KIRAATHANELERDE SEÇİM NASIL DEĞERLENDİRİLDİ?
Kıraathane, kırâat Arapça'da "okuma" anlamına gelir.
Hâne ise yer, mekân demektir.
Bu iki sözcüğün bileşimi olan bu bileşik sözcük "okuma yeri" anlamına gelir.
Çay, kahve içilerek gazete, dergi, kitapların okunduğu yerlere verilen bu isim günümüz Türkiye'sinde kahvehane anlamında kullanılmaktadır. Buralar da genelde emekliler ülke sorunlarını konuşur sohbet eder.
Şimdilerde kıraathanelerde günün konusu seçim değerlendirmesi.
Nasıl mı?
Seçim sonucunda parti liderlerinin başarılı çıktıklarını söylemeleri, tüm parti seçmenlerini sevindirdi.
Peki halk bazı büyükşehirlerde başkanların değişimine ne diyor?
Özellikle doğu ve güneydoğudaki vatandaşlarımız, PKK PYD terör örgütüne destek veren siya partiye çok büyük ders verdiği anlatılıyor.
Diğer il ve ilçelerde de çalışmayan, sadece partinin arkasına sığınan adaylara da aynı dersler verildiği söyleniyor.
Bağımsız adaylarımızın başarısı, partinin gücü olmadan, hizmeti ve insanlığı ile ön plana çıkışı olduğunu seçim sonuçları bir kez daha gösterdiğini ifade ediyor.
Millet hizmet yanında kendisini dinleyen, kendisine samimi dokunan adayı işaret ettiği dile getiriliyor.
Halkın onaylamadığı halkın istemediği adaya oy vermedi.
Bize bizim gibi içimizden biri olsun dedi.
Özü sözü bir olsun.
Seçim sonrasında seçim öncesi gibi gülümsesin, samimi olmasını istedik diyorlar.
Ekonomik krizi konuştular.
Suriyelilerden şikayetçi oldular.
Liyakat düzeninin yanlış referansla yönlendirildiği anlattılar.
İşsizlik, fiyat artışları tartışıldı, derken ülkenin tüm sorunları kıraathanemizde konuşuldu ve konuşulmaya da devam etti.
Bunların çoğunda haklılık payı var.
Lakin Türklerin Anadolu kapılarından girdiği tarihten yani 1071’den beri büyük güçler tarafından üzerimizdeki oyun ve baskıları da göz ardı etmemek lazım.
Neden üzerimizde bir baskı var?
En başta Osmanlı gibi bir güç tekrar dirilmemeli.
3 kıtaya sahip olan Osmanlı şu an aynı dirilişte olması bütün büyük güçleri korkutmaktadır.
Hem Osmanlı ruhu hem de 81 milyon Türk Milletinin inanış ve vatan uğruna kahramanlıkları hem de ülkemizin bulunduğu konum diğer güçler için büyük tehlike gibi görülmekte.
Hal böyle olunca, 4 mevsimi ile toprak verim zengini olan ülkemize, 600 yıldır dış güçler tek güç olarak sürekli saldırmakta.
Önceki dönemlerde çok şeye boyun eğmemiz.
Çok şeyi kabullenip önlerinde el pençe durmamız karşısında şimdi kendilerine ezdirmeyecek bir Türkiye’nin olması onlar için büyük endişe oluşturmakta.
Seçim oldu bitti.
Söz Yüksek Seçim Kurumunun.
Adalet ne emrederse biz ona uyar, adaletin karşısında boynumuzun kıldan ince olduğunu söyler ve uygularız.
Seçilmiş Belediye Başkanlarına hayırlı olsun derken.
Halkın gözlerinin üzerinde olduğunu, halkın kendilerini hizmetten çok ikili insani ilişkileri ile değerlendirmelerini kıraathane sohbetlerinde dinledim.
Bize çelme takana biz de takarız. Bizi teşkilat binalarından geri çevirenleri biz de zamanı gelince çeviririz diye haber saldılar bilginiz isterim.
Bir çok il ve ilçe teşkilatlarında şikayet hat safhada.
Sebebi kraldan çok kralcı var.
Önümüzdeki günlerde isim isim de yazarım ben vatandaşın elçisiyim.
Elçiye zeval olmaz ama elçide insan onun da şikayetine kimsenin de kusuru kalmaz diye düşünüyorum.
Başkanlar çok çalışın, kendinizi seçim arifsinde görün ve halkı kucaklayın. Ne söz verdiyseniz de tek tek yapın; yarın bu işin ahreti de var unutmayın…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.