İki gündür Konya basını ulusal basının ağzına sakız oldu. Hem de çürük iğrenç ve çok kötü bir sakız olarak. Bugün bu konuyu biraz açmaya çalışacağım. Çünkü biz ulusal basına sosyal medyaya sakız olmadan önce kendi halimizden kendimiz utandık. Biz utanırken de AK Parti’nin kuruluşundan bu güne kadar AK Parti’nin içinde eli ayağı parmağı beyni dahası yüreği olan koca koca isimler bütün Konya basının birinci sayfalarını yan yana koyup fotoğraflarını çektikten sonra

Bize o gün şöyle yazıyorlardı;

“Selamünaleyküm abi. Abi sizin gazetecilik veya habercilik yapmanıza gerek var mı? Tek matbaadan tüm gazeteler basılsın. Ön ve arka sayfalar aynı. Yani diyorum ki ayrı ayrı masrafa ne gerek var?”

………….

Durun buraya gelmeden yine sanayici bir abimizin bizimle paylaştığı bir konuyu sizlere aktaralım;

“Uğur Bey,

Tahir Bey ile ilgili yazınızda, Tahir Akyürek Bey’in kaçtığını be belediyeyi çok borçlandırdığı iddia edilmekte. Görevi münasebetiyle ilçe belediyeleri de Büyükşehir Belediyesi’ne dahil olunca yapılan borç çok fazla değil...

Borçtan bahseden arkadaşın ekonomi bilgisi zayıf sanırım. Tahir Bey, Konya’ya çok şey yaptı ama geçici ama kısa süreli çözümler oldu. Belediye Başkanlığı görevini bıraktığında bugünkü Konya’nın gelişimine ayak uyduramadı. Konya ulaşımda Tahir Bey yüzünden sınıfta kaldı. Yapılan yolları bile heba ettiler.

Örneğin; bugünkü Nalçacı’nın yol durumu gibi... Bizi ileriye taşıyacak ulaşım yatırımları yapılmadı. Sanayi bölgelerinin yoğun olması sebebiyle bu bölgelere ulaşımı kolaylaştıracak metro, metrobüs, tramvay gibi toplu taşıma araçlarının yapılması gibi bir girişimde bulunmadı.

Halil Ürün Belediye Başkanlığı görevine geldiğinde tramvayı atıp kaldıracaklardı sonra vazgeçip devam etmesini istediler ama onu da beceremediler. Bunlar da beceremediler. Çekoslovakya’dan alınan vagonlar bence heba oldu. Bursa’da bulunan Durmazlar Makina aynısını yapıyordu. Konya sanayisi de yapabilirdi. Bursa’da yapılan tramvayın Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı’nın zoruyla Durmazlar Makina’ya yaptırıldığını Başkanın bizzat kendisinden duydum. İşinde çok da başarılı her şeyi bir kenara koyup KONSAN ve KOSTİM sanayisi yolları Tahir Bey zamanında yapıldı.

Hangi yolu düzgün hangi ulaşımı gelsin bize izah etsin.

Uğur bey, hatırlarsan yazmış olduğun bir yazıda Tahir Bey’in A takımı yok demiştin. A takımsız da böyle oldu işte. Konya’da yapılan köprülerin hepsi hatalı en büyüğü de TÜMOSAN ve 4.Organize girişinde bulunan dönel kavşaklar her hafta mutlaka bir kaza yaşanmaktadır. Hatalı yapımdan mütevellittir. Bu projeyi çizenlerin mühendis olduğuna inanmıyorum. Bunlara diploma veren üniversitelere de üzülüyorum. Selamlar...

………….

Abimize görüşleri için biz de bir kez daha teşekkür ederiz. Çünkü bu devirde yazan çizen konuşabilen dahası, dahası görüşünü açıkça beyan eden beş büyük sanayici kaldı mı?

GELELİM BİZİM ŞU BASININ HALİNE…

Evet Konya yerel basını olarak iki gündür Türk basınının ve sosyal medyanın maskarası olduk. Kendi kendime soruyorum.

“Biz bunu hak ettik mi?” ettik.

Ama nerede nasıl hata yapıldı da biz bu hale geldik. İğneyi kendimize batırmak istiyorum.

41 yıldır basındayım. Kardeşim Sefa’yı (Bu haber ismi geçtiği için) asla kastetmiyorum bu durumun sorumlusu cemiyettir filan da demiyorum, demem de.

Bilmeyenler için şunu da hatırlatmak isterim. Ben de 4 dönem Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı yaptım. Sonrasında rakibim yokken kendi tercihimle Cemiyet Başkanlığı seçimlerine katılmadım. Bizde 41 yılda her iktidarı gördük. Her siyasi iradenin gücünü basın üzerinde hissettik.

Ama AK Parti bir yanlış yaptı. Hem de öyle bir yanlış yaptı ki dahası hâlâ öyle büyük yanlışlar yapıyordu ki bu işte kendilerine de zarar veriyor basına da.

Oysa bu iş 17 sene önce çok iyi niyetle ve samimiyetle başlamıştı. Ama kısa sürede pek çok yerde olduğu gibi ve dün de yaşandığı gibi her ne hikmetse AK Parti’yi yönetenler, AK Parti’de etkili olanlar basında da çapsızlar, acemiler, işin içinden gelmeyenler ve iş bilmezlerle yürümeyi tercih ettiler.     

