AK PARTİ’NİN BAŞARAMADIĞI…
Haftanın ilk günkü yazımız için önümüzdeki notlara baktığımız zaman “Bunların hangi birini yazacağım” diye düşünce içerisine dalıyoruz. Zira okurlarımızın bir kısmı fazla uzun yazma diyor (Çünkü kim ne derse desin okumayı sevmeyen, fotoğraf için ölen bir milletiz) diğer yandan da Haber Merkezi her gün sıkı sıkı tembihliyor “aman abi yerimiz yok fazla uzun yazma”…
O zaman biz de ucundan kenarından azıcık azıcık dokunuşlar yapacağız.
“ALLAH KİMSEYİ EVLADI İLE İMTİHAN ETMESİN”
Bu cümleyi büyüklerimden çok sık duyardım. Özellikle de dertlilerden, çekmişlerden duyardım ama manasını tam anlayamazdım. Evlat demişken bir de “Allah kimseye evlat acısı göstermesin”… derlerdi. Hep “amin” derdim ama empati yapamazdım. Bunun acısını da genç yaşta kaybettiğim kayınbiraderim Nihat’ın vefatından sonra ailecek yaşadık. Ve çok acı bir şekilde anladım. Baba oldukça, evlatlarım büyüdükçe bu cümleleri daha iyi idrak edebiliyordum. Artık ben de her cümlemde “Allah’ım bizi ve cümle alemi evlatlarımız ile imtihan etme. Düşmanıma bile evlat acısı yaşatma” diyordum.
Geçtiğimiz hafta Konya’yı ve ülkeyi yakan şehit haberlerinden biriside Jandarma Astsubay Çavuşumuzdu. Gece şehit haberi geldi. Sabah daha gün doğmamıştı ki şehidimizin babasının KHK ile Büyükşehir’den ayrılışı bilgisi (!).
Ardından kahraman şehidimizin babasının evladının tabutunu hiçbir babaya nasip olmayacak şekilde dimdik omuzlaması Türk basınına manşet oldu.
Bu kare sosyal medyada rekorlar kırdı.
O anlara bakarken hep babanın ve ailenin bir yıl önceki haline empati yaptım. Ve PUSULA Yayın Grubu olarak bu detayı görmeme kararı aldık. (Öyle de yaptık) Çünkü FETÖ ülkeyi aileleri ve babalar analar ile evlatları bu hale getirmişti.
Ne var ki şu talihsiz detay bu kez dün, ulusal basına Türk basınına düştü.
O gece nasıl yıkıldım ise haberleri okudukça yıkıldım.
Bu FETÖ olayı 12 Eylül öncesi bir aileyi üç parçaya ayıran iğrenç oyundan daha da sinsi idi. Çünkü ana detay “din” idi. Yine, o gece aklıma Erenköy’de bir hacı amcanın yaşadıkları geldi. Erenköy camiinin devamlı cemaatinden olan Hacı amcanın asker oğlu, 15 Temmuz hain kalkışmasına katılan pilotlardan olunca Hacı amca öyle bir dışlandı ki artık camiye bile gelemez olmuştu. Çünkü dışlanmıştı.
Ne olur yatalım, kalkalım ve dua edelim “Cenab-ı Allah’ım bizleri evlatlarımız ile imtihan etmesin ve evlat acısı yaşatmasın.”
AK PARTİ’NİN YENİ YÖNETİMİ HAYIRLI OLSUN
İl Başkanı Hasan Angı yeni yönetimi ile en geç yani açıklanan tarihinde yapılırsa bir yıl sonra Ak Parti’nin en zorlu imtihanlarından biri için Konya’nın başına resmen geçti. Yeni yönetim şehrimize hayırlı uğurlu olsun. Bu ekip kesinlikle Hasan Angı’nın bizzat yıllarca kader birliği yaptığı kadim vefalı isimlerinden ve hatırından çıkamayacağı dostlarının yakınlarından oluştu. Tecrübesi, genci, heyecanlısı, yıllanmışı, kadınları ve gençleri ile Konya görüntüsü veriyor. Yönetimin tüm birimlerinde görev alanlara da hayırlı olur inşallah. Başarılar dileriz.
