"Bu sene şampiyon yine taraftar"
Alt grupla aradaki puan farkını açmak için çok büyük önem taşıyordu Sivasspor maçı. Yakalanan pozisyonlar golle sonuçlansa maçı daha ilk yarıda koparabilirdi Konyaspor. Ama son vuruşlardaki beceriksizlik ve "usta bir golcü"nün yokluğu bu maçta da hissedildi. Ligin en az gol atan takımı Konyaspor ne yazık ki. Ligin bireysel hatadan en çok gol yiyen takımı da Konyaspor’dur eminim. "Bir takım bile bile gol yemek istese yine böyle saçma sapan goller yemez."
Konyaspor'un orta saha göbeğinde Ali Çamdalı haricinde kaliteli bir oyuncu yok. Uğur İnceman ile Mehmet Güven yeterli değiller ve formsuzlar. Uğur İnceman'ın Balıkesirspor maçında attığı gole sevinirken koştuğu kadar hiçbir maçta koştuğunu görmedim. Ununu elemiş eleğini asmış bir oyuncu. Sezon sonu yollanır muhtemelen.
Djalma'nın sakatlığından sonra oyuna Marica'nın değil Kenan Özer'in girmesini beklerdim açıkçası. Marica sakatlıktan daha yeni kurtuldu ve sakatlanmadan önce de hiçbir maçta başarılı olamadı. Türk futbolunda fiziki sertlik ön planda ve Rumen golcü bununla mücadele edemiyor.
70'ten sonra taraftarlar artık isyan etmeye başladı. Konyasporlu oyuncular da taraftara ayak uydurur gibi, kendi oynadıkları futboldan bıkmışçasına, "maç bitse de gitsek" der gibi tel tel dökülmeye ve basit top kayıpları yapmaya başladı. "Yönetim bu takım senin eserin" ve "Aciz yönetim istemiyoruz" tezahüratlarında taraftar ne haklı. Bu takım gerçekten onların eseri ve transfer yapmaktan aciz bir yönetim... Bu soğukta gelen on binlerce taraftara yazık oldu. Yine onların da dediği gibi: "Bu sene şampiyon yine taraftar."
Ne Olacak Bu Türk Futbolunun Hali?
Uzun bir aradan sonra hakemlere değinme vakti geldi. Geçen hafta Balıkesirspor-Konyaspor maçında verilmeyen penaltılar, kırmızı kartlar... Bu hafta Gaziantepspor-Fenerbahçe maçında verilmeyen penaltılar ve verilen penaltı... Beşiktaş - Bursaspor maçında Fernandao'ya verilmeyen net kırmızı kart ve son dakikada Beşiktaş'a verilen uydurma penaltı... "Süper Lig'in süper hakemleri" ligin kaderiyle oynamaya başladı yine. Yabancı oyuncu kontenjanını genişletmişken "yabancı hakem kontenjanı" da mı açsak?
Peki ya başkanlar? Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun Fenerbahçe maçından önce hakemi araması... Hacıosmanoğlu bunu açıklamasa federasyonun bildiği halde hiç müdahale etmeyecek olması (Olayı hemen Hacıosmanoğlu'ndan öğrenmelerine rağmen başkan açıkladıktan sonra TFF resmi açıklama yaptı.) Fenerbahçe yöneticisi Mahmut Uslu'nun Trabzonspor maçından sonra yaptığı "Biz konuşsak kan çıkardı" açıklaması... Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın yine medyayı, medya karşısında tehdit etmesi ve muhabiri azarlaması... Niye her olayın içinde Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım var?
TFF Başkanı Demirören ve Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım Türk futbolundan elini eteğini çekmezse, böyle gerilmeye ve gerilemeye devam ederiz. Demirören'i orada isteyenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Aziz Yıldırım zaten kendi taraftarını bölen ve her olayın içinde olan bir isim. Niye hâlâ o koltuklarda oturuyorlar anlamıyorum. Türk futbolunun tüm kurumlarıyla birlikte yeniden, yeni insanlarla yapılanması lazım. Yoksa... I-ı, bizden olmaz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.