Mart’ta Nisan’ı, Nisan’da Mart’ı yaşadığımız bir dönemdeyiz…

Mart ayında beklediğimi rahmet şehrimize Nisan ayında düştü…

Kuraklık çığırtkanlığı yaptığımız bu dönemde düşen rahmet şehrimize kısmen de olsa bereket olarak yansıdı. En azından günü kurtarmış olduk…

Diğer yandan Nisan ayı şehirdeki ticaretin canlanması, ekonomik kazanımlar anlamında da bereketi ile geldi.

Türkiye’nin alanındaki en kapsamlı, en büyük, en dikkat çekici diye sıralayıp gidebileceğimiz enlerini oluşturan fuar organizasyonu 3 gündür devam ediyor.

Konya, tarım alanında olduğu kadar tarımsal mekanizmalar, tarım aletleri, tarım endüstrisi alanında da Türkiye’nin önde gelen şehirlerinden biri olduğunu düzenlenen fuar organizasyonuna gösterilen ilgi ile bir kez daha ispat etmiş oldu.

Konya Tarım Fuarı ki, üretici ile tüketiciyi doğrudan buluşturan bir yapı oldu…

O dört duvarın ve çatının altında öyle güzel ticaretler dönüyor ki, uzaktan yakından ilgimiz olmamasına rağmen, şehrimiz ve ekonomimiz adına biz de mutlu oluyoruz.

Alanında Türkiye’nin ve Avrupa’nın marka değerlerinden biri haline gelen Konya Tarım Fuarı, yüz binlerce misafiri bu dönemde şehrimizde ağırlıyor.

Hem Konya il merkezinden, hem merkez dışında kalan 28 ilçemizden, hem ülkemizin 81 vilayetinden ve hem de dünya genelinden misafirler bu dönemde Konya’da ağırlanıyor.

Boş beleş ağırlanma değil bunlar…

Gelen boş gelip dolu gidiyor.

Traktör, biçerdöver ve bilumum tarım ekipmanları ile bu ekipmanları biraraya getiren bütün parçaları ile tarım ilaçları, gübre ve tohum sektörünü de kapsayan devasa organizasyon için akın akın Konya’ya gelenler TÜYAP Konya Fuar ve Kongre Merkezi’nde yığın değil, nitelikli kalabalıklar oluşturuyor.

Bu organizasyonları şehrimiz adına kıymetli yapan sadece bir dünya insanın Konya’ya gelmesi ya da tarım üzerine ticari faaliyetlerin yürütülmesi değil…

Hizmet sektörüne de müthiş bir yansıması var.

Çok basite indirgeyerek söylüyorum, gıda üzerine ticari faaliyeti bulunan tanıdığım bir esnaf, fuar boyunca ürettiği pasta, börek, poğaça ve benzeri için dükkanı kapatmış, dışarıya hizmet veremiyor.

Diğer yandan çiçekçiler… Çok basit bir gerçeklik ki, çiçekçiler cayır cayır fuara çalışıyor.

Taksiciler, fuara ziyaretçi taşıyor.

Oteller fuar için Konya’ya gelen misafirlerle dolup taşıyor.

Daha niceleri…

Fuar ticari anlamda şehrimize müthiş kazanımlar sağlamakla birlikte, fuarı gezdiğimde devasa tarım makinalarının yanında dikkatimi çeken en önemli unsur, bankalar ve çeşitli finans kurumlarının da bu organizasyonu es geçmemiş olmalarıdır.

Birçok banka, çiftçiler başta olmak üzere ticaret için lüzum duyulan finansmanı sağlamak üzere açmış oldukları stantlarda adeta para satıyor.

Çiftçimiz, (ihtiyaç duyduğu!) traktör, biçerdöver, mibzer, pulluk, römork ve benzeri tarım alet ve mekanizmalarını satın almak için bankaların yolunu tutabiliyor. Bankalar ise ayaklarına kadar gelmiş bu fırsatı değerlendirmek konusunda bütün maharetlerini ortaya döküyor.

Açık söylemek gerekirse Konya’nın gubuz tarafından faydalanıp istifade ediyorlar. Zira ihtiyaç dahilinde olup da imkanları el verdiği için alanları hariç tutarak söylüyorum, bizim özellikle ovanın gubuzları haddi aşıp geleceğini ipotek altına gözünü kırpmadan aldırabiliyor.

Ne diyelim, diyecek söz bulamıyorum…

Asıl dikkatimi çeken konu ise fuara Ortadoğu’dan Balkanlar’a Avrupa’dan Asya’ya kadar uzanan geniş bir dünya coğrafyasından katılımın yüksek olması. İnsanları bir şekilde şu veya bu vesileyle Konya’ya çekebilmek çok kıymetli.

Hele ki ticari kaygılar ile bu insanlara bu şehre geliyorsa, karşılığı elbette ki ticaret, ekonomik kazanım ve bereket olarak yansıyacaktır.

Umarım şehrimiz bu özel zaman diliminde, iğne atsanız yere düşmeyecek olan bu çılgın kalabalıkta hissesine düşeni alabiliyordur.

Cumanız hayrolsun.