Temsilcimiz Atiker Konyaspor geçen sezon ligde göstermiş olduğu üstün başarısıyla bu sezon UEFA gruplarına doğrudan katılma hakkını elde etmişti.

“Hangi gruba düşeriz, ne zaman başlıyor, ilk maç nerde?” derken zaman öyle bir geçti ki hepimiz bu tarihi ana şahitlik ettik. Evet tarihi an tabirini kullanıyorum çünkü kulübün 94 yıllık mazisi içerisinde bir ilke hep birlikte şahitlik ediyorduk. Adım adım Konya Büyükşehir Belediye Stadı’na gelen taraftarların yüzünde “Şimdi Avrupalı olduk, tribünleri doldurduk, sevinçliyiz hepimiz, yaşasın Konyaspor” tadında bir ilkokul öğrencisi sevinci vardı.

Muhteşem taraftar Kurban Bayramı olmasına rağmen takımlarını yine de yalnız bırakmayarak müsabaka öncesinde üstüne düşen görevin fazlasını da yaparak statta harika bir atmosfer oluşturdu. Tecrübeli rakibi karşısında heyecanını taraftarıyla paylaşmak isteyen temsilcimiz alışageldiğimiz şekilde destekçilerinin de gücünü arkasına alarak oyuna hızlı başladı. Sistemi oturmuş Ukrayna temsilcisi karşısında sistemi henüz tam anlamıyla oturmamış temsilcimizin rakibi karşısında nasıl bir hamle yapacağı merak konusuyken dokuzuncu dakikada yaptığımız hamle maçın bitiş düdüğüyle birlikte kırılma anı olarak geride kalmış oldu. Douglas'ın sağdan kullandığı serbest vuruşta ceza sahasında iyi yükselen kaptan Ali Çamdalı'nın kafa vuruşunda top direkten oyun alanına geri döndü. Meşin yuvarlağı önünde bulan Vukovic'in gelişine vuruşunda top üstten dışarı değil de filelerle buluşmuş olsaydı şuan belki de galibiyet yazısını kaleme alıyor olurdum.

Bir dönem ülkemizde Galatasaray ve Beşiktaş’ı da çalıştıran teknik adam Mircea Lucescu’nun Shaktar’a ofansif ağırlıklı oturttuğu sistem Paulo Fonseca’nın gelmesiyle sekteye uğrasa da hala kolay kolay bozulamayacak oyun anlayışıyla devam ediyor. Dörtlü çakılı defansının yanında kanatları olmayan ama üç santrafor ile gol arayan teorikte belki de kanat kullanmayan bir takım gibi görünse de sağ bek ve sol beklerinin adeta bir kanat oyuncusu performanslarıyla şapka çıkarır tarzdan oyunu sahaya yansıtmalarıyla etkili olmaya çalışıyorlar.

Elbette ligimizdeki Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi kendini ülke sınırları dışında ispatlamış takımların ayarında olan Shakhtar Donetsk’in güzel kanat değiştirmesi, rakip sahaya hızlı ve kalabalık gelmesi, kaleyi bulan sert şutları gibi hamlelerine dikkati elden bırakmayan, sağlam blok bir defansla adeta canla başla karşılık verdik. Bu defansın gerisinde kendini o kadar güzel motive etmiş file bekçimiz Serkan Kırıntılı da adeta kalesinde devleşince rakibin gözünü korkutsak da hevesini kıramadık. Süper ligde kalesine bu denli farklı açılardan top gelmeyen Kırıntılı adeta Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim’e nispet yaparcasına takımın kahramanı oldu.

Muhteşem Serkan’ın yanı sıra Ali Turan ve Jagos Vukovic’in kritik anlarda ki hamlelerine Ali Çamdalı’nın da takıma güven veren oyun anlayışıyla birlikte gol bulabiliriz diye yerimizde çok oturup kalksak da Bajic’in vasatlığı yüzünden ileride etkisiz kaldık. Buna birde Amir Hadziahmetoviç’in beceriksizliği eklenince orta alanda özellikle Shakhtar’ı kontrada yakaladığımız anlarda topu elimize ayağımıza bulaştırdık. Dimitar Rangelov’un oyuna katkısı böylelikle daha net anlaşılırken Hadziahmetoviç’in yerine de Volkan Fındıklı’nın mevcut kadro içerisinde forma bulması daha isabetli olacaktır diye düşünüyorum.

Fonseca ise Dinamo Kiev maçında ilk on birde görev veren ancak sakatlığı nedeniyle Atiker Konyaspor maçının kafilesine dahil edilmeyen Srna'nın yerine iki numaralı sırt numarasıyla Bohdan Butko'ya forma şansı tanıyınca sağ kanattan kalemize çok bindirme gördük. Hatta bizi yıkan oyuncunun Butko olduğunu bile söyleyebilirim. Tabi Butko bu güzel oyununu yaptığı asistle de taçlandırınca sahadan kalemizde gördüğümüz bir golle mağlup ayrılmış olduk. Fakat yediğimiz golün de bariz bir ofsayt olduğunu dipnot olarak belirtmekte fayda var. Elbette bu bariz ofsaytın arkasına sığınmak istemiyorum ama hataya yer olmayan bu Avrupa arenasında da malum hakemlerin kusursuza yakın oyun yönetmelerini bekliyoruz. Beraberlikte ortaya çıkacak sonuç Konyaspor’un bir puan almasından ziyade Shakhtar Donetsk’in iki puanı kaybetmesine sebep olacaktı ki buda grupta takımların puan farkını en azından kısa vadede arayı açamayacaklarını ortaya koyacaktı. Bize bu gururu yaşatan başta yönetim olmak üzere teknik heyet, oyuncular, sağlık ekibi ve tüm emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Yenilsek de mutluyuz; çünkü ülkemizi Avrupa’da temsil eden örnek bir takıma sahibiz.