CHP ile AK Parti arasındaki maya tutmadı, tutmayacağı zaten belli idi. Her ne kadar mili irade böyle bir koalisyon yapılmasını öngördü ise de taban tabana zıt olan iki partinin hükümet olması buna imkân vermiyordu. Nedeni ise her ne kadar liderler usulen bir kaç görüşme yapsa da bu hükümetin gerçekleşmeyeceğini onlar da baştan biliyorlardı.

Şimdi düello zamanı... İşte olası bir erken seçime kadar bu görüşmeler üzerinden malzeme üretip AK Parti’yi daha çok halka şikâyet ederek suçlayabilirse kazançlı çıkacağı kanaatini taşıyor. Zaten daha görüşmelerin olumsuz sonuçlanmasının hemen akabinde Sayın Kılıçdaroğlu şikâyetlerini sıralamaya başladı bile. Kendisinin ne gibi tekliflerle gittiğini bile açıklamadan “AK Parti bize uzun vadeli bir koalisyon kurmak teklifi ile değil bir seçim hükümeti kurma teklifi ile geldi bunu kabul edemezdik” diyor.

Bu mayanın tutmayacağını beşikteki çocuğa sorsanız oda bilirdi. Kaynayan süt’e ekşimiş yoğurttan maya çalarsanız o tutmaz. Aynı zamanda ekşimiz kokmuş bir ‘keş’e dönerde ne ülkeye yarar nede partilere yarar.

Bu iki parti nasıl hükümet olsun 2002’den beri iktidar olan ve ülkeye huzur ve refah getirmiş, Cumhuriyet tarihi boyunca hiç görülmemiş şekilde ülkeyi kalkındırmış, kendi silahlarını üretmiş, dışa bağımlılıktan kurtarmış. Ülke içerisinde birçok olmayacak denen işler yapılmış, ülke yollar ile donatılmış, hızlı trenlerle demir ağlar örülmüş, başörtüsü sorununu çözmüş uluslararasında itibar kazandırmış, paramızdan sıfırlar atarak paramızın değerini artırmış, kamuda kangren olan sorunları gidermiş.

7 Haziran sonrasında sadece AK Parti’yi ve dürüst liderlerini yıpratabilmek, bu hükümeti yıkmak için içeriden dışarıdan birçok hile ve entrikalara ile halka yapılan baskılar ve daha birçok ülke düşmanı terör örgütleri ile ülkeyi sömürmesine razı olmayan AK Parti hükümeti ve onun liderlerini ortadan kaldırmaya and içmiş. Paralel yapı ile mücadele ederken onlarla işbirliği içerisine girip hükümetin doğru yaptığını da yanlış yaptığını da eleştiren bazı illegal örgüt ve onların yandaşlarının yaptığı hükümet karşıtı nümayişlerde en ön saflarda yer alan ve slogan atan CHP milletvekilleri ile mi hükümet olunacaktı. Bu insanlar bilmiyorlar mı?

Zulüm ile abad olunmaz.

Ülke idaresinde bulunduğunuzda hep halka zulmetmişsiniz, ülke insanının oyunu almış onları hep aşağılamış ve daima ezmişsiniz onun için bir türlü iktidar olamıyorsunuz. Bunun sebeplerini halkta seçmende değil kendinizde arasanız doğru yolu bulursunuz sanırım.

Bir arkadaşım bana şöyle diyor: “Yahu İsmail abi bu hırsızları destekleyip durma” (AK Parti için söylüyor). “Be arkadaş senin daha aklının ermediği bilmediğin hısızlar var onları bir bilseydin bu memlekette hiç çalışmadan akşama kadar kahve köşelerinde kağıt oynayıp sadece bir partinin adamı yandaşı diye aybaşında gidip resmi kurumlardan aylık alanlar vardı” dedim. Hırsız olsalar hizmet ederler miydi” dedim. Öyle kalakaldı.

Geçenlerde bir solcu arkadaş ile uzun süre konuştuk. Diyor ki yaşadığı beldeden bahsederek: “Bir misafirim geldi uzaktan, onu elimizden geldiğince iyi ağırladık. Bu müddet zarfında da siyasi yönünü de öğrendik biz solcuyuz o da aşırı milliyetçiymiş yani MHP’li imiş. “Yahu buranın solcuları ne kadar cana yakın güzel insanlar çok hoşlandım sizlerden” deyince ben dedim ki diyor “Burada ne kadar ibadethane varsa hepsini solcular yaptırmıştır. İstersen araştır dedim” diyor. Araştırmış doğruymuş. Biri “Yahu hep CHP’liler yaptırmış camileri, ama içine hiç girmemişler, hiç namaz kılmıyorlar” deyivermiş. “Haksız mı?” diye sordum.“Haklı ağabey biz namaza pek bakmayız ne yalan söyleyeyim” diye de itiraf ediverdi.

Şimdi tavanı ile tabanı ile aynı gaye uğruna ülkenin milli menfaatlerini savunan aralarında ufak tefek çözülebilir görüş ayrılıkları bulunan parti olan MHP’ye çağrıda bulundu Sayın Davutoğlu. MHP’li kardeşlerimiz bu çok büyük bir fırsattır MHP için. Hem öyle seçim hükümeti değil devamlı olacak bir sağlam hükümet kurulmalı. Bu ülkeyi sevenler bu ülkenin huzuru refahı için her şeyini feda edenler olarak uzun süre uyumlu bir şekilde ülke idaresinde söz sahibi olurlarsa bundan her iki parti de kazançlı çıkacaktır. Bunların birlikte hükümet kurmaları tabi ki birçoklarını rahatsız edecektir onların gazabı ve zulmü daha çok artacaktır iktidar olamamanın ülkeyi kaosa sürükleyememenin telaşı ile onlara karşı koyup ülke kalkınmasında terörün bitmesinde terörü besleyen dış mihrakların susturulmasında el ele bir hükümetten yana AK Parti ve MHP tabanı.

Artık liderler kısır çekişmelerden vaz geçmeli. Bahçeli’nin Erdoğan düşmanlığı ve kıskançlığı bitmeli. Benim birçok tanığım arkadaşım eşim dostum var MHP’ye gönül veren hepsinin de zihninde gönlünde sürekli olacak bir AK Parti-MHP koalisyonu var. Sayın Bahçeli’nin itiraz ettiği Çözüm Süreci varsın buzdolabında kalsın. Bahçeli’nin sorumluluktan kaçmasını anlamak mümkün değil. Nasıl kurulursa kurulsun ben içinde olmayayım düşüncesi makul değil. 20 yıldır parti yöneten devlet adamına yakışmıyor. İnşallah bu gereksiz direnişten vazgeçer de bir an önce hükümet kurulur. Bekleyip görelim inşallah.