Çeltik tarlasında bir saat
Trakya bölgesini geziyoruz, doğrusunu söylemek gerekirse gerçekten Trakya bölgesi çiftçilik açısından çok verimli bir bölgemiz, sebzelerimizin tahılımızın hemen hemen her türlüsü ekiliyor Trakya’mızda.
Edirne gezisi için yola çıktığımız bir günde, Edirne’nin Uzunköprü ilçesi civarında duraklıyoruz. Çeltik eken çiftçilere rastlıyoruz, kimileri modern tarım aletleri ile ekim yapıyor, kimileri ise anam babam önlükleri takmışlar ve etek uçlarından sol elleriyle kavrayarak diğer boşta kalan sağ eliyle ile tohum serpiyorlar tarlaya.
Ben biraz şaşırmıştım bu gezide, şaşırma sebebim tarlaların tamamı su ile kaplanmış olması beni şaşırtan. Sonra bilgileniyorum ki, çeltik tarları su ile ekiliyormuş.
Bir saat kadar vaktimizi Osman amcaya ayırıyoruz, sulu tarlada çeltik ekiyor Osman amca. Yanında ona refakat eden bir oğlu da var. Oğlu üniversitede okuyormuş, ama yardım için o gün babasının yanında çeltik ekmeye gelmiş. Osman amca takmış önlükleri, önlüğün içerinde biraz çeltik tohumu koymuş sallıyor suyun üzerine tohumu. Bir yandan da dua ediyor verimli olması için.
Osman amcaya soruyorum amca neden insan gücüyle yapıyorsun? Yok mu traktör filan. Yok kuzum çocukları okutuyorum onlara harcıyorum henüz daha traktör alacak paramız hiç olmadı zaten. Gerek de duymuyorum nasıl olsa ben ekiyorum ellerimle diyor bizlere. Gönlü geniş Anadolu insanımız, muhabbetin arasında bir yandan da bizlere çay içelim ekmek yiyelim diyor. İşte Anadolu insanım, hangi zor şartlarda olursa olsun, ikramından vaz geçmez misafirperverlikleri üst düzeyde tutuyorlar hep.
Atmış yaşına girmiş Osman amca öylede keyifli tohum ekiyor ki. Boyu otuz cm civarında su ile kaplanmış tarlada ayakları yalın bir şekilde çamurun içerisinde, önlükle tohum atmaya devam ediyor. Ve anlıyoruz ki oradan kaldırdığı ürünle çocuklarını okutuyormuş Osman amca. ‘Bu işler ağır işler yoruyor bizleri’ diyor Osman amca, “Bizler okuyamadık ve bu çeltik tarlasında geçti ömrümüz”, “Kırk yıldır yalın ayak bu çamurda yürüyorum” diyor. “Bu yüzden okutuyorum çocuklarımı benim çektiğim eziyeti onlar çekmesin”, “okusunlar büyük adam olsunlar”. Bu arada bizlere de ‘çocuklarınızı okutun’, ‘bizim gibi cahil kalmasınlar’ diyordu Osman amcamız. Muhabbetimiz çok güzeldi o günkü gezimizde. Osman amcamızı tebrik ediyoruz ve birkaç kare fotoğrafını aldıktan sonra helalleşip ayrılıyoruz. Ne çabukta bitmişti bir saatlik zaman. Umarız Osman amcamızın çocukları, Osman amcamızın isteklerini yakalamışlardır… Saygılarımla.