Hafta sonu sokağa çıkma yasağına yüzde bilmem kaç oranında uyduk diye sevindik. Nasıl sevinmeyelim?

Dışarı çıktık mı?

Çıkmadık!
Eksik-gedik ne varsa tedarikimizi hafta içinde yaptık mı?

Pek tabii…

Böyle olursa, insanımız bu yasaklara uymaya devam ederse, şöyle iyi olacak-böyle iyi olacak diye içimizi ve gönlümüzü rahatlatan, ferahlatan ifadeler duyduk mu?

Elbette…

Hafta sonunda sokaklarda var mıydık? Caddelerde hiçbirimizi, gören oldu mu?

Ancak…Bahçelerimiz Allah için pek bir şenlikliydi!

Bahçelere bahar geldi!

Bazılarımız, bir haftadır göremediği yakınlarıyla bir arada olmak gibi bir düşünceye kapılıp yakınlarına haber gönderdiler.

Bazılarımıza ise, “korkma bu kadar, bir şeycik olmaz” diyen yakınları tarafından Cuma akşamından itibaren yatılı ziyarete gelenler oldu!

Sonrasında olanlar oldu!

Cümbür cemaat gelenler, bahçeleri, evleri doldurdu.

Nisanın ortasıydı. Hava tam bahçe havasıydı, üstelik ısınmıştı,

Üstelik, “Güneş giren eve doktor girmez” diye destek alacağımız bir sözümüz vardı.

Sonra, güneş Koronayı öldürüyormuş, canına okuyormuş şayiası belli ki, bahçelere umut getirmişti.

Bazı insanlarımızda, bizim bahçelerimize virüs bu havalarda, bu ortamlarda zor girer, girerse de yemin olsun ölür gider diye hüküm yürüttü!

Bu hafta sonunu niye yalnız geçiriyoruz ki, diye düşünenler, çağırdılar yakınlarını!

Hiç düşünmeden koşup gidenler oldu!

Dünyada olmaz, ne sizi, ne kendimizi riske atamayız diye bilinçli davrananlar olduysa da…

Ne olacak, çıkın gelin bir şey olmaz diyenlerin de davetleri karşılıksız kalmadı!

Cümbür cemaat gidenler oldu, bahçelerde kalanlar oldu. Siz şimdi, Koronanın bu manzaraya seyirci filan kaldığını düşünmüyorsunuz değil mi?

BU VİRÜS BİZDEN GİDER, GİTMESİNE DE…

Hafta sonu sokağa çıkma yasağı münasebetiyle, evde kaldık, güvende kaldık amma, bahçesi olan evlerde, bahçelerde cümbür cemaat bir araya geldik, bir arada kaldık!

Hafta sonu güya dışarıya çıkmadık! Amma velakin, bahçelerde bir araya geldik!

Aralarda ne sosyal mesafe kaldı, ne de virüsten korunma tedbirleri!

Bu virüs bizden gider, gitmesine de,

Gitme kal diye, kolundan, bacağından asılıyoruz!

Bu gidişle, bu yaklaşımla, biraz zor gider!

Hatta, “Biz ayrılamayız” şarkısını söyleyip gitmez mi bilmem!

A mübarek! Gitmişsin bahçene…

İzole olduk diye de bir terane tutturmuşsun!

Cuma akşamından, hısım-akrabadan,

Çoluk-çocuktan kim varsa başına toplamanın alemi var mı?

Ondan sonra da telefonla müjde çekiyoruz, paylaşıyoruz!

Cümbür cemaat toplandık diye!

Helal olsun, bayağı da iyi yapmışsınız!

Virüs, cümbür cemaat olunan yere, iki eli kanda olsa gitmez mi?

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI OLMAYAN YERLERDE CÜMBÜR CEMAAT DIŞARDA!

Ekranlarda açıklamalarda bulunan Enfeksiyon Uzmanı Hocalarımızdan biri,

İstanbul’u ayrı, Anadolu’yu ayrı düşünmek lazım dedi.

Bu ayrı illerden biri de şehrimiz Konya!

Dünya yansa, cümbür cemaat bir araya gelmekten vazgeçmeyen bir yapımız var!

Bir araya gelinecek,

Hep birlikte yemek yenilecek,

Aile arası bağlar kuvvetlenecek, pekişecek!

Biz bütün bunları seviyoruz sevmesine de…

Korona da, böyle toplanmaları,

Bir araya gelmeleri, sosyal mesafelerin kaybolmasını pek seviyor.

Bu hafta sonunu bazı ailelerimiz,

Koronaya rağmen, onca uyarıya rağmen,

Sosyal mesafesiz, maskesiz cümbür cemaat geçirdiler!

Birde hafta sonu, dışarı çıkma yasağı olmayan 50 ilimiz ve o illere bağlı,

İlçelerimiz, kasaba ve köylerimiz var.

Oralarda 65 yaş ve üstü kısmen dışarıda, ismen içerde!

Bu sözden ne anlarsanız, ne anlam çıkarırsanız öyle!

Geri kalan kim varsa, cümbür cemaat atmış kendini dışarı!

Koronayı büyük şehirlerde arayın, aramasına da…

30 Büyükşehir ve Zonguldak haricindeki şehirlerimiz,

Cümbür cemaat sokaklarda, caddelerde, misafirliklerde dolaşıp duruyor!

Havalar ısındıkça, yaza doğru ilerledikçe, sıkıntımız büyüyeceğe benziyor.

SOSYAL MESAFE SIFIR, KORONA ORTA YERDE HALAY ÇEKİYOR!

Cümbür cemaat virüse davetiye çıkarmak için,

Evlatlarımızı, torunlarımızı, hısım-akrabayı virüsle tanıştırmak için,

Bilerek, bilmeyerek, hafta sonlarını seçmek gibi bir yanlışın içerisindeyiz!

Yemekler, sarmalar, su börekleri, tatlılar her şey hafta sonu için hazırlanıyor!

Bu davetin elbette bir de davetsiz misafiri var.

Korona, davetlilerin birinin omzunda, ya da kolunda, giriyor bahçeden içeri!

Hoş geldin diyenlere, hoş bulduk diyerekten…

Yediden yetmişe kimi arasa adeta buyur gel, bizde seni bekliyorduk,

Der gibi açmışlar kapıları ardına kadar!

Hafta sonu neydi maksadımız! Koronaya karşı tedbir!

İlahi televizyoncular!

Büyük şehirlerin, boş caddelerini, boş meydanlarını,

Görevlilerden başka kimsenin olmadığı bulvarları,

Bilmem hangi zaman iğne atsan yere düşmeyecek caddelerini,

Defalarca çekmekten usanmadınız mı?

Şöyle bahçeleri, cümbür cemaat toplananları bir çekin de görün yasakları!

Yasak neymiş, tedbir neymiş, korona nerelere kapağı atmış?

Herkesin keyfi yerinde,

Sosyal mesafe sıfır, Korona orta yerde halay çekiyor!

Bizim millet yasaklara uymak için değil, sanki yasakları delmek için yaratılmış!

Virüs, bahçede boş duracak değil ya…

Arkadaşlar, Koronadan maile korunduk diye sevinsinler dursunlar!

Hafta sonu pek bir neşeliydik, zamanın nasıl geçtiğini anlayamadık diyenlere gülüp geçiyor virüs.

Şöyle diyor olabilir mi?

Valla bende anlayamadım, pek güzel geçti, verimli geçti hafta sonu, kaç kişiye bulaştırdım bilemiyorum. Zaten bulaştırdıklarım, sağ olsunlar, benim yerime geri kalanlara da bulaştırır geçerler!