Mesela bu konuda ilk tepkimi AK Parti’nin yerel basın ile çalışmalarındaki yanlışını kulakları çınlasın Hüseyin Çevik abimiz il başkanı iken eski İl Başkanı Ali Sürücü abimiz, o dönem Borsa Başkanı olan Uğur Kaleli abimizin de olduğu bir ortamda vermiştim. O gece orada AK Partili ilçe teşkilatlarının yöneticilerinin meclis üyelerinin olduğu geniş kapsamlı bir ortamda samimiyetle şöyle demiştim,

“Abi yanlış yapıyorsunuz yanlış. Tamam, Reis basına destek olmak istiyor. Yerel basına sahip çıkıyor, destek olmak istiyor. Ama siz bunu yanlış uyguluyorsunuz. Parayı veriyorsunuz sonra bülteni gönderiyorsunuz. Yani kopyala yapıştır gazeteciliği. Bak abi böylece yeni nesil bir gazetecilik gelecek. Ve en büyük zararı da AK Parti’ye verecek…”

İnanmayanlar sadece bu isimler bu abilerimize bu yukarıda dediklerimi sorabilirler.

…………..

O günlerden bu günlere geliyoruz.

AK Parti Konya’da da seçimler öncesi zor günler geçiren çıkıp çıkmamak arasında gidip gelen, dahası satışa çıkıp yeni patronlar arayan, gazetelere televizyonlara kendilerince belirledikleri paralarla anlaşma yaptılar. (Buna biz de dahiliz.)

Bu bir yerel seçimdir. AK Parti’nin seçimler öncesi haberlerini yapıyor muyuz? Yapıyoruz. AK Parti logo üstü dahil ilanlar veriyor mu? Veriyor. Peki gazeteler televizyonlar internet siteleri bunları babalarının hayrına mı yapıyor? Elbette ki hayır, parasını alıyor reklamını yapıyor.  Bu hem yasal hem de etiktir. Tartışılacak hiçbir yanı yoktur. 

Gelelim Türkiye’ye sakız olduğumuz olaya.

Bu yazılı basında bir cover çalışmasıdır. Yani reklamı veren kişi kuruluş parti gazetenizin, derginizin ön arka kapağını kendi reklamları ile duyuruları ile donatır. Ve bu bir paralı ilandır.

Bunu sadece Konya’daki biz gazeteler yapmadık. Türkiye’nin her yerinde zaman zaman o büyük gazeteler dediklerimizde dahil cover çalışması yapmışlardır bundan sonra da yapacaklardır.

Aslında bu ne bir ilktir ne de son. Ayrıca etikliği konusunda da etiktir.

Peki, AK Parti nerede hata yaptı? Bence şurada şöyle; acemice hızlı ve yetersiz ekibi ile kopyala yapıştır mantığı ile tek elden bir çalışma yaptı. Bunu yapan arkadaşlar 2014’te de yine aynı konudan ders çıkartıp bu tatsız söylemlerin kafa karıştırıcı mide bulandırıcı durumların yaşanmaması için biraz oturup biraz emek verip 14 ayrı cover çalışması yapsaydı kimsenin ağzına sakız vermemiş olurlardı.

Bilmem anlatabiliyor muyum değerli AK Partili büyüklerim yöneticilerim bu işi çok iyi bildiklerini iddia eden dostlar.

……………..

GELELİM ŞİMDİ AK PARTİ VE DİĞERLERİNE

Konya için yazmaya devam ediyoruz.

AK Parti-MHP ittifakının dışında Konya’da kimler var?

Diyelim ki CHP. Yesinler sizi olur mu? Bunu yapabilecek CHP’li yerel siyasetçiler bırakın cover çalışması yapmayı biz adayız diye gelip selam dahi vermediler.

Saadet mi?

Ahhhh ahhhhhh. Başkalarına ne gerek var? Biz kendimizden örnek verelim mi? Saadet’in bize gönderdiği tüm haberleri giriyoruz. Buna hayır diyecek bir tek başkan adayı çıkarsa buyurun gelsin. Ama Saadet Partisi bir tek reklam dahi vermemiştir. Buna rağmen biz Saadet Partisi’nin bize gönderilen her haberini fotoğraf olarak gazetemizde değerlendirdik.

İyi Parti. Evet, doğruyu söylemek gerekirse İyi Parti haber ve reklam çalışması olarak Ak Parti’den sonra en hareketli parti idi.

Aman MHP’li dostlar bizi niye yazmadın diye kızmasınlar? Malum MHP zaten seçimde oy pusulasında da yok.

O zaman lafımızı tamamlayalım mı?

Sadece kendimizden sorumlu isek;

Bir, bize gelen her haberi değerlendirdik ve değerlendirmeye çalıştık. Önce reklam para sonra haber demedik.

İki, bu işi en iyi yapan parti ise böylesine büyük bir tembelliğine rağmen, 2014’ten ders çıkarmamasına rağmen tartışılmasız AK Parti’dir.

Üççççççç, aynı saldırı Konya yerel basını için 2014 seçimlerinde FETÖ’nün basın organları tarafından da yapılmıştı.      

Hadi size iyi tatiller.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Can konağını aramadaysan Cansın; bir lokma ekmek arıyorsan ekmeksin; şu nükteyi biliyorsan, işi biliyorsun demektir: Zulmün peşindeysen zalimsin, aşkı arıyorsan aşık. Neyi arıyorsan O’sun sen.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bu şehrin alternatif yol sorununa kalıcı köklü bir çözüm getirebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.