İslâm’da çevre ve tabiat
İslamiyet inanç ve davranış olarak daima iyiden güzelden, doğrudan ve adaletten yana bir dindir. İslam’da keyfiyete, vurdumduymazlığa ve zulme yer yoktur. Bu çerçevede çevreye ve insana karşı saygısızlığa ve duyarsızlığa müsaade etmez.
Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir. En Affedilmeyen günah kul hakkıdır. Çevre hakkı ise çok önemli bir kul hakkıdır. Dolayısıyla İslamiyet ona gerçek anlamda inananlara büyük sorumluluklar yüklemektedir.
Sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşamak doğan her canlının hakkı ve ihtiyacıdır. Yüce yaratan bütün kâinatı yaratılanların en şereflisi olan insan için yaratmış ve onun emrine vermiştir. Bütün güzellikler insan içindir. Ama insanoğlu doğaya ve diğer canlılara karşı sorumsuz ve bencil davranmaktadır.
Bugün dünyamız çok önemli çevre sorunlarıyla karşı karşıyadır. Havası, suyu, toprağı ve diğer doğal varlıklarının bozulmasıyla artık eski dünya değildir. Havası kirlenmiş, sulak alanları yok edilmiş, kısacası doğal hayatı hasta bir dünya ile karşı karşıyayız. Ve maalesef bugün insanlık bindiği dalı kesmektedir. Dünya insanoğlunun bencilliğine kurban edilmektedir. Ve korkarım insanlığın sonu kirlettiği çevre ile gelecektir.
İslam dininin Kutsal Kitabı Kuran’ın “Âlemler için öğüt” ve “bir şifa ve rahmet” olarak gönderdiği pek çok ayetinde ve onun Yüce Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.) hadislerinde çevreyi temiz tutmak, yeşili sevmek ve korumak, ağaç dikmek, toprağa saygılı olmak konularına dikkat çekilmekte ve doğru ve güzel olan hareketlere işaret edilmektedir.
Rahman suresi 6.ayette mealen “Bitkiler ve ağaçlar (Yaradan’a) secde ederler”, Yine aynı surenin 48, 62 ve 64. ayetlerinde “İki cennette çeşit çeşit ağaçlarla doludur… O ikisinden başka iki cennet daha vardır… Bu cennetler koyu yeşil (renk)dirler…”;
En’am suresi 99. ayette “O gökten suyu indirendir. İşte biz, bitip gelişen bir bitkiyi onunla yetiştirdik. O bitkiden bir yeşillik çıkardık ki, ondan birbiri üzerine binmiş taneler çıkardık…”denilmektedir.
Yüce Allah (c.c.), Vakıa suresi 73. ayette “Biz onu (ağacı) hem ibret olsun, hem de çöl yolcularına bir fayda yarattık…”demekte. Bunun gibi pek çok ayette ağacın ve yeşilin ne kadar önemli olduğuna dikkat çekmektedir.
Hz. Muhammed (s.a.v.) efendimiz savaşları öncesi müminlere “kadın, çocuk ve yaşlılara, tarlada çalışanlara dokunmayın, ekinleri ateşe vermeyin, ağaçlara zarar vermeyin, size kılıç çekmedikçe kimseyi öldürmeyin…”emrini vermiştir. Yine Hz. Peygamber efendimiz, Mekke bölgesinde ve Medine’nin 32 km’lik çevresi ve Taif Şehrinin yakınlarında bir bölgeyi yasak bölge (bugünkü SİT alanı)ilan etmiş ve buradaki yeşilin ve bitki örtüsü ile hayvanların korunmasını emretmiştir.
Yine Yüce peygamberimiz “Elinizde bir fidan varsa, kıyamet kopmaya başlasa bile onu dikecek kadar vaktiniz varsa, mutlaka dikiniz…”öğüdünü vermiştir.Ağaç ve yeşil örtünün korunması ve geliştirilmesi konusunda bir topluma bundan daha açık net bir emir ve tavsiye daha ne olabilir ki
Öte yandan toprak için “And olsun biz insanı, kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattık…” Hicr: 26. ayet. “Sizi topraktan yaratması, onun (varlığının) delillerindendir. Sonra siz, (her tarafa) dağılan birer insan oldunuz” Rum suresi 20. ayet gibi pek çok ayet vardır. Toprak İslam dini ve inananlar için kutsal bir varlıktır. Neticede hepimiz topraktan geldiğimiz gibi yine toprağa gideceğiz. İnşallah.
Rahman suresi 7 ve 8. ayette “O göğü yükseltmiştir; dengeyi koymuştur. Artık dengeye tecavüz etmeyin. Dengeyi doğru tutun, Dengeyi bozmayın.” Yine Rum suresi 41. ayette “İnsanların bizzat kendi işledikleri yüzünden karada ve denizde fesat belirdi…” sözleri her şeyi açıklamıyor mu?
Bu gün dünya üzerinde yaşanan küresel çevre sorunlarına çözüm arayan bilim adamları lütfen Yüce Kitabımız Kuran’ı Kerim’i iyi okuyup anlasınlar ve ona göre davransınlar.
Unutmayalım ki çevre hakkı aynı zamanda kul hakkıdır. Üstelik bu hak için helalleşme fırsatınız yok. Döktüğünüz çöpten mikrop kapan çocukla nasıl helalleşirsiniz ki? Çevreyi temiz tutmak hem kulluk görevi hem de sosyal bir sorumluluktur.
Elhamdülillah Müslüman’ım deme şerefine nail olanlar; Hz Mevlana’nn dediği gibi “Ya olduğunuz gibi görünün ya da göründüğünüz gibi olun. Kalın sağlıcakla.
ÇEVRECİ SÖZÜ; Çevreye Hizmet İbadettir.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.