“HIRSIZ VAR” Demekten korkuyorum
Polis teşkilatımızın ve ülkemizin böylesine acı bir gününde böyle bir konunun rast gelmesinden dolayı üzgünüm.
Ancak şehit polislerimiz için Cenab-ı Allah’tan rahmet geride kalan ciğerleri “sözde” değil “özde” yanan yakınları için sabır diliyorum. Yaralı emniyet mensupları için de acil şifalar diliyorum.
Malum biz sadece, “Konya’yı yazan bir yerel gazeteci” olarak haddimizi ve boyumuzun ölçüsünü bilerek şehrimizden söz etmeye devam ediyoruz.
Bu cennet vatanın dört bir yanı cayır cayır yanarken, canlar alınırken, eğer bizler hâlâ evimizde, işyerimizde, sokakta, caddede elimiz cebimizde dolaşabiliyorsak bu şehrin insanın güzelliğinden, şehrin de dualarla koruma altında olmasındandır. Bunu bilir buna inanırız.
…
Evet bu şehir böylesine manevi bir kalkanın altında korunurken, yine de her şeyin güllük gülistanlık olmadığını çok iyi biliyoruz. Ne acıdır ki bu şehirde de nerede ise her gün insanın tüylerini diken diken yapan, yaşayanları dehşete düşüren korku filmlerini izliyoruz.
…..
Ne acıdır ki güzel Konya’mızda artık bir insanın evine işyerine, sabah öğlen akşam demeden, kameralara, alarm sistemlerine rağmen yüzlerinde kar maskeleri, ellerinde eldivenleri ile giren profesyonel hırsızlar cirit atıyor.
Artık oturup adi hırsızlar, yatak odamıza kadar giriyor; paramızı pulumuzu altınlarımızı götürüyor ama canımıza bir zarar gelmedi diye şükür namazları kılıyoruz.
Bu durum çok acı çok.
Hırsızlar o kadar profesyonel ki polisin de yapacağı bir şey yok. Parmak izi yok, eşkâl yok. Hasbelkader elli hırsızlık olayından sonra bir şüphelisi yakalansa da bu kez kanunlar ortada.
O zaman hırsız evimize girmesin diye bol bol okuyun. O gün piyango size vurursa da polisin dediği gibi! çoluğa çocuğa bir şey olmadı ya, “Mala gelsin cana gelmesin” diyerek iki rekât daha şükür namazı kılın.
……..
Biliyorum Emniyet Teşkilatı’nın böylesine acı bir gününde polisin de çok iyi bildiği yerel bir yaraya parmak basmak başta da dediğimiz gibi bizim talihsizliğimiz.
Ama dün gece saat 12’den sonra gelen, “Abi bizim eve yine hırsız girdi” mesajının ardından sabaha kadar yaşadığımız gerginlik için vatandaş adına, ”yeter artık” demek lazım diye düşünüyorum.
Duyarlı gazetecilik adına üç maymunu(!) oynuyoruz. Ne var ki çoluk çocuk bu adi hırsızlar yüzünden perişan. Dün geceki hırsızlığın gazetecilik adına güzel(!) yanı bu hırsızların cirit attığı bölge Meram’da Başbakan Davutoğlu’nun komşuları olmasıydı.
Peki ya Sille Ak Mahalle’de bayram öncesi yaşanan korkunç televizyon dizisi gibi hırsızlık olayına ne demeliydik.
Yani şehir soldan sağa, yukarıdan aşağıya hırsızlara kalmış gibi. Benim için ne düşünürseniz düşünün “hasta” de diyebilirsiniz ama şehir insanından işittiklerimden sonra gece de gündüz de Meram’da da Karatay’da da kim ne zaman bıçağı dayayıp cebimizi boşaltacak diye bekler oldum.
Allah beterinden korusun, adilerin şerrinden esirgesin.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Bir düşmanı bağışlamak bir dostu bağışlamak tan daha kolaydır…
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Belediye otobüs şoförleri yolun sol şeritlerinden gitmedikleri zaman ADAM oluruz
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.