Metin Ertem

Metin Ertem

Depremin düşündürdükleri!

Depremin düşündürdükleri!

Pandemi döneminde hayat "eve sığar " düşüncesi ile evlerimizde kaldık kardeşlerimizden ayrı olduk. Toplu alanlarda maskeler taktık. Pandemi tesirinin azalmasıyla kısmen bitmesiyle toplumca rahat bir nefes alalım derken bir başka musibetle karşılaşır olduk. Deprem ikazı ve uyandırması.. Yaklaşık elli binin üzerinde kardeşimizi kaybettik ve binlerce yaralı, milletimizin başı sağ olsun. Rabbim benzeri ve beteri afetlerden başta ülkemizi sonra tüm İslam beldelerini muhafaza eylesin, amin. Depremle birlikte binalarımızı özellikle 2000 yılından önceki yapılanlar ile daha sonra yapılıp tam kontrol edilemeyen ve tekniğine uygun inşa edilmemiş veya izinsiz yanlış tadilat yapılanlar.. On bir ilde fiili bir durumla beraber tüm ülkemizde bir misafirperverlik ve yardımlaşma milli bir dayanışma ve seferberlik ilan edildi.. Hepimiz seferber olduk. Asırlar önceki Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) Nur Şehir Medine'de tatbik eylediği, Muhacirler (Mekke’den müşriklerin baskısından bunalıp gelen Müslümanlar) ve Ensar (Medine’nin yerlisi olan Müslümanlar) arasındaki o fedakârâne yardımlaşmayı hatırlattı. Ülkemize Esed'in ve beraberindekilerin zulmünden kaçan Suriye'den gelen kardeşlerimize bağrını açan milletimiz, kendi ülkesindeki kardeşleriyle ve komşularıyla ekmeğini paylaşmaz mı? Nitekim milletimiz büyük bir fedakârlıkla birlik ve beraberlikle kendi yakınlarımızı, can kardeşlerimizi bağrına bastı. Devlet millet kaynaşmasıyla yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Depremzede kardeşlerimizin yaralarını inşallah çabuk sarıp yeniden bir dirilişe maddi ve manevi kalkınma ve seferberliğe gireriz, Rabbim benzeri ve beteri afetlerden hastalık ve belalardan başta ülkemiz olmak üzere tüm İslam alemini halas eylesin, amin

Bu deprem gibi hadiselerin manevi sebepleri hepimizi uyandıracak bir ilahi ikaz olabilir! Zira her gün medya vasıtasıyla şahit olduğumuz bize yakışmayan. Gasp, hırsızlık ve arsızlık hadiseleri, dinimizin emirlerine zıt hareket ve davranışlarımız… Artarak devam ediyor. Medya vasıtasıyla gençlere her gün tekrar tekrar gösteriyoruz.

Güncel Kur'an Tefsirleri Risale-i Nurlardan Eğitim sistemimiz içinde "Küçük Sözler, Gençlik Rehberi, Ayet’ül Kübra ve Asay-ı Musa" gibi eserlerin en kısa zamanda seçmeli ders ve moral eğitimi kitapları olarak Talim ve Terbiye Kurulunca incelenip tavsiye edilmesini bekliyoruz. Bu konunun başta Cumhurbaşkanınız Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı yetkililerince uygulamaya konulması; geleceğimizi, çocuklarımızı tüm zararlı akımlardan korunmaları içinde zorunludur.

Geçmiş kavimlerin başlarına gelen hadiseleri başta Kur'an’ımız ve Peygamberimiz (ASM) boşuna haber vermiyor. Bir günahta ısrar yüzünden kavimlerin helak olduğu belirtiliyor. Hatta Kıyametin alametleri olarak Zelzelelerin(Depremlerin) artmasından bahsediyor!

Geçmiş kavimlerin yaşadığı küfür isyan kendini ve rabbini tanımamazlık, nimetlerin kıymetini bilmemezlik, (kürfranı nimet) şükürsüzlük ve arzın üstündeki İslamiyet'in yasakladığı, Müslümanın yapmaması gereken nahoş hal ve hareketlerin artması kıyametin yaklaşmasının alametleri ve belirtileri olarak zikrediliyor.

