Aykut Kocaman ile ilk lig mücadelesine çıkan Konyaspor, haftalardır susadığı 3 puana 89. dakikada Ömer Ali’nin golüyle ulaşarak ciddi manada nefes almış oldu. Karşılaşmaya beklenen kadroya yakın bir kadroyla çıkan Aykut Kocaman kendi oyun sistemini de takıma yavaş yavaş adapte etmeye başladı.

Maçın ilk 25 dakikalık bölümünde oyunun kontrolünü ele alan Karabükspor, özellikle güçlü hücum hattı ve çok koşan orta sahasıyla takımımıza nefes aldırmadı. Hücum organizasyonlarını Hleb üzerinden şekillendirmeye çalışan Konyaspor karşısında Karabükspor, Hleb topu her ayağına aldığında diğer oyuncularımıza pres yaparak Hleb’in olumlu top kullanmasını engelledi. İlk yarının son bölümlerine doğru kanatları biraz daha aktif kullanan Konyaspor, nispeten de olsa oyundaki etkinliğini arttırmış oldu. İkinci yarıda da benzer bir sistem ve anlayış ile sahada olan iki takım, mücadele düzeylerini arttırdıkları her an rakibine göre daha etkili oldular. Özellikle ikinci yarının başlarında oyundan düşen Musa Çağıran ve Hakan Özmert nedeniyle çok daha atak ve etkili bir Hleb ve dolayısıyla Konyaspor izledik. Tolunay Hoca da bu sıkıntının farkına vararak Musa Çağıran-Aykut Akgün değişikliğini yaptı. Bu değişiklikten sonra yaklaşık 15 dakika yine orta alanda sıkışmış bir oyun izlemeye başladık. Karabükspor karşılaşmasında Aykut Hoca’nın Konyaspor’un pas trafiği üzerinde ciddi değişimler yapacağını da görmüş olduk. Ancak bu isabetli pasların hızını da arttırmak gerektiğini düşünüyorum. Yapılan bu paslar sayesinde oyunun yönünü her iki kanadı da kullanarak sık sık değiştirebilirsek, rakip savunmaların enerjisi bitecek ve sürekli hareket halinde olmaları nedeniyle yaptıkları kademe hatalarının sayısı da artacaktır. Aykut Kocaman’ın en büyük eforu bu noktada sarfedeceğini düşünüyorum. Şu an gerçekten yavaş pas yapıyoruz ve bu eksiğimiz nedeniyle rakip savunmalar da çok daha rahat pozisyon alıp, savunma yerleşimlerini doğru olarak sağlayabiliyorlar. Maçın son dakikalarına doğru yine bu yan pas trafiğine homurdanan seyirci nedeniyle sorumluluk almak isteyen Selim top sürmeye çalıştı ve kaptırdığı top sonrasında yaptığı müdahele nedeniyle takımını 10 kişi bıraktı. Pozisyonu tribünden izledim ve müdahalenin net olarak topa yapıldığını da gördüm ama Halis Muhlis kardeşimiz sahanın içinde pozisyonu süzemedi!!! Bu karttan sonra teknik direktörlerin zihniyetleri değişti ve Tolunay Kafkas orta sahasını 2 kişi bırakma pahasına sistemini 4-2-4 e getirerek galibiyeti istedi. Aykut Kocaman da Torje’yi oyundan alıp rakibin uzun top oynama ihtimalini de göze alarak Vukoviç’i sahaya sürdü. Bu dakikadan sonra hücumdayken kaybettiği toplar Karabükspor’un başını yakacaktı ve nitekim de öyle oldu. Hasan Kabze, Tolga ve YHT (ÖAŞ) iş birliğiyle çok ihtiyacımız olan 3 puanı tek golle aldık. Sezon başından beri formunda ciddi yükseliş görülen Ömer Ali kardeşimizin yavaş yavaş kendi standartlarını zorlamaya başlaması beni inanılmaz mutlu ediyor. Ali Dere noktasında sükut-u hayale uğradık, Ömer Ali Şahiner’in bunu bizlere yaşatmayacağına inancım sonsuz. Eskişehir maçından bu yana yaklaşık 40 dakika oyunda kaldığı Fenerbahçe mücadelesinde bile Ömer Ali’nin azimli yükselişine şahit olduk. Böyle devam et Ömer Ali; hatta al bu takımı UEFA’ya götür, utandır ben dahil seni sıklıkla eleştirenleri...

Maç sonrasında yapılan basın toplantısında da Aykut Kocaman’ın ne kadar kaliteli bir insan olduğunu tekrar görme şansımız oldu. Volkan Demirel’in “ Bir dönem Fenerbahçe’de görev yapmış, ancak şu an köşe yazısı yazan insanların Fenerbahçe’ye ciddi zararları dokunuyor “ sözüne karşılık yorum talep edilen Aykut Kocaman, öncelikle bunun kendisiyle ilgili olup olmadığının net olmadığını belirtti sonrasında da artık Fenerbahçe ile ilgili sorular duymak istemediğini, şu an Konyaspor’un teknik direktörü olduğunu ve sadece Konyaspor’un başarısı için çalışmak istediğini söyleyerek bir nevi profesyonellik dersi verdi.

Valla ne yalan söyleyim içim kıpır kıpır, özellikle ligin ikinci yarısında inanılmaz şeyler yapacak bir Konyaspor’un geldiğini hissetmek bu içimdeki kıpırtıyı daha da arttırıyor. Allah’ım utandırmasın inşallah, hepsinin yar ve yardımcısı olsun...