Uzun yıllar önceydi. Etli ekmekçi o gün bayağı bir kalabalıktı. Arka masalarda oturan biri, ustam dedi, izninle bir şey söylemek isterim.

Kim on etli ekmek yerse, hesap benden. Hatta para peşin.

Yok mu aranızda bir babayiğit?

Müşterilerin birçoğu genç insanlardı.

İçlerinden biri beş etli ekmek yemişliğim var amma, hadi altı olsun abi dedi, on biraz zor. Etli ekmekçinin çırakları mevzuyu hemen dışarıya uçurdular.

Çok geçmeden iri yarı biri girdi içeri, ben yerim dedi.

Yedi de kaldı…

Etli ekmekçinin önü şenlenmişti. Zayıftan biri çıktı geldi…Dükkandakiler dört etli ekmek yiyebilirse on saysın demeye başladılar.

Zayıfça adam, dört, beş, altı, yedi derken, sekizinciyi de yedi…Ardından dokuz da bitti. Yaşlı bir adam…Hay maşallah, nazar ermesin inşallah dedi. Onuncuyu etli ekmek ustası kendi getirdi.

Bu tarihi ana herkes şahit olmak istiyordu. Zayıfça adam onuncuyu da afiyetle yedi. Dükkânın içinde alkışlar dışarıya taştı. Hesabı ödeyen adam. Gel aslanım dedi. Ben kaç gündür etli ekmekçileri dolaşır aynı iddiayı ortaya koyarım. Helal olsun sana.

Zayıfça adam, alkışlar arasında çıktı gitti. Ne adını söyledi ne de herhangi bir kelam etti. Ustanın dükkânı ve etli ekmeği o günden sonra daha da meşhur oldu.

*****

Etli ekmek olurda üzerine şiir yazılmaz mı? Bendeniz on yıl kadar önce bir şeyler yazmışım. Onu da sizlerle ilk kez paylaşmış olayım;

“Konya dedikleri, bir güzel şehir / Etli ekmek yalnızca burada yenir”

“Baklavaya uzanan yol sizin olsun / Etli ekmek bizim, bal sizin olsun”

Etli ekmek deyince Konya’da akan sular durur.

Etli ekmek üstüne bir zamanlar Konya’da neşeli bir cümle vardı.

“Annah… demişim, bir buçuk etli ekmek yemişim…” diye…

Ya şimdi?

“Şimdi uzaklardan bakan ben oldum…” diye bir türkü vardı ya hani…

Etli ekmek döndü o türkünün uzaklardan bakma haline…Etli ekmek artık hesap kitap yapmayı gerektiriyor.

Etli ekmek yemek, etli ekmekçiye gitmek hiç bu kadar zorlamadı insanları. Emekli kardeşlerimiz, asgari ücretli kardeşlerimiz en azından ayda bir kere etli ekmek yaptırabilirlerdi.

Şimdi etli ekmekçilerde etli ekmek yemek fermana mahsus oldu desek yalan sayılmaz…

Biz eskiden, etli ekmekçilere cümbür cemaat giderdik, aramıza enflasyon girdi, hayat pahalılığı girdi, zamlar girdi. Ne oldu böyle bize diyenlere, yok mu verecek bir cevabı olan?

*****

Etli ekmek Konya’nın simgesi. İçine sevgi katılan, unu ayrı, pişirme şekli farklı, pişirildiği fırının ısısı etli ekmeğe ayarlı, el lezzeti Konya’ya has, Konya’ya özgü.

İnceliğini ve gevrekliğini, sunumunu başka bir yerde göremezsiniz de bulamazsınız da…

Çok daha eskiden, mahalleler etli ekmekçileriyle tanınır ve bilinirdi.

Etli ekmeğin halinden, dilinden anlayanlar çaya limon sıkılır, çorbaya limon sıkılır, hatta lafa dahi limon sıkılır amma etli ekmeğe asla derlerdi.

