Geçtiğimiz gün bir vatandaş elinde Belediyeye yatırdığı emlak vergisinin makbuzu ile çıkageldi. Hem sinirli hem de ne yapacağını bilmez vaziyetteydi. Oturtup bir çay söyledim. Biraz sakinleştirdim.

Amcamız her yıl düzenli olarak gününden önce emlak vergilerini yatıran tiplerden. Ancak bu yıl bu verginin ikinci 6 aylık kısmını yatırdığını makbuzuna 21 TL’lik ‘Kültür Payı’ adı altında bir bedel eklenmiş.

Önce biz de anlamadık. Amca makbuzu çıkarıp önümüze koyunca baktık gerçekten doğru söylüyor. Emlak vergisinin ödeme satırlarında kültür payı yazıyor ve karşılığında 21 TL para alınmış. Amca kızgın, diyor ki:

‘Arkadaş, Belediye kültürel yatırım yapacaksa yapsın bize ne? Parasını neden bizden alıyor? Bu zaten görevi değil mi? Hem emlak vergisi ile kültür payını hangi akıl aynı kağıda yazabiliyor’

Haksız da sayılmaz aslına bakarsanız. Bu iş bir dönem elektrik faturalarındaki TRT payına benzemiş. Esinlenen de buradan esinlenmiş.

Amcamız Karatay ilçesinde ikamet ediyor. Haliyle makbuz bu belediyemize ait. Merak ettik direkt bu konuyu köşede ele almak yerine öncelikle muhatabımız Karatay Belediyesi Basın Müdürü dostumuz Aydın Bey’i aradık.

Aydın Bey her zamanki nazik üslubuyla karşıladı telefonumuzu. Böyle bir pay alındığına dair bilgisi olmadığını konuyu araştırıp geri döneceğini söyledi.

Birkaç saat sonra Aydın Bey söz verdiği gibi aradı. Karatay Belediyesi Mali hizmetler müdürüyle birlikteydi. Kültür payının tamamen kanunun verdiği hakla alındığını ve her belediyenin bunu almak zorunda olduğunu söyledi. Kanunun ilgili maddesini okudu. Biz de kendilerine bu bilgileri verdiğinden ötürü teşekkür ettik.

Akabinde araştırdık. Gerçekten de bu pay diğere belediyelerce de alınıyormuş. İlgili yasa maddesini de okudum. Vatandaştan Tabiat Mallarını koruma kanunu kapsamında emlak vergisinin % 10’u nispetinde alınıyormuş bu pay.

Emlak vergisi yatıranlardan daha evvel böyle bir tepki almamıştık. Merakımız bu pay daha önce de alınıyorduysa neden makbuzlara yazılmıyordu?

Mantık dışı uygulamalar vatandaşı gerçekten rahatsız ediyor. Bu kanun bir kez daha gözden geçirilmeli.

MÜSİAD’cıları Çok Kızdırmışız!

Pazartesi günü ‘MÜSİAD ve ASKON’un anlamsız uykusu’ başlıklı bir yazı kaleme almıştık. Sağ olsunlar, o gün arayan soran eksik olmadı. Düne kadar da her gittiğim yerde bu yazıdan bahsetti dostlar. Büyüklerimizi de yoğun olarak arayanlar olmuş tabi! Kimi kızgın kimi destekçi… Hepsine bu vesileyle teşekkür ediyorum.  Kızgın olan birkaç kişi aynı cümleyi kurduğu için özellikle bir duruma cevap vermem gerekiyor. Yazımız asla ‘sipariş’ değildi. Zaten böylesi etik dışı bir davranışı bizi tanıyanlar asla yapmayacağımızı bilirler.

Değer verdiğim bir büyüğüm yıllar önce “Eleştiri duadır, eleştirilmekten korkma, yılma, aksine onlara teşekkür et, sana dua ediyorlar” demişti. Bu benim kulağıma küpedir.

Bu hasletin tüm şehre, şehrin ağabeylerine yerleşmesini çok isterdim. Yazık ki eleştiri kültürü oturmamış insanlar kendilerine birazcık iğne ucu dokundurulsa ayağa fırlıyorlar.

Kimseye hakaret etmedik. Yazdıklarımız ortada. Şehir adına “su akarken testinin doldurulması için” ikazımızı yaptık. Birileri üzerindeki ölü toprağını atsın diye cümleler kurduk. Ataleti bırakın kazanan Konya olsun dedik.

Özür dileriz MÜSİAD’cıların eleştirilemediğini unutmuşuz! Ama bilin ki hatırlamaya da niyetimiz yok!