Konya, “Başbakan Davutoğlu’na” hazır mı?

Ne bu soru zor aslında ne de cevabının zor verilmesi gerekli.

Konya Başbakan Davutoğlu’na hazır.

Bu cevabı bu kadar kolay veremediğimizi vurgulayayım öncelikle.

Konya’nın Türkiye’de tuttuğu yeri belirginleştirecek çünkü vereceğimiz olumlu cevap.

Ancak sözle ne kadar hazır olduğumuzu ifade etsek de içten içe biliyoruz ki hazır değiliz.

Konya hamaseti ile günleri heba ettiğimizi bizzat kendimiz biliyoruz.

Seviyoruz her birimiz bu şehri elbette.

Bu şehrin yüklendiği tarihi misyonun farkında üstelik içimizde birçok kişi.

Fakat yine de hazır değiliz.

Türkiye’yi yönetmeye hazır olmayan Sayın Ahmet Davutoğlu değil elbette.

Bu hazırlığı tam anlamıyla yapamamış olan bizleriz.

Kendimi de katarak yazıyorum bu satırları.

Elbette yazarken canım acıyor. Ama dürüstlük sır olmayanı bir sırmış gibi saklamaktan geçmez.

Her birimizin bildiğini gizlemeye çalışmanın bir manası da yok.

Şehir, insanıyla kültürüyle Davutoğlu’na gerekli desteği verecek bir kıvama ulaşabilir mi?

Davutoğlu’na yük olmayacak, aksine onun omuzlarına binen yükü hafifletecek türden bir kıvamı kastediyorum.

Sırf siyasi anlamda bir yük paylaşımı değil yani söylediğim. (Onun olmayacağı zaten belli!)

Bilim, kültür ve sanatta da Davutoğlu’na layık, ona katkı verecek bir şehir belki kastettiğim.

Popüler dalgalara ayak uyduran, mimari bakımdan herhangi bir başarıya imza atmamış bir “modern şehir” haline dönüştürülmüş Konya’dan bunu beklemek güç.

Sadece siyasette değil, beşeri ilişkilerden tutun da fikri, ekonomik, kültürel, estetik bir yenilenmeye muhtaç olduğumuz o kadar açık ki.

Bu yenilenmeyi başardığımız an, işte o an, Davutoğlu’nun başbakanlığına da hazır olacağız.

NALINCI MEDRESESİNİN TEMELLERİ Mİ BULUNDU?

Geçtiğimiz hafta kulaklarımıza çalınan bir dedikoduydu bu.

Mevlana Caddesi’nde sürdürülen tramvay çalışmaları esnasında, şimdi yerinde Tekel binası bulunan Nalıncı Medresesi’nin temellerine rastlanmış, ama bu temellerin üstü örtülmüştü.

İddia böyleydi.

İddiayı doğrulayacak karineler de gösteriliyordu.

Cumhuriyetin ilk yıllarında, Fahrettin Altay’ın Konya’daki tarihi yapılara düşmanlığının bir neticesi olarak yıkılan Nalıncı Medresesi’nin eski fotoğraflarını kanıt gösterenler, medresenin bugünkü Mevlana Caddesi’ne kadar uzandığını iddia ediyorlardı.

Bu bilgiler muvacehesinde dedikoduda söylenen “temellerin bulunduğu” iddiası da ilk bakışta makul geliyordu.

Fakat yaptığımız araştırmalar neticesinde kurul uzmanlarının caddede yürütülen kazı çalışmalarının her aşamasında bulunduklarını ve şimdiye kadar çalışmalarda tarihi herhangi bir kalıntıya rastlanmadığını öğrendik.

Yani ya iddiaları doğru bulacağız ya da Anıtlar Kurulu’nun uzmanlarına güveneceğiz.

Anıtlar Kurulu uzmanlarının işlerini ciddiye aldıklarını düşünerek ben 2. şıkkı tercih ediyorum.

Diğer ihtimalin var olmasının bile zül addedilmesi gerektiğini de lafı bağlarken dile getirmeliyim.