacılık, Marangozluk, Demircilik, Dökümcülük ve Motorculuk bölümlerini açmıştır. Orkestra kurmuş, müzik öğretimini başlatmıştır. İki şiirle İstiklal Marşı yarışmasına katılmıştır. 12 Kasım 1921’de peygamberimizin doğduğu günde Çocukları Koruma Derneği kurarak, Sarıkamış ve Erzurum’da iki bin öksüz ve yetim çocuğu yatılı mektebe yerleştirerek okumalarını sağlamıştır. Karabekir Paşa’yı anlamamız için  Kombassan Vakfı, “Kazım Karabekir Paşa’ya vefa” adlı muhteşem bir eser hazırlamıştır. Bu değerli eseri hazırlayan Kombassan Vakfına ve değerli başkanı Sayın Haşim Şahin’e çok teşekkür ederim. Bu eseri hazırlayan sayın Doç. Dr. Caner Arabacı’ya, yazılarıyla katkıda bulunan Prof. Dr. Nuri Köstüklü’ye, Doç. Dr. Yaşar Semiz’e, Doç. Dr. Ömer Akdağ’a, Doç. Dr. Necmi Uyanık’a, Yard. Doç. Dr. Özber Can’a, Yard. Doç. Dr. Mustafa Bıyıklı’ya, Dr. Adem Demirsoy’a, Dr. Ahmet Uçar hocalarımıza gelecek kuşaklarımıza değerli generalimizi anlatacak bu değerli çalışmayı yaptıkları için sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum.