Bu Ramazan ayı, diğer Ramazanlara benzemiyor.

İnsanlar işini, aşını kaybetti,

Dükkanını kapattı.

Faturalarını ödeyemez hale düştü.

Kapandı evine, sıkıntısı büyük!

Sevdikleri, en yakınları Koronadan komada yatanlar, bu hayattan kopanlar, solunum cihazlarına bağlı olanlar var!

Herkes barut fıçısı gibi.

Siz ise fiyatlarla oynama,

Fiyatları yükseltme,

İnsanları madden adeta mengeneye sıkıştırma derdindesiniz!

Ateşle oynuyorsunuz fırsatçılar!

Sabırlı milletin,

Sabrını test etmeye utanmıyor musunuz?

Ramazan ayında bırakın şu işleri!

Hiç mi vicdanınız yok?

Hiç mi Allah korkunuz yok?

Ramazan’da bari rahat yüzü görsün millet!

Bazı kalemler ucuzladı desin, gerginliği azalsın.

Ramazan ayı ferahlama, rahatlama, teselli olma ayı olsun!

Ha bir seferde, ha bir ayda kârdan zarar edin, kazanmaktan geri durun. Az kazanın. Biz de, falancayı fırsatçı bilirdik, meğer ne iyi insanmış desin sizi bilmeyenler. İçinizden bazılarınız hayır dua bile alsa, az şey mi?

BARİ RAMAZANDA BIRAKIN ŞU FIRSATÇILIĞI!

Ramazan ayına girerken, yine birçok ürün zamlanmaya, yeni zamlı fiyatlar üzerinden satılmaya başlandı.

Fırsatçı denen insanlar, ne Ramazan dediler!

Ne Korona dediler!

Ne ölüm dediler!

Ne hastalık bildiler!

Ne insanımız işini-gücünü kaybetti dediler!

Ne insanımızın ekmek alacak durumu kalmadı dediler!

Her fırsatı değerlendirmek, kâr etme üzerine kurulu düzenlerini devam ettirmek,

Bu insanların hayat felsefesini hiç değiştirmedi.

İnsaf ve merhametleri hiç olmadı!

Bakliyata, ete, süte, yoğurda ve dolayısıyla hemen her ürüne kendiliğinden zam geldi.

Korona hem sinsi, hem acımasız, hem de insandan insana geçebilen bir virüs.

Çarşıya, pazara çıkanlar, marketlere uğrayanlar, işine-gücüne gidenler, oldukça temkinli hareket ediyorlar.

Ne mi yapacaklar?

Markete mi gidecek?

Maskesini takacak, sokağa çıkmasıyla birlikte sosyal mesafesini koruyacak, öyle girecek marketten içeri.

Hemen ne ihtiyaçları varsa alıp çıkıyorlar ya marketlerden! Bu durum fırsatçıların arayıp da, bulamadığı bir durum! Fiyata bakan yok, aldıran yok, üzerinde fazla düşünen yok!

Netice ne mi?

Merhaba zamlı fiyatlar, Ramazan geldi, yine zamla, yine hüsranla geldi!

KORONA YAPIŞ ŞU FIRSATÇININ YAKASINA DİYE DUA EDEN EDENE!

Korona’dan korunma tedbirlerinin başında gelen sokağa çıkma yasakları öncesinde marketlere mutlaka gidilmesi gereken, gidilmesi şart olan günlerde herkes!

Bildiğiniz üzere, bu akşam saat 24.00’dan itibaren 4 gün süreyle 30 Büyükşehrimiz ve Zonguldak’ta sokağa çıkma yasağı uygulaması başlıyor.

26 Nisan 2020 Pazar akşamı saat 24.00de sona erecek olan,

Bu uygulamanın bir başka özelliği ise,

Ramazan ayının arifesiyle birlikte başlaması.

Aradığımız ürünler var olmasına var amma, ateş pahası!

Fırsatçılar Korona gündemimize girdiği günden bu yana,

O kadar çok beddua ve ah aldılar ki,

İnsanımız, Korona giderken,

Bu ahlar ve beddualar bunları da alıp götürsün diye dua etmeye başladı.

Korona neden gidip de bunların yakasına yapışmaz,

Neden bunlara bulaşmaz diyenler de aramadığınız kadar çok!

Kötüye bir şey olmaz diyenler bile,

Fırsatçılara da artık bir şeyler olsun,

Çeksinler ellerini yakamızdan,

Cebimizden-cüzdanımızdan,

Demekten kendilerini alamıyorlar!

Korona bırak şu garibanın yakasını!

Yapış şu Allah’tan korkmaz,

Kuldan utanmaz,

Vicdansızların, merhametsizlerin yakasına!

Bırak, zaten yakası yırtılmış, tutacak yakası kalmamış

Deli Bekirleri diyen diyene…

MİLLET CANININ DERDİNDE, FIRSATÇI KAZANCIN!

Fırsatçı için bu fırsat kaçmaz, kaçırılmaz denen bir ay Ramazan ayı.

Hatırlarsanız bildik bileli bütün ramazanlarda iğneden ipliğe az zam gelmedi.

Ramazan geldi hoş geldi, fırsatçı bayram etti.

Fırsatçı için, imkan bulduğu, fiyat yükselttiği her ortam bayram zaten!

Ramazan girerken ayrı, Bayrama yaklaşırken ayrı vurup geçiyor!

Yine aynı düşünceyle zam yapmaya başladılar.

Millet canının derdine düştü, borcunun-harcının derdine düştü.

Koronadan yatan, testi pozitif çıkan sevdiklerinin derdine düştü.

Kaybettiği insanların acısını yaşamaya başladı.

Sizin derdiniz ise, Ramazanda kazanmazsam olmaz derdi.

Halden anlamıyorsunuz! İnsanların işini kolaylaştırmıyorsunuz!

Elinizde var olan kolaylık gösterme imkanlarını kullanmıyorsunuz!

Bütün derdiniz, yorgunu yokuşa sürmek!

İnsanlarda iş yok-güç yok, haliyle para yok!

Kredi kartları limitleri zorlanmaktan duman oldu!

Birde onu ödemesi var!

Sizin derdiniz üzüm yemek değil,

Her fırsatta bağcıyı soyup soğana çevirmek, tüketmek!

Korona günleri, Koronalı günler geçip gittiğinde,

Bu insanların yüzüne nasıl bakacaksınız?