“Sayın yolcularımız, lütfen arka tarafa ilerleyeniz” anonsunu duymayan bizden değildir…

Şehrimizin toplu taşıma yükünün yüzde 50’sini belki de daha fazlasını sırtlayan tramvaylarımız yenilenmeye devam ediyor. 60 tane Kampüs-Aladdin arasında çalışacak olan tramvayların yarısından fazlası şehrimize geldi. Beğeneni olduğu kadar beğenmeyeni de oldukça fazla yeni tramvaylarımızı! Ben şahsen beğenmeyenlerdenim. Nedenine gelince 4’lü oturma düzeninde tasarlanan koltukların birbirine aşırı yakın olması ve karşınızda oturan vatandaş ile diz dize samimi bir yolculuk gerçekleştirmeniz ve ayakta yolculuk yapamamak.

“Bir şeyi de eleştirmeyin kardeşim bir memnun olun ya” dediğiniz duyar gibiyim… En başta gelen tramvaylarda bu bahsettiğimiz koltuklar birbirine yakındı. Sonradan vatandaşın tepkisi ile fabrika ile görüşülüp aradaki mesafe 15 cm daha artırıldı. Şimdi biz eleştirmesek bu sonuç alınır mıydı? Tanesine 5 milyon TL para ödeniyor bu araçların!

En başta her şeyi didik didik edilerek düşünülse, vatandaş ayakta yolculuk yaparken ne gibi zorluklarla karşılaşabilir diye deneme yanılma yapılsa, ‘koltuk düzeni en iyi nasıl olur’a kafa yorulsa insanlar bu kadar söylenir miydi? Yeni tramvaylarda ayakta yolculuk yapmak işkence tam anlamıyla.

Şehrimize bu tramvaylar ilk getirildiğinde arkadaşlarla eskiyi çok ararız demiştik ve maalesef arıyoruz.

Ha hiç mi iyi yönü yok bu yeni tramvayların? Olmaz olur mu hiç… Bir kere sessizler. Arkadaşınızla yolculuk esnasında sohbet etmek için fısıldamanız gerekli yoksa tüm tramvaya yayın yaparsınız!

Teknolojikler de... Koltuklarına oturabilirseniz eğer son derece de konforlular! İniş ve binişleriniz son derece rahat ve eziyetsiz. Yaşlılarımıza ve engelli vatandaşlarımıza birebir olmuş. Yani artısı da var eksisi de.

Bazı vatandaşların da toplu taşıma araçlarındaki yolculuğu daha da zorlaştırdığını düşünüyorum. Özellikle mesai giriş ve çıkış saatlerinde tüm toplu taşıma araçlarındaki yoğunluğu hepimiz biliyoruz. Tıkış tıkış yolculuk yapıyoruz otobüste ve tramvaylarda… İnsanlar sabah uyku sersemliğinden, akşam da yorgunluğundan olsa gerek bindikleri yerde durma gibi huy edinmişler! Arkaya ilerlemek sanki günahmış gibi en önde duruyorlar.

Hal böyle olunca vatmanlarda düğmeye basıyor tabi; “Sayın yolcularımız, lütfen arka tarafa ilerleyeniz”. Gerçekten de genel olarak arka kısımlar boş kalıyor. Ama her nedense ön taraf tıklım tıklım… Vatman arkadaş düğmeye bir daha basıyor bir daha, bir daha, bir daha… Maalesef insanlar ilerlemiyor. O en önde çakılı kalan insanlara sesleniyorum. Siz arkaya ilerlemediğiniz için o tramvaya binemeyen ve işine, sınavına geç kalıp ağır bedeller ödemek zorunda kalan insanların hakkına giriyorsunuz. Bu kul hakkıdır ve gerçekten çok hassas bir konudur! Ne olur arkaya ilerleyin!

Bu arada tramvayların özellikle son 1 aydır sabahları neden aşırı yoğun olduğunun da elbette bir sebebi vardır dedim ve araştırma yaptım. Tramvaylarımız elektrikli olduğu için hattı besleyen trafoların yetersiz kalıp patladığını öğrendim. Trafolar ne kadar tamir edilirse edilsin hat üzerinde tramvay sayısı arttığında maalesef patlıyor! Bu nedenle toplu ulaşım yetkilileri hat üzerinde fazla tramvay çalıştıramıyorlar. Araç sayısı da az olunca haliyle aşırı bir yoğunluk oluyor. “Bir işi yapmadan fizibilitesini en iyi şekilde yapmak gerektiğini” şimdi daha iyi ve acı olarak, uygulamalı bir şekilde anladık sanırım.