“DOMATESİ TARLADAN ALMAK”
2017 yılı transfer çalışmaları öncesi Bursaspor Başkanı Sn. Ali Ay, Ganalı milli oyuncu 32 yaşındaki santrafor Asamoah Gyan’ı transfer listesine alır. Üç yıllığına 30 milyon liraya transferi gerçekleştirmeyi göze alır ve menajerlerle irtibata geçer. Olay Bursa spor kamuoyunda duyulunca rakam fahiş bulunur, zaten ortada birden fazla yetkili olduğunu belirten kişiler de vardır. Süper lig takımlarına sayısız menajer Assamoah Gyan’ı pazarlama derdine düşmüştür. Kayserispor Başkanı Sn. Erol Bedir de ünlü isimle ilgilenmektedir ancak farklı bir yöntem uygular ve aracı kişilerle Asamoah Gyan’ın kendisine ulaşır. Sonuçta transfer üç yıllığına 9 milyon liraya sonlanır, hatta imza töreni esnası bir menajer, başkanı arayarak “Hemen yetki belgesi gönderin, Asamoah yarın İstanbul’da olsun” bile der.
“Bizim paramız değerli, domatesi tarladan aldık” sözünü lütfen hoşgörün, söz Sn. Erol Bedir’e ait. Kulüplerimizin mali durumunun genel berbatlığı yalnız ülkemiz değil Avrupa’nın da dilinde, gündeminde. Günümüzde sayısız futbol yeteneğine ulaşmak mümkün. Çoğu dünya kulübü neredeyse on yıl sonrasının kadro planlamasını bugünden yaptığı için deneyim kazandırma amaçlı kiralanmaya genç futbolcu sunuyor. Futbol yaşamlarının sonlarına yaklaşmakta olan eski şöhretler başka ülkeleri hedefliyor. Bu oyuncuların yaklaşık bedelleri, varsa bonservis değerleri, geçmiş performansları hepsine ulaşmak işin uzmanları için çok basit. Ülkemizde hep suçlanan FİFA menajerlerinin komisyon bedelleri yaklaşık olarak belli.
Avrupa’dan ülkemize gelen bir futbolcu aynı paraya bile imza atsa ülkemizdeki vergi oranları nedeniyle yaklaşık % 30 daha fazla para kazanıyor. Buna rağmen kulüplerimiz yanlış transfer yapmakta, menajerlere fahiş (çoğu zaman % 20-30) komisyonlar ödemekte. Tabiri hoşgörün lütfen market rafından aldığı domateslerde zarar etmekte ve negatif bilançolarla transfer yasaklısı hale gelmekte, batışa sürüklenmekte yarışmayı sürdürüyorlar çoğunlukla. Kulüp başkanlarımızın çoğu ticaret erbabı... Bu saygın işadamlarımız şirketlerindeki muhteşem kârlılıklara nasıl oluyor da yönettikleri kulüplerde ulaşamıyorlar hatta zarar eden kuruluşlar haline geliveriyor kulüplerimiz? Ticaret erbapları ama spordan anlamıyor desek en iyi CEO’lara şirketlerinde olduğu gibi ulaşıvermek çok kolay saygın Başkanlarımız için.
Medipol Başakşehir, son iki yılın Konyaspor’u gibi iyi yönetim örnekleri bilinçli yönetimle çok ucuz bedellerle hedefe yürünebileceğini ispatladı aslında. Maalesef negatif bilançolar “Bugün bana, yarın sana, hemen ibralaşma” yöntemleriyle temize havale edildikçe sınırsız yetkili ama borçlardan sınırsız sorumsuz yönetimlerle kulüplerimiz batağa yönelmekte. Umarım böyle gitmez ve ciddiye alınan altyapılar, bilinçli scout ekipleri, ibra endişesi duyan aklı başında yönetimlerle futbolumuz ayağa kalkar. Bence dernekler yasası da profesyonel kulüplerimizin yönetilmesine uygun değil artık.
Atiker Konyaspor’umuz zoru başardı ve sene başındaki hatalı transferlerle düşme hattında maalesef. Sn. Özdilek ve ekibi ile futbolcularımızın mücadelesini takdir ediyorum. Geç de olsa yapılan takviyeler umudumuzu artırdı. Zirve ve Avrupa hesaplarından kümede kalma hesapları yapmaya dönmeyi hak etmedik hiç birimiz ama artık önümüze bakacağız. Tam desteği her şartta sürdüreceğiz ve puanların aslanın midesinde olduğu son on dört haftada kümede kalarak yeniden yeni hedeflere koşacağız inşallah. Konyaspor’umuza kalan maçlar ve Ziraat Türkiye Kupası mücadelesinde başarılar diliyorum. Umarım Galatasaray ve Alanyaspor maçları yeniden güzel günlerin müjdecisi olur. Başarı dileklerim ve saygı ile.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.