CANIMIZI YAKTIN BE KARAOĞLAN!
Kur’an-i tabirle göz açıp kapayıncaya kadar kısa bir an dilimidir yaşadığımız. Kimileri, “bir varmış, bir yokmuş” der bu fani âlem için, kimileri hiç ölmeyecek gibi yaşar, kimileri de, ölüme yok olmak gözüyle bakar. Oysa ölüm yokluk değil, varlık âlemine yolculuk, varlık âlemine doğumdur. Hz Pir’in dediği gibi Şeb-i Aruz-düğün gecesidir, vuslata ermek, sevenin sevdiğine kavuşmasıdır. İşte o kavuşma, yani ölüm için doğmak gerekir ki, hepimiz o doğumu yaşarız. Bir başka mana da, sonsuz hayata yeniden doğmak için de ölmek gerekir.
Aslında doğumumuz da bellidir ölümümüz de. Çünkü ölmek için doğarız ama hiç farkında değiliz. Farkında değiliz yaşadığımız dünyanın. Dünyayı öyle severiz ki, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarız ve dünyanın nimetlerine bağlı kalırız. Ama bir gün biz bu dünyadan göçerken, dünyayı sevdiğimiz kadar dünyanın bizi sevmediğini görürüz.
Bundan kaçış yoktur. Yaşayan için ölüm gerçektir. Ha bir nefes fazla, ha bir nefes az. Bunu Yüce Yaradan’dan başkası bilemez, başkası o hesaplamayı yapamaz. O yüzden ölüm gelmişse başa, baş ağrısı bahane olur. Kimi acıyla gider, kimi hık diye bir anda gidiverir. Yani bahanelere yükleriz ölümü. İşte o bahaneler, sonsuz âleme, yani ebedi âleme atılan ilk adım olan ölümün habercisidirler. Kimi bu acıları ceza olarak görür, kimi de Rabbine yaklaşmada sabır ve metanetle karşılayarak nimet olarak görür. Nimet olarak görenler, güzel atlara binip giderler.
Biz bilmeyiz erken miydi, geç miydi? Acımızdan olsa gerek hep erken gitti diye söyleniriz her gidenin ardından. Oysa vakit gelmiş demek ki de, Veren aldı emanetini diye tevekküle sığınmamız gerekir ve öyle de yaparız.
Bugün sabrıyla bu nimete nail olduğuna inandığım güzel insanı uğurladık. Bir bayram günü, güzel ata binip, güzeller güzeline giden güzel bir insanı.
Candı, canandı. Canını alıp gerçek Cananına uçtu.
İnna lillahi ve inna ileyhi raciun, (“Şüphesiz biz Allah’tan geldik ve şüphesiz dönüşümüz O’nadır.”)
Bayramın ilk günü yine bir can gitti, bir yanımız eksildi, canımızdan bir parça kopup ötelere uçtu. Can dostum, Kâbe şahidim, SEYFİ ERKAN, bence, namı değer KARAOĞLAN.
Ne güzel insandın be kardeşim. Son anına kadar hep tevekküldeydin, isyan etmedin. Hani deriz ya bu âlem için “imtihan dünyası” diye, sen bu imtihanı kazandın be Karaoğlan. Sen güzel şeyler ektin, iyi bir eş, iyi bir baba olarak, dürüstlüğünle, beyefendiliğinle, tevekkül ve sabrınla ahiretin tarlası olan bu dünyaya ki, gittiğin yerde ektiğin güzellikleri, sabrı, tevekkülü ve Yaradan’a yaptığın hamd senaları biçeceksin.
Ben bu tevekkülü ve sabrı son yıllarda ikinci defa görüyorum. “Nihayetinde öleceğiz” deyip “neden ben?” demeden, onca acıya rağmen isyan etmeden, Rabbim “kolay eyle” diyerek şikâyetten uzak olan. Son dakika ve son an’a kadar hep, tevekkül, dua ve tesbihat. Ne güzel insandın sen öyle acılara katlanıp sabırla doluyken. Hep dua ederdin ya hani; “Ya Rabbi!
Sen güzelsin, güzeli seversin, bizleri de güzel eyleyip seviver, ol de olsun” diye. İşte o duana karşılık Rabbim seni o kadar çok sevmiş ki, tevekkülünü artırarak, sabrını hep yüksek tutturup, kazancını bol eyledi inşallah.
Ne garip değil mi kardeş? Yaşarken yanında olmayan, hastayken elinden tutmayanlar ama ölümünle tabutuna el atmak, tabutuna omuz vermek için yarışırlar. Ama biliyorum sen o tabutun içinde değilsin, o tabutun içinde ceset var, sen ruh oldun, gerçek kimliğine büründün ve çoktan güzel ata binip, güzel bir günde, güzeller güzeline kavuştun. Bayramı bizimle değil, O’nunla yapmayı tercih ettin. Ve biliyoruz ki; sen, Peygamber Efendimizin o hadisi şerifine mazhar oldun. Hani “dermansız derde düşüp o dert yüzünden terki diyar eden, şehit sevabıyla gider”miş ya, sen de öyle gittin, daha önce de o güzel atlara binip gidenler gibi.
Rabbim seni Cemaliyle şereflendirip Peygamber Efendimize komşu eylesin, Rahmetiyle yargılayıp ağırlasın İnşaallah. Biz senden memnunduk, Rabbim de memnun olsun inşallah.
Ey dostlar!..
Hak vardır, hukuk vardır, yalan dünyadan âlemi Berzaha göç edene gerçek hesap vardır sonunda. Herkesten hakkını helal etmesini, ardından güzel sözler söyleyerek hüsnü zanda bulunmasını ve güzelliğine şahadet etmesini rica ederim bu Karaoğlan’a.
Mekânın cennet olsun kardeşim, İnşaallah.
Allah rahmet eylesin, başımız sağolsun.
Ailesine ve sevenlerine düşen ise sabrı cemildir.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.