Hz. Muaviye(ra) ve Kerbela Olayı
Müslümanlar için çok kıymetli çok faziletli bir ay olan Muharrem Ayı içerisindeyiz. Yeni Hicri yılınızı tebrik ederim.
Bu ay çok faziletli, mübarek bir ay olmakla birlikte bazı kesimlerin bu ay içerisinde vukuu bulan Kerbela olayı üzerinden başta Hz. Muaviye (ra)olmak üzere Eshab-ı Kiram Efendilerimize hakaretlerde bulunarak haksızlık yapmaları içimizi acıtmaktadır.
Bazı kesimler bu hakaretleri bilinçli ve kasıtlı yaparken bazıları da bunların tuzağına düşmekteler.
-Hz. Muaviye(ra) kimdir?
Her şeyden önce Eshab-ı Kiramdan olup Efendimiz(sav)’in “Vahiy Katibi” dir. Aynı zamanda Efendimiz(sav)’in kayınbiraderi, Habibe(ra) annemizin kardeşidir.
Ayrıca, İslam Devleti geniş topraklara Hz. Muaviye(ra)’nin halifeliği zamanında ulaşarak dünyanın gelmiş geçmiş en büyük 10 imparatorluğundan biri olmuştur.
Üzülerek ifade etmeliyim ki, Hz. Muaviye(ra)’a bir Müslümanın yapmayacağı saygısızlık yapılmaktadır.
Bu cahiller bu saygısızlığı Ehl-i Beyt sevgisi adına yaptıklarını zannediyorlar ama tam tersi Peygamber Efendimizin(sav)’e, Ehli Beyt'ine, Ashabına saygısızlık yapıyorlar.
Ehli Beyt başımızın tacı olup o yüce insanları sevmek Müslümanlığımızın gereğidir. Ehli Beyt'i sevmeyen Müslüman olamaz.
Hiçbir Müslümanın aralarında her ne olumsuz olay olursa olsun Eshab-ı Kiram Efendilerimiz hakkında kötü söz söyleme, eleştirme hakkı olmayıp hakaret etmek, kötü söz söylemek "HARAM" dır.
Peygamber Efendimiz (sav):
"Ashabıma dil uzatmaktan Allah'tan korkun. Benden sonra onları kötü emellerinize alet etmeyin. Onları seven, beni sevdiği için sever. Beni sevmeyen de onları sevmez. Onları inciten beni incitmiş olur. Beni inciten de Allahü Tealayı incitmiş olur. Bununda cezası gecikmeden verilir." Buyuruyor.
Yaşanan bazı olumsuz olaylar, tüm Müslümanları üzse de Müslüman'a düşen hayırlı davranış; sükut etmektir.
Peygamber Efendimiz(sav)’in vefatından sonra Eshab-ı Kiram Efendilerimiz arasında fitneden kaynaklanan üzücü hadiseler cereyan etmiştir.
Tarih boyunca Müslümanlara en büyük zararı fitneler vermiş vermeye de devam etmektedir.
Esas olan, Eshab-ı Kiram Efendilerimize zarar veren fitnelerin bize vereceği zararları düşünerek mecburiyet derecesinde uyanık olmak ve kendimizi fitnelerden uzak tutmaktır.
Efendimiz(sav) bu olayların yaşanacağını önceden haber vermiş ve bu olaylar karşısında nasıl hareket edilmesi gerektiğiyle ilgili ümmetini uyarmıştır.
“Ashabım arasında fitne çıkacak, o fitnelere karışanları, Allah-ü Teâlâ benimle olan sohbetleri hürmetine af ve mağfiret edecektir. Sonra gelenler, bu fitnelere karışan Ashabıma dil uzatarak cehenneme girecektir.” (Müslim)
"Allahü Teâlâ, bana ashab ve akraba olarak en iyileri seçti. Birçok kimse, ashabıma ve akrabama dil uzatır, kötülemeye çalışırlar. Böyle kimselerle oturmayın! Birlikte yiyip içmeyin, bunlardan kız alıp vermeyin" (Dare Kutni)
“Ümmetimden bazıları, Ashabımı kötüleyecekler. Bunlar, Müslümanlıktan ayrılacaklardır.” (Beyheki)
“Ashabıma dil uzatıp sövmeyiniz, bütün benliğime hâkim olan Allah’a yemin olsun ki, sizden biriniz Uhud dağı kadar altın harcasa, onların harcadıkları bir ölçek veya onun yarısına bile ulaşamaz.” (Ebu Davut)
“Eshabımı kötüleyene Allah lanet etsin.” (Taberani, Beyheki, Hakim)
“Eshabımın kusurlarını söylemeyin! Kalpleriniz onlara karşı değişir. Eshabımı iyilikle anın ki, kalpleriniz ülfet etsin!” (Deylemi)
“Eshabımı kötüleyen hariç, kıyamette her müminin kurtulma ümidi vardır.”(Hakim)
Maalesef, Efendimiz(sav)’in kati emirlerine rağmen büyük bir kısmı kasıtlı bir kısmı da fitneye alet olarak kendi heva ve heveslerine göre bazılarını kötülemeye devam etmişler ve etmeye devam etmektedirler.
Kerbela olayına gelince;
Hz. Hüseyin Efendimiz(ra) ve ailesinin hunharca katledilmesi, hepimizin içini acıtmakta ve yüreğini sızlatmaktadır. Şehadet şerbeti içen o güzel insanlar, en büyük cennet makamı olan Makam-ı Mahmut'a kavuştular.
Hz. Hüseyin Efendimiz (ra) ve ailesinin, katlinin failleri veya azmettiricileri ister Hz. Muaviye(ra)'nin oğlu Yezid olsun ister başkası; kim olursa olsun, Yüce Rabbim cezasını verecektir.
Şunu da ifade etmeden geçmeyeceğim; Kerbela hadisesinde Yezid ile ilgili anlatılanların bizlere yansıdığı gibi olmadığını araştırırsanız görebilirsiniz.
Yine de her şeyin en doğrusunu Yüce Rabb'im bilir, bize düşen ihtiyatlı olmaktır.
– Bin dört yüz yıl önce yaşanmış bu acı hadisenin üzerine bugün düşmanlıklar bina etmenin kime ne faydası var?
Kimseye bir faydası olmadığı gibi, o kadar büyük zararları var ki insanları saptırmakta ve imanlarına zarar vermektedir.
Bize düşen, Ehli Beyt’i ve Hz. Vahşi(ra)’den) Hz. Ebubekir(ra)’e kadar istisnasız Hz. Muaviye(ra) dahil olmak üzere Eshab-ı Kiramın tamamını sevmek ve saymaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.