Etli ekmek sadece tadıyla değil, ustalarıyla da anılan bir yemek çeşidi…

Şöyle bayağı bir gerilere gittiğimizde, artık her biri rahmetli olmuş, ancak, onların yanlarında yetişen çırakların, kalfaların ve usların, etli ekmeği bugünlere taşıdığı etli ekmek ustalarını hatırlamak ve yad etmek boynumuzun borcu…

Bir zamanların Konya’sında etli ekmek ustaları olarak adları geçen ustalar arasında…

Ahmet Ağa vardı…Selanikli Halil vardı…Halepli Hasan vardı…Kara Mustafa vardı…Kılcı Mustafa vardı…Kebapçı Osman Vefa vardı…

Eski ağabeyler, bir zamanlar, Şerafettin Camiinin arkasında bir etli ekmek fırını vardı derlerdi. Ekseriyetle orası yapardı etli ekmeği, etli ekmek yaptıracaklar eti, içi hazır ederler ve sıraya girerlerdi. Mesela, Kebapçı Arab'a 20 etli ekmek diye seslenirlerdi.

Kayıklı kahvenin orada Kadınlar Pazarı civarında Pekmezcinin Ahmet diye bir etli ekmekçi daha vardı.

*****

Etli ekmek artık tescilli bir Konya markası…Konya’ya gelenlere ikram edileceklerin en üst sıralarında…

Konya’ya gidenlere tavsiye edilen, Konya’dan gelenlere etli ekmek yedin mi diye sorulan bir yemek…

Şehirle özdeşleşmiş desek yalan değil…Ancak, fiyatıyla ve günümüzün şartlarıyla dışı sizi, içi bizi yakıyor.

Kaç etli ekmek yiyebilirsiniz?

Bir zamanlar en az 1.5 yiyebilirdik, şimdi ise hiç…

Bir zamanlar, etli ekmek severler en az 1.5 etli ekmek söylerlerdi.

İki diyen duble etli ekmek istemiş olurdu, duble diyende az değildi.

Mazi kalbimde yaradır derler ya hani…

Bu ifadeler yalan olmaya başladı. Şimdi tek etli ekmek söylerken bile üç kere düşünüyor insanlar…

*****

Etli ekmek ile Konyalının arasındaki sevgi bağını yıpratan, zorlayan enflasyon ve hayat pahalılığı oldu…

Etli ekmek bu kadar pahalı olmak zorunda mıydı?

Bu soruyu etli ekmekle arasına duvarlar örülen insanımız devamlı soruyor olmalı…

Önümüz Ramazan. Bu mübarek ayın iftarları var, sahurları var.

Etli ekmeğin yeri apayrı…Ramazan ayına da hasat zamanı mantığıyla bakılmamalı diye düşünenlerdenim.

Ramazan ayı bildik bileli indirim beklentileri olur mu diye beklenilen, lakin, Ramazan gelmeden dokunuşların ve güncellemelerin en fazla olduğu ve yapıldığı ay olarak bizleri üzmeye ve sıkıntılarla baş başa bırakmaya devam ediyor.

Etli ekmek bunlardan biri…

Et ne olacak? Fiyatı nerelere kadar çıkacak? İçini evde hazırlasanız, pişirmesi ve içindeki malzemeleriyle birlikte kaça mal olacak? Etli ekmekçi de iftar açmaya giden dört kişilik bir aile ne ödeyecek?

Bu türden sorular, etli ekmekle insanımızın arasını açıyor.

*****

Etli ekmek Konya’nın vazgeçilmezi…Olmazsa olmazı…

Gelin etli ekmek adına bir güzellik yapalım, etli ekmek severlere, etli ekmeği özleyenlere…Ramazan ayının güzelliğine bir katkı olsun, o güzellik de sizden olsun…

Etli ekmeklik kıyma da indirim olsun mesela…Fırınlarda etli ekmek hamurunun pişirilme fiyatına da bir indirim sunalım…Etli ekmekçilerde ve etli ekmek yapan restoranlarda da Ramazan ayına yakışan bir güzellik yapalım.

İftar verenler etli ekmek ikram etsinler, fakire fukaraya…

Konya böyle güzellikleri halledebilecek ve rahatlıkla altından kalkabilecek bir şehir.

Ramazandır, sevaptır. İnsanların karşılardan bakması ise yazıktır, günahtır…