Güzel ülkemin değişmeyen gündemleri vardır. Bunlardan birisi de siyasi liderlerin kavgalarıdır. Rahmetlilerden günümüze liderler değişti ancak kavgalar bitmedi. Demirel’in Özal’ı “indireceğim” Erdal İnönü’nün Özal’ın “elini sıkmam” kavgaları, Demirel’in  Başbakan olunca “Özal’ı indiremiyoruz, devletin zirvesinde kavga olmaz kardeşim”; Erdal İnönü’nün yıllar sonra “elini sıkmayıp nesini sıkacaktım” sözü akıllarda. Liderler törende konuşacaklar mı, bakışacaklar mı, tokalaşacaklar mı tartışmaları yıllardır gazetelerin manşetlerinden inmiyor.

30 Ağustos törenlerinde Başbakanımız Sn. Davutoğlu’nun Ana Muhalefet Lideri Sn. Kılıçdaroğlu ile torun konulu muhabbetleri, gülen yüzleri benim içimi ısıtmıştı. Günler geçti, yüksek volümlü konuşmalar, asık suratlar, karşılıklı suçlamalar,  eleştiri sınırından uzak hakaretler gene gündemde.

       Ülkemiz zor dönemleri yaşıyor. Ben Bayram öncesinden başlayarak mutedil iktidar, yapıcı eleştiren muhalefet arzuluyorum. Partilerin birbirlerine bayramlaşma ziyaretleri ülkemdeki gerginliği azaltmaya yetmiyor. Keşke liderler birbirlerini arasa, dahası ziyaret etse, bayramlaşsa, manşetleri bu güzel görüntüler süslese… Görüş ayrılıklarına saygı duyarım ancak Sivil toplum kuruluşlarının önderleri ortak paydada birleşse.. Ülke çıkarları ve geleceğini kendi siyasi geleceklerinin önünde tutsa…Birlik ve beraberlik görünümü ayrılık ve ayrıştırma çabalarını ezip geçse…Ülkemin düşmanlarına ortak tepki verilse…Etnik köken dikkate almadan tüm vatandaşlarımıza zarar veren terör belasına karşı ortak tavır konulsa… Birbirimizi suçlayarak değil ortak çözüm üreterek sorunlar konuşulsa… Birlikte daha güçlü olacağımız unutulmasa… Kısır çekişmelerden kurtulunsa… Bu ülke bizim, Allah korusun çatı çökerse hepimiz altında kalırız bilinci hakim kılınsa… Sözün özü belki hayal ama el ele, gönül gönüle, siyasi hesaplardan arınılmış, güzel ülkemi daha iyi yarınlara taşımak adına kavga değil muhabbet, tartışma değil diyalog hakim kılınsa her şey ne kadar güzel olur ve hepimizin gönlüne umut saçılır.

        Son söz Mehmet Akif Ersoy’un;

 “Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!

  Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?

  “Tarih”i tekerrür diye ta’rif ediyorlar;

  Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?