O halde bize düşen yapılarımızı en son inşaat tekniklerine ve deprem yönetmeliğine uygun sağlam zeminlerde inşaa etmek ve ettirmek. Yetişen yeni nesillerimize kendini ve Rabbini bilen, hak ve hukuk tanıyan, helal ve haram kazancın ne olduğunu fark eden bir eğitim vermek. Sadece dünya hayatı ile hayatımızın bitmediğini uzun ahiret yolculuğunun kabirle başlayacağını Mahkeme-i Kübra’da (ahiret mahkemesinde) esas ince hesaplarımızın görülüp ebedi Cennetlere veya Allah muhafaza kaybedersek ebedi Cehennem hapislerinin biz insanları beklediğinden haberdar etmeliyiz. Bakın Kur'an Tefsiri(1) ne diyor:

"Bizler uzun bir seferdeyiz. Buradan kabre, kabirden haşre, haşirden ebed memleketine gitmek üzereyiz. O yollarda zulümatı dağıtacak bir nur ve bir erzak (iman, kulluk ve namaz gibi manevi hazırlıklar) lâzımdır. Güvendiğimiz akıl ve ilimden ümit yok. Ancak Kur’ân’ın güneşinden, Rahmân’ın hazinesinden tedarik edilebilir."

"Zira dünya durmuyor, gidiyor. İnsan da beraber gidiyor. Sen de yolcusun. Bak, ihtiyarlık şafağı, kulakların üstünde tulû etmiştir. Başının yarısından fazlası beyaz kefene sarılmış. Vücudunda tavattun etmeye(yerleşmeye) niyet eden hastalıklar, ölümün keşif kollarıdır. Maahaza, ebedî ömrün önündedir. O Ömr-ü bâkide göreceğin rahat ve lezzet, ancak bu fâni ömürde sa’y ve çalışmalarına bağlıdır. Senin o ömr-ü bâkiden hiç haberin yok. Ölüm sekeratı uyandırmadan evvel uyan!”

Zelzele gibi vakıalar olan şu hadisat-ı kevniye, (tabutta vuku bulan olaylar)tesadüf oyuncağı değiller. Mesela, zemine (Dünya yüzüne) nebatat ve hayvanat envâından giydirilen, birbiri üstünde, birbiri içinde gayet muntazam ve gayet münakkaş gömlekler, baştan aşağıya kadar gayelerle, hikmetlerle müzeyyen, mücehhez olduklarını gördüğün ve gayet âli gayeler içinde kemâl-i intizamla (dünyanın) meczup mevlevî gibi devredip döndürmesini bildiğin halde, nasıl oluyor ki, küre-i arzın, benî Âdemden, bahusus ehl-i imandan beğenmediği bir kısım etvâr-ı gafletin sıklet-i mâneviyesinden (gaflet tavırlarının, günahların manevi ağırlığından) omuz silkmeye benzeyen zelzele gibi haşiye mevtâlûd hadisat-ı hayatiyesini (yarı ölümlü hayat olaylarını) bir mülhidin (dinsizin) neşrettiği gibi gayesiz, tesadüfî zannederek, bütün musibetzedelerin elîm zayiatını bedelsiz, hebâen mensur(boşu boşuna) gösterip müthiş bir ye’se (ümitsizliğe) atarlar. Hem büyük bir hata, hem büyük bir zulüm ederler. Belki öyle hadiseler, bir Hakîm-i Rahîmin emriyle, ehl-i imanın fâni malını sadaka hükmüne çevirip ibka (Cennetlerde baki olarak vermektir.) etmektir ve küfran-ı nimet ten gelen günahlara kefarettir. "Hoşça kalın..

(1)Risale-i Nur Külliyatından SÖZLER ve diğer eserler.

HAŞİYE: İzmir Zelzelesi dolayısı ile Bediüzzaman Said Nursi tarafından yazılmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Metin Ertem Arşivi
SON YAZILAR