Kitaplar pahalı mı?
George Orwell, 1903’te doğmuş, 1950’de yani 47 yaşında ölmüş. 47 yıla neler sığdırdığı, dünya edebiyatına hangi eserleri kazandırdığı malûmunuz: Paris ve Londra'da Beş Parasız, Burma Günleri, Papazın Kızı, Zambak Solmasın, Wigan İskelesi Yolu, Katalonya'ya Selam, Aspidistra, