AK Parti il Teşkilatının organize ettiği bir programla Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun AK Parti Meclis Grubu’nda yaptığı ilk konuşmayı dinledik.

Davutoğlu entelektüel birikimi ve kuvvetli hatipliğiyle (herhangi bir yerden takip etmeden doğal bir konuşma ritmiyle konuşuyordu Davutoğlu, ki bu Konyalılar’ın çok iyi bildiği bir özelliği idi Ahmet beyin) grup toplantısına katılan milletvekillerini, partilileri ve diğer vatandaşları coşturdu.

Son derece nezih bir üslupla ve eleştirel dozajı kuyumcu terazisiyle ölçülmüşçesine ölçülü kelimelerle ana muhalefet partisini ve onun başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi konuşmasında Davutoğlu.

Benim not ettiğim en önemli eleştiriler arasında CHP’nin ikna odası yerine okuma salonları kurması gerektiğiydi; ki bu eleştiri anayasa kitapçığını Meclis Başkanı’na fırlatan bir CHP’li vekil sebebiyle gerçekleşmişti.

Atılan nesnenin kitap olması dolayısıyla Davutoğlu, manzaraya şahit olunca “Vay nasipsiz!” dediğini de ekledi eleştirisine.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun “savaş şartları” gibi zorunlu haller dışında Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmeyeceğini söylemesini de eleştirdi Davutoğlu.

902ı aşkın ülkenin temsilcisinin Cumhurbaşkanlığı kokteyline katıldıklarını hatırlatan Başbakan, Kılıçdaroğlu’nun “irapta mahalli olmadığını” söyledi.

Davutoğlu’nun grupta yaptığı bu konuşma, onun için bazı mahfillerde üretilen birtakım istifhamları ve vehimleri de çürütmemize imkân verdi.

Siyasi bakımdan Erdoğan sonrasında AK Parti için tercih edilmesi gerekli bir isim olduğunu kanıtladı.

Birileri hâlâ “geçici” olduğunu düşünse de Davutoğlu’nun “kalıcı” olduğunu kanıtlayan cümlelerinin başında elbette bütün programlarını 2023’e göre ayarladıklarını, çalışma temposu içinde bu programı gerçekleştireceklerini söylediği cümle geliyordu.

AK Parti l Medya Tanıtım Başkanlığı’nın organize ettiği program bana kalırsa oldukça başarılıydı.

Bazı sıkıntılar yaşandı elbette program boyunca, ama bunların çoğu bizzat gazeteci arkadaşlarımızdan kaynaklandı.

Sözgelimi Konya için önemli bir medya grubunda genel müdürlük yapan bir arkadaşımız TBMM’ye alınmayınca AK Partili vekil danışmanları devreye girerek meseleyi çözdü.

Başka bir medya grubumuzun başkanı ise kendi özel işini halletmek için parti otobüsüyle Ankara’ya gelmiş göründü ki doğrusu garipsendi.

En nihayetinde birlikte Ankara’ya gittiğimiz AK Partili gençlerin hayat dolu olduğunu gördük.

Konya’da görüşemediğimiz birçok isimle Ankara’da görüşebilmemiz de ayrıca not etmem gereken bir durumdu.

Ayşe Türkmenoğlu’nun danışmanı Namider Türkmenoğlu’na, Mustafa Baloğlu’nun danışmanı Mehmet Akif Yılmaz’a, Mustafa Akış’ın danışmanı Ahmet Şenyiğit’e de bir teşekkür borçluyuz gazeteciler olarak.

Yeri gelmişken programa merkez ilçe belediye başkanlarımızdan ikisinin katıldığını, Fatma Toru’yu ise salonda göremediğimizi belirteyim.

Hatta Mehmet Hançerli bey hakkında “hür general” şeklinde espriler de yapıldı; grup toplantısı sonrası Keçiören Belediyesi’nin karşıladığı yemeğe katılmaması hasebiyle.