Antalya maçından önce bütün Konyalılara sorsak beraberliğe razıydı. Ama ben aynı düşünceler içinde değildim. Maçın ilk yarısı itibariyle galibiyet bizim için zor değildi. Ama ikinci yarıdaki futbol bütün herkesi bir puana razı etti. Rakiplerimizin de puan kaybettiği bir haftada bu hesapta olan beraberlik için şükür etmek lazım. Önümüzdeki Beşiktaş maçında da iyi bir sonuç alırsak ilerleyen haftalar için güzel şeyleri yaşayacağımıza eminim. Konyaspor’umuzun Süper Lig’de olduğu tüm zamanlar için de hep korkulu rüyalar görerek ömrümüz geçti. Artık önümüzdeki yıllar bu rüyaları görmemek için daha akıllı işler yapılması gerekiyor. Konyaspor kadro ve oyuncu grubu olarak ligdeki bulunduğumuz sıralamayı yersiz buluyorum. Ama gelecek yıl için çok umutluyum. Ali Turan ve Selim Ay (kardeşlerim) gibi birkaç tane varını yoğunu ortaya koyan genç ve heyecanını kaybetmemiş oyuncular transfer edersek böyle büyük bir futbol şehrini daha fazla havaya sokabiliriz diye düşünüyorum. Malum yeni yönetici abilerimiz ellerini ceplerine atacağına dair söz vermişler. İnşaallah sözlerinde dururlar. Bu ülkede Türk futbolcusunun öz güvenini kaybettiği bir ortamda yöneticilerine ve tüm futbol kamuoyuna büyük iş düşüyor. Özellikle Teknik direktör seminerlerinde ve eğitimlerinde Türk futbolu ve Türk futbolcusunun önemini anlatmak gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’deki yöneticilerin yabancı futbolcunun iyi futbolcu olmasının yanı sıra Türkiye’nin ahlak ve kültürüne uygun oyuncular transfer etmesi lazım. Bu ülkede bizlerin verdiği vergiler ve destekler sayesinde (Melo, Ebuoe, Meirelles, Alves, Bilica, Zokora) gibi ahlak yoksunu futbol katillerine (!) ekmek parası kazandıran yönetim zihniyetlerini kınıyorum. Artık bu futbolcuların oynadığı maçları ailecek izleyemez olduk. Kültürümüze ve ahlak seviyemize uygun futbolcuları transfer etmelerini umuyorum. Onlara verilen milyonlarca lirayı kendi evlatlarımıza harcasak bence hem kültürümüze hem de kendi futbol endüstrimize sahip çıkma adına bir fırsat verilmesini diliyorum…