Bugün yine farklı konularla sizlerle birlikteyiz. Ama iki üç gündür kendi adıma çok mutluyum. Biz dünyanın dört bir yanından takip edildiğimizi biliyoruz. Dahası isim isim biliyoruz. Ama işte bu vesile ile iki yeni isim daha ile tanışmış olduk. Bir okurumuz Almanya’dan Düseldorf’tan Yalçın Saraç Bey diğer isim ise Danimarka’dan Kopenhag’dan eğitimci büyüğümüz Durmuş Emin Bilge Bey’miş. İşte bizim gibi insanlar böyle birileri için çok küçük ya da anlamsız gibi görünen şeylerle büyük mutlu oluruz. Bu okurlarımıza ve tüm dostlarımıza en derin ve içten saygılarımızı sunarak yazımıza başlıyoruz.    

HUZUR BAHÇELERİNDE

HUZURSUZLUK VAR

Büyükşehir Belediyesine ait Yazır'da 2005 yılında, Kayacık’ta da 2012 yılında Huzur Bahçeleri açıldı. Bu bahçeler vatandaşa taahhütnamede belirtildiği gibi 1 yıl süre ile verilmiş. Yine burada atılan imzalar ile bahçelerin bakımı meyveli meyvesiz fidan dikimleri de mecbur kılınmış.

Gelinen noktada anladığım kadarı ile buralar yeniden yeni sahiplerine tahsis edilecekmiş. Buraları 15 yıldır kullananlar olduğu gibi iki üç yıldır da kullananlar varmış.

Burada önemli olan madde vatandaş ile Belediye arasında yapılan anlaşmada “tahsis süresiz sınırsız değildir” cümlesi.

Tabii bu tür hobi bahçeleri hasta insanlarımız için, yaşlılar için, engelliler için ya da küçük çocukları olan aileler için bulunmaz bir nimet.

Şimdi anladığımız kadarı ile Huzur Bahçelerinde bahçeleri olan pek çok insan HUZURSUZ…

Nedeni de belediye burada yeniden kura ile yer tahsisi yapacakmış.

Yasalara baktığınız zaman belediye yüzde yüz haklı.

Tabii bir de bu işin diğer yüzü var.

Bugüne kadar 15 yıldır adı ve amacı ne olursa olsun idare edilen göz yumulan insanların durumu.

Siz bu insanlara 15 yıl ekip biçin diyerek yeri vermişsiniz.

İnsanlar güneşin altında sıcağı yağmurun altında soğuğu hissederek damarlarına kadar işleyerek topraklarını işlemişler.

(Bu su toplamış nasır tutmuş ve yarılmış el bir Huzur Bahçelerinin sahibinin eli)

Bu insanların aralarında eşi % 65 engel raporu olan da varmış, şeker guatır tansiyon hastası olanlar psikolojik rahatsızlıkları bulunanlarda.

Bugün ya da yarın bu insanlara çıkın denilecekmiş.

Evet, tekrar söylüyoruz kağıt üzerinde Büyükşehir haklı.

Bir de diğer insanlar gibi buralardan faydalanmak isteyen dışarıda bir kesim var.

Bugün hangi insan üç dört metrekarelik de olsa bir toprağı dikili ağacı olsun istemez ki? Hem de şehrin merkezi sayılabilecek yerlerde.

Şimdi olaya Nasreddin Hoca gibi bakıp “Sen de haklısın sen de” demek yerine, insanların 7’den 77’ye ekonomik ve psikolojik sorunlar yaşadığı günümüzde şehrin büyükleri yeni yeni hobi bahçeleri üretmeli diye düşünüyorum.

O zaman hiç kimse mağdur olmayacağı gibi bu işe hevesli insanlarımız içinde yeni toprak parçaları tahsis edilmiş olmaz mı?

DAVUTOĞLU, EKİBİNİ DE

BAŞTA HASAN ANGI OLMAK ÜZERE

AK PARTİLİLERİ DE ŞEHRİMİZ ADINA

YÜREKTEN KUTLUYORUM

Düğün sezonunu tüm hızı ile devam ediyor. Hafta sonu da pek çok tanıdık dost ismin düğün nişan töreni vardı. Ama içlerinden birisi gerçekten çok farklı ve anlamlı idi.

Şadiye-Halil Öztemiz çiftinin kızları Şura Melis ile Filiz-Arslan Korkmaz çiftinin oğulları Mithat nezih bir törenle dünya evine girdiler. Bu genç çiftin nikâhını Meram Belediye Başkanı Sayın Kavuş kıyarken parti kurma çalışmalarını hızla sürdüren eski Başbakanlardan hemşerimiz Sayın Davutoğlu’da gençlerin nikah şahitliğini yapıyordu.

Ailelerin ağırlığı ve şehre hizmetlerinden dolayı Ak Parti İl Başkanı Sayın Angı’dan, Ak Partili Belediye Başkanlarına, oda ve dernek başkanlarına, bürokratlara dahası eski valilerimizden Aydın Nezih Doğan Bey’e kadar Konya dışından da muhteşem bir katılım vardı.

Malum Sayın Davutoğlu duyumlarımıza göre büyük bir ihtimalle gelecek ay içerisinde partisini açıklayacak.

Bugünkü AK Parti cenahında düne kadar Sayın Davutoğlu ve ekibi ile el ele omuz omza olanlar her ne hikmetse boş laflarla dedikodularla birbirlerini yıpratıyorlardı ya. İşte bu düğünde tüm elebaşları yine hiçbir şey yokmuş gibi el ele ve yan yana idiler.

Bu tablo yani pazar günkü görüntü Konya, AK Parti ve Davutoğlu cephesi açısından büyük olgunluk anlamlı güzellik idi.

Şahsen ben bu görüntüye bakarken şöyle düşünüyordum; bu işin başları bir masada birbirlerini kırmadan nezaket çerçevesi içerisinde yan yana oturup basına da poz verebiliyorlarsa aşağı taraflarda hiçbir etkisi ve yetkisi olmayan boş tencere gibi gürültü çıkaran grupların Donkişotluk yapmasına hiç de gerek yoktur.

Çünkü biz ne isek bizi yönetenler de öyle bizler gibi değiller mi?

Biz millet olarak sütün içerisindekiler isek sütün kaymağı da bizi yöneten siyasiler değil mi?

O zaman bu lüzumsuz öfke ve kin niye kine?

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bir şeyi istediğimiz zaman hep onun çekici yanlarını görürüz, onu elde ettikten sonra da hep kötü yanlarını buluruz

NE ZAMAN ADAM OLURUZ? 

Ellerinden tuttuğumuz çocuklarımızı okula götürüp getirirken kırmızı ışıkta geçip kötü örnek olmadığımız zaman daha iyi adam oluruz.