Bazı insanlar vardır hayatını bir konuya yahut bir şeye adamıştır; İşte bu adanmış gönüllerin Yörükler konusunda Konya ve çevresinde hayat bulmuş isimlerden Zeki Oğuz, Anamaslı Mehmet ve Bayram Kabadayı bunlardan sadece bir kaçı…
Gezgin ve yazar olan Zeki Oğuz, 1968 yılında Yeni Konya Gazetesi’nde başladığı yazma çizme serüveninin önümüzdeki yıl 50. yılına ulaşacağı yarım asırlık yazım hayatı boyunca Yeni Meram, Konya Postası, Manşet, Memleket gibi yerel gazete ve dergilerde köşe ve gezi yazıları yayınlandı. Özellikle 2001 yılında emekliliğe ayrıldıktan sonra kendini Yörük çadırlarına atan ve bu hayat tarzıyla ilgili yirmi civarında telif eser (kitap) yayınlayan Sarıkeçili Yörüklerinin Oğuz abisi, Yörük çocuklarının Zeki dedesi öyle tahmin ediyorum ki ömrünün sonuna kadar da yazmaya devam edecektir. Zeki Oğuz, bir taraftan Yörükler ile ilgili gazetelerde, dergilerde ve telif erserlerinde yazılar yazarken, bir yandan da Toroslarda yaşayan Yörükleri fotoğraflamayı da ihmal etmiyordu. O, 1989 yılında amatör olarak fotoğrafla ilgilenmeye başladı. 1995 yılında ilk fotoğraf sergisini açtı. Karma sergilere katıldı. Saydam gösterileri yaptı.  Yörükler ilgili yayınlanmış bazı eserleri;  Gezgin Yürek,  Gelenek ve Görenekleriyle Konya Dağ Köyleri, Bir Bozkır Türküsü Beldeleri Yaylalarıyla Konya, Yaylaların Özgür Çocukları YÖRÜKLER, Toprak ve Gelenek, Taşra ve Gezgin. 
Onu, emekli olduktan sonra tuttuğu, Konya’da Rampalı Çarşı’da kendi kitaplarından oluşan ve Yörük motifleriyle bezenmiş bürosunda bulabilirsiniz. 
 
Yörük-Türkmen davasının önemli neferlerinden olan Anamaslı Mehmet, kendini tam anlamıyla Yörük Kültürüne adamış önemli isimlerdendir. Kendisi Konya’nın Beyşehir ilçesinin Kurucaova kasabasındandır. ‘Anamaslı’ adını Kurucaova’nın hemen yanı başında küheylan gibi beliren Anamas Dağı’ndan alır. Mehmet Köse ismi yerine Anamaslı Mehmet adının kullanılmasından daha hoşlanan kendisini “Bir Yörük Aşığı” olarak adlandıran Yörüklerin Anamaslı Mehmet abisi, ülkemizin neresinde bir Yörük - Türkmen Şenliği varsa Anamaslı Mehmet de oradadır. Video çekip, fotoğraf çekip o anı tüm dünya ile paylaşır. Kurmuş olduğu “YÖRÜKLER TANIŞIYOR” adındaki facebook adresinden sürekli canlı yayın yapar ve yaparken kendinden geçer adeta…
Gittiği yerlerde yiyeceklerin “dadına bakan” Anamaslı Mehmet’in evi de bir Yörük müzesidir adeta. Onun evininde bazı yerel televizyonlar gelip onunla röportaj yapıp yayınlamıştır. Hiçbir maddi gelir elde etmediği gibi cebinden ekstra para da harcar Anamaslı, Yörük ve Türkmen davası için. Kapitalist sistemin pençesinde çırpınan birçok zavallıya göre maddeye meydan okuyan bir kahramandır Anamaslı Mehmet. 
Anamaslı Mehmet’in en büyük hayali ise; Türkî Cumhuriyetler başta olmak üzere tüm Türk dünyasını dolaşmaktır.
Bir başka Yörük sevdalısı, kendisi de Horzum Yörük’ü olan Bayram Kabadayı’dır. Bayram Kabadayı ile tanışmamız elinden hiç düşürmediği uzun saplı bağlaması aracılığı ile olmuştur. Onu Selçuk Üniversitesi Yerleşkesi içerisinde otobüs kaptanlığı yaptığı sırada tanımıştım; hemen her fırsatta sazının teline öyle bir vurur ki, adeta Üstad Neşet Ertaş üzerinde tecessüm etmiştir kendisinin. Adliye’den emekli olduktan sonra emekli resim öğretmeni, Fotoğraf Sanatçısı Hasan Karaca’dan almış olduğu Nikon D 90 marka fotoğraf makinesini eline almış ve deklanşörüne hemen her gün basmayı ihmal etmemiştir. Kısa sürede açık hava fotoğrafçılığında önemli isimler arasında yer almayı başaran Kabadayı için ülkemiz için iyi bir kültür elçisidir denilebilir. 
Kendisi Aksaray’ın Kutlu Köyü’ndendir. Özellikle bölgede bulunan Hasan Dağı ve çevresinde bulunan Yörükler ile yakından ilgilenen Kabadayı’nın bir elinde fotoğraf makinesi diğer elinde bağlaması ve ağzından hiç düşmeyen bozlaklarıyla tam bir Anadolu insanıdır Bayram Kabadayı. Bayram Kabadayı, Konya’nın tanınmış simaları arasında yer almakta, haftada bir gün Konya Pusula Gazetesi’nde gezip gördükleri yerleri yazmaktadır. 
Bayram Kabadayı, iyi bir sanatçı olduğu kadar iyi bir aile reisidir de aynı zaman da. Çok zor şartlarda bile tebessüm eden yüzü ile ailesi ve dostları için hep bir neşe kaynağı olmayı başarmıştır.
Yörük kültürüne hizmet den insanların aynı zamanda Türk Milli Kültürüne de hizmet ettikleri göz önünde bulundurulduğunda yukarıda isimi geçen şahıslar nezdinde tüm Yörük-Türkmen araştırmacılarına ve gönüllü kültür elçilerine buradan teşekkür ediyorum.