Çıkarsak mı maskeleri?
Pandemiyle beraber hayatımızda pek çok şey değişti. Üç temel kural haline gelen hijyen, maske ve mesafeyi dilimizden düşürmez olduk.
Böylelikle hepimizin arasına giren mesafelere birde maskeler eklenmiş oldu. Suretler saklandı. Sadece gözleri görür olduk.
Hâl böyle olunca da gözler konuşmaya başladı bu kez. Mimiklerin ardına saklanan gizler ortaya dökülüverdi. Kimimizin hırsı, kimimizin şefkati, kimimizin dikkati, kimimizin ise masumiyeti dile geldi. Biz bunun hiç farkında olmasak da...
Çünkü dilin sesini, ağzın gülümsemesini susturdu maskeler. Apaçık serdi gerçekleri yüzümüzde daha da belirginleşen gözler.
Gördüğümüz gözle konuştuğumuz kişi ayrıştı devamında. Yabancı olduklarımız yakınlaştı ya da yakın saydıklarımız uzaklaştı. İlişkilerimiz farklılaştı. Var olan mesafelerimize adını koyamadığımız yeni mesafeler eklendi. Nedenini bilemediğimiz uzaklık hissini yaşadık ya da tam tersi daha sıcak hissettik karşımızdaki insana yeni güzellikler keşfettik.
Dahası hiç görmediğimiz insanlarda kendimizde var olan korkuyu, endişeyi, bilinmezliği de bu sayede fark ettik. Aynı geminin içinde yer almanın, ortak bir kaderi paylaşmanın, görünmez bir virüsle birlikte baş etmenin gereğini sonuna kadar yaşamış olduk.
Zor muydu? Evet, zordu. Yeniden tanışmaydı. Çünkü göz insanın aynasıdır. Anlatamadığını şakır, sustuğunu bağırır, hissiyatını aktarır. Böyle olunca da maskenin altında kalanlar gün ışığına çıktı. Bir buçuk yıldır yaşadığımız gelgitlerin nedeninin elbette bir çok nedeni olabilir. Fakat sıradan bir maske takmakla düşen esas maskelerin gerçekliği de bana göre yadsınamaz. Ne dersiniz çıkarsak mı maskeleri? Sizce?
Sevgi ve saygı ile...
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.