Yeni yönetime şu küçük(!) detayı yazmadan geçemeyeceğim. Çünkü bunu cumartesiden önce yazsaydım birileri için çok basit ama düşünüldüğü zaman insanlar için ne kadar önemli olduğunu anlatamazdım. AK Parti yönetimine girmek için direkt ya da dolaylı olarak dahil olmak isteyen isimler oldu. Bunların içinde genç idealist gençler dahası babalarının oğulları gibi sektörlerinde kendilerini ispatlamış kelli felli insanlar da vardı. Bunlar tek tek mülakata alındılar.
Ancak bize ulaşanlara göre bu mülakata katılanlara kongre öncesi “İlginiz ve desteğiniz için çok teşekkür ederiz. Sizi bu yönetim için değerlendiremedik. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde millet ile çıktığımız bu kutlu yolda hep birlikte olacağız inşallah” denmemiş.
Şimdi yönetimden birileri çıkıp da sakın ha “biz dedik” demesin. Bende mülakata girip de Cuma gecesi bizi arayıp “yönetim belli oldu mu? İsimleri biliyor musun?” diyenlerin isimleri var.
BAŞBAKAN YILDIRIM’IN MÜJDELERİ
Bir iki cümlede Sayın Başbakanımızın cümlelerine dahası müjdelerine değinmek istiyorum. Allah razı olsun bir kere Sayın Başbakan’ın Konya’ya gelmesi bile yetti. Ha gönül Cumhurbaşkanını bekliyordu ama Cumhurbaşkanının yurt dışı programı birilerini ve bizleri gerçekten üzdü.
Mesela beni niye mi üzdü?
Sayın Başbakan seçimlere bir yıl kala Konya projelerini ve hedeflerini açıklarken bir tek yeni müjde vermedi. Mesela cumartesi günü dinlediklerimizin yani yapılacaklar adına açıklananların aynısını Sayın Davutoğlu da başbakanlığı döneminde veriyordu.
İyi ki hızlı tren yapıldı. Yahu yazmadığımıza bakmayın yok 1. peron, yok 2. peron, yok elektrik meselesi bir türlü çözülemedi. Ankara yolcuları geçen hafta yine 2. peronda idi. Şimdi vatandaştan peron şikayeti geldikçe, yetkililer de elektrik sıkıntısı dedikçe aklıma şu iğrenç evlilik programlarına çıkan 70’lik amca ve teyzelerin birbirleri ile ekranların karşısında günlerce konuşup sonunda da “elektrik alamadık” demeleri geliyor.
Onun için üzüldüm diyorum çünkü Cumhurbaşkanımız gelseydi en azından yeni bir proje müjdesi alırdık diye düşünüyorum.
AK PARTİ’NİN BAŞARAMADIĞI
Şimdi bu cümleye ya da başlığımıza en çok Sayın Başvekilim Hasan Angı abim kızmıştır. Ne olur ne Hasan abim ne de yönetime yeni seçilen eski yeni dostlar kızsınlar. Hep siz mi millete latife yapacaksınız ha bir de biz yapalım istedik.
Onu da şunun için yazdık.
Bu şehrin trafiğinin özellikle cumartesi ve pazar bir de akşamları en sıkıntılı, riskli ve tehlikeli yanı başıboş “düğün konvoyları”dır.
Daha düğün sezonu açılmadı.
Ama pazar günü yani dün sabah istemeyerek iki ayrı düğün konvoyuna takılmak zorunda kaldım ki sormayın. Bu konvoylarda trafik magandalığı adına ne isterseniz vardı.
Bir dönem, AK Parti il yönetimi başkanından genç yöneticilerine (İsimlerini bilerek yazmıyorum) bu konuya resmen el attılar. Doğrusunu da yaptılar, basın açıklaması yaptılar. Validen Emniyet Müdürüne kadar şehri yönetenlerle ortak proje ürettiler, yollara döküldüler… (Gerçekten işi ciddi anlamda sahiplendiler) Ama geldiğimiz nokta eski tas eski hamam… Galip gelen düğün konvoyları oldu.
Dün bir anda sinirlenip yoldan çıkınca(!) yazımıza bu başlığı atmak geldi.
Siz yine bunu şaka olarak görün bizlerde şehrin sorunu olarak görelim, olur mu?
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Varlığı hiçbir şey kazandırmayan insanların yokluğu da hiçbir şey kaybettirmez.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Refüjlere, yol kenarlarına para verilerek alınan bin bir emekle dikilen yeni gülfidanları bazı teyzeler tarafından toplanarak poşetlere doldurulmadığı zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.