Konya sektörünün önde İnşaatçı ağabeyleriyle çok oturur kalkarız. Piyasadaki firmalardan çoğuna, bir şeklide ucundan kıyısından değmişizdir. Yani kim nerede inşaat yapar, nasıl yapar, kaça satar, sat-yap mı yapar yoksa yap-sat mı yapar biliriz. Birçok dostumuza da bu alanda yol göstermişliğimiz de vardır.

Felaket tellallığı falan zannetmeyin ama bugünlerde oturduğumuz o 10 inşaatçının 9’u değil; 10’u da yaz mevsimine rağmen satış olmadığından şikâyet ediyor.

Seçim deyin, savaş deyin, koalisyon deyin… Ne derseniz deyin. Bir gerçek var ortada Türkiye’nin lokomotif sektörü inşaatta satışlar nerdeyse durmuş vaziyette. Tabiri yerinde olacak “yaprak kıpırtısı” dahi yok.

Siz ulusal gazetelerin şişirme haberlerine aldırış etmeyin. Yok efendim şu kadar satış oldu öyle artı böyle kaçtı vs.

Ne inşaatçıların satış ofislerinde ne de emlakçılarda sinek vızıltısı dahi yok…

Parası olan şimdilik nakitte kalıyor. Sektördeki ağabeyler ise yeni proje yapmak yerine daha çok arsa stoklamakla meşguller.

Sözleşmesi yapılmış birçok proje de arsa sahipleriyle bir bir görüşülerek iptal aşamasına geldi. Yazık. İş kaybı. İstihdam kaybı.

Allah korusun işi en kötü durumda olanlar sat-yap tarzı müteahhitlik ile uğraşan firmalar. Onlarda konut satışı durduğunda ödemeler de duruyor.

Bu da ülke adına başlı başına bir kriz senaryosu değil mi?

3-5 sene evveline gidelim. Mantar gibi inşaat firmasının açıldığı yıllara…

Kârı tatlı diye bu işi bilen bilmeyen her sektörden insanlar inşaatçılığa başlamadılar mı?

Elinde az bir öz sermayesi olan “nasıl olsa temeli attıktan sonra birkaç daireyi peşin parayla satar tüm inşaatı yaptırırım” düşüncesiyle sektöre giriş yapmadı mı?

Herkesin kolaylıkla girebileceği yasal dayanakları en temelsiz mesleklerden biri müteahhitlik. O yüzden bilen de yapıyor bilmeyen de! Biliyorum bu cümleleri okuyan ve alınanlar çok kızacak. Eee…

Piyasaların hali malum.

Ufukta erken seçim ya da tekrar adına ne derseniz deyin seçim var. Partisini fanatikçe tutanlar göremez belki. Evet sektörün durması tam da seçimlerden sonraya denk geldi.

Ertesi gün hatırlayın konut faizleri biranda arttı. Ev alacak olanlar da vazgeçti. Dolayısı ile müşteri “biraz bekleyelim moduna” geçiş yaptı.

Piyasa belirsizlikleri hiç sevmez. Ve

Lokomotif durunca arkasındaki katarlarda domino etkisi başlar.

Peki bu durgunluğa ve belirsizliğe rağmen dolar neden mi fırlamadı? Seçim öncesi onu sürekli yükselten spekülatörler “erken seçim” kartını da görüyor. Şimdi yükselirse iş Ak Parti’ye yarayacak. Bakın tek parti iktidarı gitti. Ortalık toz-duman kozu ele geçecek…

Vay ülkemin haline!

15 Kasım’da sandık başına!

Çok güvendiğimiz bir büyüğümüz aradı. Siyasi meşvereti güçlü ve bir o kadar da tatlı. Konuşmaktan zevk aldığımız, zaman zaman da özel bilgiler sunan bir ağabeyimiz.

Ankara siyasetinin nabzından konuştu bol bol. Çıkmaz sokaklarda gezmenin kime ne kazandıracağından… Süreci en iyi yöneten partinin MHP olduğunu söyledi. Zira MHP’nin tek oy devşirebileceği parti, Ak Parti. Onlar da o seçmene şirin görünmek için her şeyi yapıyorlar. CHP ya da HDP’nin peşine seçimlerdeki gibi takılsalardı başlarına geleceği iyi biliyorlardı. Bizim abi konuşmasının sonunda yazabilirsin bunu dedi 15 Kasım 2015 Pazar günü seçim var. O zamana kadar da ülkeyi MHP destekli azınlık hükümeti yönetir.

Millet bu 5 ayda cebindekine dokunulduğunun farkına varır. Gerisi zaten malum.

Biz de bekleyip görelim…