Takas - trampa ekonomisi yahut sülf
Öncelikle son günlerde özellikle sahil kesimlerinde sıkça kullanılan bir yöntem haline dönüşen gayrimenkul ve menkullerdeki takaslardan yola çıkarak, takas ekonomisi hakkında birkaç tanımlama ve Antalya/Manavgat özelinde mini bir değerlendirme yapmaya çalışacağım:
Takas, herhangi bir değişim aracı kullanılmaksızın, mal ve hizmetlerin diğer mal ve hizmetlerle değiş tokuş edildiği bir ticaret tipidir. Henüz parasal bir sistem kurmamış topluluklarda görülebileceği gibi, modern ekonomilerde de parasal sistemin yanı sıra varlığını sürdürmektedir. Ancak, takasın parasal ticaretin yerini alması, parasal sistemin çöktüğü zamanlarda mümkün olabilmektedir. Malın malla değişimine ayni değişim veya trampa demekteyiz. Bu bakımdan trampa koşullu bir değişimdir. Eğer geriye doğru bir genelleme yapacak olursak, malın mal ile değiştirildiği dönemlerde her mal, onunla değiştirilen malın parası olmuştur. Örneğin 1 kg buğdayı 5kg yulaf ile değiştiren kişi için bir kg buğday 5kg yulaf bedeli yani parası idi. Aynı şekilde karşı taraf içinde 5kg yulaf bir kg buğdayın bedelini oluşturmaktadır. Burada önemli bir noktaya değinmek zorundayız. Hiç kimse kendisine doğrudan ve dolaylı biçimde yararı dokunmayacak olan bir malı, elindeki değerli bir mal ile değiştirmek istemez. Bu bakımdan birbirleriyle mal değiş tokuşu yapan iki kişinin, aynı zamanda kendi aralarında da bir değer eşitliği üzerinde anlaşmış oldukları söylenebilir.
Sulh (Sülf), kelime olarak barış ve uzlaşma anlamına gelir. Hukuki bir terim olarak sulh, ihtilaflı tarafların karşılıklı rıza ve fedakârlıklarıyla, aralarında bulunan hukuki ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlık ya da tereddütlü duruma son vermek için yaptıkları sözleşmeyi ifade eder. Sulh sözleşmesini diğer sözleşmelerden ayıran en belirgin özellik, taraflar arasında daha önce var olan bir hukuki ilişkiye dayanmasıdır. Sulh sözleşmesinin genel olarak kısmi kabul ve kısmi feragatle gerçekleştiği düşünüldüğünde, içerisinde feragat ve kabul barındıran hukuki işlem ve ilişkilerin örtülü olarak sulh içerdiği kabul edilebilir. Karşılıklı fedakârlık, uygulamada bir edimde bulunmak şeklinde kendisini gösterir ki bu açıdan sulh; bir şeyi vermek, yapmak ya da yapmamak şeklinde ortaya çıkabilir.
Yukarıda ticarette parasal dönem öncesinden bu güne varlığını sürdüren, takas, trampa ve sulh (sülf) yöntemleri ile ilgili kavramsal tanımlamalar yaptık, şimdi Manavgat/Antalya özelinde ülkemiz genelinde son günlerde yaygın bir ticaret tipi olarak karşımıza çıkmaya başlayan ve Manavgat bölgesinde “sülf” olarak adlandırılan takas ekonomisine değinmek istiyorum.
Özellikle gayrimenkul sektöründe ekonominin sıkıştığı, para akışının durma noktasına geldiği, banka faizlerinin yüksek olduğu dönemlerde vatandaşların can simidi olan bu takas yöntemi sayesinde menkul/gayrimenkul ancak el değiştirme imkânı bulabilmektedir. Son çeyrek asırda ticaretin çeşitli parametrelerinde yer almış birisi olarak söylüyorum; Antalya/Manavgat bölgesindeki “sülf ekonomisi” sayesinde vatandaşlarımız, en azından ellerindeki araba, arsa yahut konutu bir başkasıyla değişerek geçici de olsa bir rahatlama sağlayabiliyor. Emlak sektörünün duayen isimleri bile birbirilerini gördükleri zaman “sülf var mı sülf” der hal almış durumdalar. Bu geleneksel takas ekonomisinden kurtulup, sıcak paranın tekrar el değiştirmesinin yolu ise banka faizlerinin düşmesi ve ekonominin hareketlenmesi ile mümkün olacağa benziyor.
NOT: Takas yahut trampa olarak bilinen bu alışveriş türünün ismine “sülf” diyerek bölgede yeni bir istihdam alanının oluşmasına katkı sağlayan Talat Kara ve İlkay Meşaleci’ye şükranlarımı sunuyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.