Okullarımızda Peygamber Efendimiz(s.a.v.)’in hayatının neden zorunlu okutulması gereken derslerden olması gerektiği sorusu sorulabilir.

Okullarımızda Peygamber Efendimiz(s.a.v.) hayatı seçmeli dersler arasında yer alsa da üzücü ama seçilme oranı oldukça düşüktür.

Oysaki, ülke ve insanımız hiç olmadığı kadar Efendimiz(s.a.v.)’in her yönüyle örnek hayatına muhtaçtır.

Bu ülke ve insanının kurtuluşunun ve bunalımdan çıkmasının tek adresi Hz. Muhammed(s.a.v.)’dir.

Efendimiz(s.a.v.)’in faziletini, büyüklüğünü anlamanın, övmenin benim gibi birinin anlatabilmesi elbette ki mümkün değil; ancak, hepimizin O’na muhtaç olduğunu yüzde yüz değil, yüzde bir milyon şeksiz şüphesiz inanıyorum!

Evliyadan İmam Buseyri Hazretleri yazmış olduğu Kaside-i Bürde’de “Muhakkak Resülüllah(s.a.v.)’in faziletleri için bir had ve sınır olsa idi onları konuşabilirdik. O’nun faziletlerinin haddi sınırı yok ki anlatabilelim. O’nun zatı hakkında ne kadar şeref nispet edersen et ve yine O’nun kadrinin yüceliğini ne kadar anlatabilirsen anlat yine de ifade etmiş olamazsın” ifadesiyle bu hakikati ortaya koymaktadır.

Hz. Allah(c.c.) Peygamber Efendimiz(sav)’in fazilet ve kıymetini birçok Ayet-i Kerime’de açıklamaktadır.

“Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; Allah’ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.” (Ahzâb, 33/45, 46.)

“(Resulüm) Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik” (Enbiyâ, 21/107)r.

“İçinizden Allah’ın lütfuna ve ahiret gününe umut bağlayanlar, Allah’ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki Resûlullah’ta güzel bir örneklik vardır.” (Ahzâb, 33/21)

Yukarıdaki Ayaet-i Kerimeler ışığında Efendimiz(s.a.v.)’in hepimize yani inanan veye inanmayan tüm insanlığa örnek olacak birkaç özelliği üzerinde duralım ki, hayatının neden zorunlu ders olarak okutulmasının gerekçelerini görelim.

Aşağıdaki bilgileri çeşitli kaynaklardan faydalanarak sadeleştirdiğimi bildirmek isterim; çünkü, Efendimiz(s.a.v.) ile ilgili konularda dikkatli olmak her Müslümanın vazifesidir.

Efendimiz(s.a.v.) davranışlarından ders alınacak büyük bir rehber olarak gönderildiği için hayatımızın her yönünü kapsayan üstün bir ahlâka sahiptir.

Güzel ahlakı tamamlamak için gönderildiğini, gerçek imanın güzel ahlâkla sağlanabileceğini,

İnsanlara güzel söz söyler, güleryüz gösterir ve böyle davranmanın sevap olduğunu, söylemiştir.

Ağzından çirkin söz çıkmaz, ahlâkı güzel olanın hayırlı insan olduğunu,

Hayatında hiçbir kadını ve köleyi dövmemiş, şahsına yapılan haksızlıktan dolayı intikam almamıştır.

On yıl boyunca hizmetinde bulunan Enes b. Mâlik’e bir defa bile kızmamış, yaptığı bir hata yüzünden onu azarlamamıştır. (Müslim, Feżâil, 51)

Çok merhametli, çocuklara da sonsuz bir şefkat gösterir, onları kucaklayıp öper, bağrına basardı. (Buhârî, Cenâiz, 32)

Kadınların hiçbir şekilde incitilmesini istememiştir.

Çok cömert, kendisinden bir şey istendiği zaman ona çok ihtiyacı da olsa verir, malını Müslümanların ihtiyaçlarına harcar, kendisi son derece mütevazi bir hayat sürerdi.

Evinin, ailesinin işlerini kendi görür, bu konuda kimsenin yardımını kabul etmez, evde bulunduğu saatlerde ev işlerine yardımcı olurdu.

Komşularına yardım eder, komşularına iyi davranır, onları rahatsız etmez, kendisi için istediğini onlar için de isterdi,

Çok güvenilir olduğu için peygamber olmadan önce “Muhammedül Emin” olarak tanınırdı.

Adaletli davranır, insanlar arasında ayrım yapmaz hakkın yerine gelmesi için çalışırdı.

Efendimiz(s.a.v.)’in tüm insanlığa örnek olacak o kadar çok sözü ve davranışı var ki, bunları okullarımızda çocuklarımıza öğretmek zorundayız.

Ülkeyi yöneten iradeden bir Müslüman olarak Efendimiz(s.a.v.)’in hayatının seçmeli ders olarak değil, zorunlu ders olarak okutulmasını talep ediyorum.

Fırsatlar elde iken yapılması gerekenin yapılmaması Allah(c.c.) katında büyük vebal olacağı unutulmamalı.