Transfer döneminin bitimine artık sayılı günler kaldı. Türkiye Futbol Federasyonu'ndan yapılan açıklamaya göre 2017-2018 sezonu 1. transfer ve tescil döneminin 17 Haziran’da başlayıp, 8 Eylül’de sona ereceği belirtilmişti. 2. yani ara transfer ve tescil döneminin ise 4-31 Ocak tarihleri arasında olacağı aktarılmıştı ki an itibariyle bu belirtilen sürecinin son beş gününe giriyoruz.

Sezon başında Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor ve birçok Anadolu takımı önemli futbolcuları kadrosuna dahil etti. Hatta genel manada dünyada bile en hareketli transfer dönemlerinden biri yaşandı. Elbette bizde de Aykut Kocaman'dan sonra çok ciddi bir sirkülasyon oldu; takımın iskeletini oluşturan bazı oyuncular güzel paralara satılsa da ciddi paralar verilerek karşılığında takıma hiçbir şey kazandıramayacak vizyonsuz transferler yapıldı. Takip edenler, hatırlayanlar tüm bu olup bitenlere verdiğimiz tepkiyi bilir. Şu vakit olmuş hala gidenleri ve gelenleri konuşuyor, ligin düşme potasında takılı kalmışsak bunun tek sorumlusu ve suçlusu yönetimdir. Lakin kendilerini affettirecekleri bir sürecin içerisine girmemize rağmen hala yeşil beyaz renklere gönül vermiş insanları oyalıyorsunuz. Şu ana kadar arkanızda durduğum tek transfer Orkan Çınar ismiydi ve o da kalitesini konuşturarak Trabzonspor maçında attığı frikik golüyle, golden sonra attığı taklayla kalitesini sahada konuşturup rengini belli etti. Zaten o gol eminim ki Orkan'ın altı aylık transfer ücretini de çıkarmıştır.

Şunu çok iyi biliyorum ki Yatabare transferi de fiyasko olacak. Elbette kimseyi küçümsemiyorum ama Yatabare Karabük'ten gitti diye sevinen bir kitle varken, ligin düşme potasında ki takımından santrafor almak düşüncesizliktir. Mutlaka gidenlere göre topu ayağında tutan, ligi tanıyan bir oyuncu ama bizim hastalığınıza ilaç olacak isim değil, bunu çok iyi biliyorum. Ligin ikinci yarısına başladık ve evimizde Trabzon'dan bir puanı son dakika golüyle aldık.

Evet, bende çok iyi oynadığımızı düşünüyor hatta on kişiyle bir puanın çok iyi olduğunu biliyorum ama ilk yarıda topladığımız puanları göz önünde bulundurursak bazı şeylerin şakası olmadığı da gün gibi ortadadır. Önümüzde çok zorlu maçlar var. Ve araya birde Türkiye Kupası çeyrek final rakibi Galatasaray ile oynayacağımız iki maçı sıkıştırdığımızda biran içim kararıyor. Takviye olmazsa, üçüncü bölgede bizi rahatlatacak, son topları fileyle buluşturacak oyuncu alınmazsa göz göre göre bize yazık olacak. Herkes bir şekilde kadro derinliğini koruyor. Lige yanlış başladığını düşünen takımlar nokta transferler yapmak adına ciddi hamlelerde bulunuyor.

Ara transfer sürecinin başlamasıyla birlikte Rodellega isminden başka bir oyuncu ismi dönmezken benim içime iyiden iyiye öküz oturdu. Akşamki Gençlerbirliği maçından sonra da üç puansız dönersek yemeden, içmeden, uyumadan şapkanızı önüne koyup bir sonuca gitmeniz gerekiyor. Koskoca iki milyonluk şehir alınmayı bekleyen ya da alınamayan bir oyuncu yüzünden çok üzülebilir ki buna kimsenin hakkı yoktur. Aklınızı başınıza alın ve gece gündüz, sıcak soğuk, yakın uzak demeden bu takımın her daim arkasında duran insanları gönülleyin. Son olarak hoş geldin Orkan, şimdiden güle güle Yatabare diyorum. Umarım gol atarsın, bunca insanın yüzünü güldürürken benim yüzümü de kızartırsın diyorum.