Daha öncede defalarca eğitim ailede başlar diye yazmıştım.

Tüm davranışlarda aileden kazanılır.

Çocuk çok güzel taklitçidir.

Ailede ne görürse onu taklit eder ve o alışkanlar daha sonra genleri ile bütünleşir.

Suç işleyen ya da iyi ahlaklı çocuklar ya da gençler diye 2 grup oluşur.

Suç işleyen genç,  acaba önce bir psikolog karşısına mı çıkarılmalı yoksa mahkemede direk cezamı verilmeli.

Cezalar neden verilir?

Cezalar, suç işlememek adına ya da disiplin dışına çıkmamak üzere bir nevi uyarılmadır.

Peki suç işleyen kişinin neden suç işlediği?

Ya da suça iten faktörlerin ne olduğu araştırılsa.

Araştırma sonucuna göre kişi topluma kazandırılsa ve de bu tür suç işleyecek olanlar için gerekli önlemler alınsa daha iyi olmaz mı?

Önemli olan kişileri topluma kazandırmak suç oranını düşürmek ise. Yargıdan önce psikolog ve sosyologlardan yardım almak gerekli.

Suçu işleyen kişinin önce aile yapısı araştırılmalı ve aile gözlem altına alınmalı.

Ailenin çocuğa verdiği her ahlaki düzen. Çocuk üzerinde etki tepkilere neden olup kural dışına çıkıp suç işlemesine neden olabilir.

Bir çoğunun altında ailenin maddi imkansızlıkları yada çocuğa karşı ilgisizliğin var olduğu görülecektir.

İşim gereği Türkiye’yi geziyorum.

Birçok yerde çocuklar uyuşturucuya sıkıntılarından uzaklaşmak, acılarını unutmak için başvurduklarını gördüm.

Bu çocuklara sevgi verilse, bu çocuklara okuma imkanı verilse. Birçok sorun ortadan kalkacak.

Eğitim alanında, yatılı okullar da modern tesislerde eğitim alıp, örnek olunacak bireyler olarak topluma yetiştirilse.

Hem iyi birey hem de meslek sahibi olabilirler.

Oluşan maddi ve manevi kayıplardan, açtıkları zararlardan daha az bir bütçe ile kazanılmış gençlik kendinden sonrakilere de iyi bir örnek ve model olur.

Güneydoğu bölgesine zamanında yatırımlar yapılmış ve bölgenin insanına şu an ki imkanlar çok önceleri götürülmüş olsaydı.

Eğitime zamanında daha çok yatırım yapılıp gençlik topluma kazandırılsaydı.

Ne bu kadar şehidimiz,  ne de bu kadar maddi kaybımız olmayacaktı.

Şu an eskiye oranla çok şey yapılsa da bir o kadar da yapılması gerekenler var.

Yine bir bölgede 600 kadar roman ailesin çocuklarının okuduğu okul idarecilerinin söyledikleri şöyle; aileler okul kapanmadan 2 ay önce tarla, bağ, bahçe, yayla işleri için evlerinden çıkıyorlar. Yanlarında çocukları da götürüyorlar. Okul açıldıktan 1 ay sonra kasabaya geri dönüyor. Çocuklar hem eğitimden uzaklaşıyorlar, hem de küçük yaşta çalıştırılıp ağır yüklere mahsur kalıyorlar dediklerinde.

Çözüm ne diye sordum.

Okulumuzun yatakhanesi ve yemekhanesi olsa bu çocuklar okulda kalırlar. Biz bakarız.  Böylelikle disiplinli, eğitimli, bilgili, görgülü çocukları mezun ederiz dediler.

Peki küçük rakamlar ile bu çocukları kazanmak mı?

Yoksa küçük paralar vermeyip, sevgiden uzaklaştırıp, topluma zarar vermeleri, uyuşturucuya yönelmeleri, sonrası tedavileri için yapılan büyük harcamalar daha uygun?

Tekrar ediyorum, eğitim ailede başlar, ailede eğitimi günümüzde televizyon programlarından alır oldu.

O yüzden daha eğitici ve toplumsak ahlaki değerleri yüksek, örf ve geleneklerimizi anlatan, öğreten programların olmasını yetkililerden rica ediyoruz.

Mutlu aile olmak içinde ailenin gelir seviyesinin yüksek olması ve üreten toplum olmamız gerekir.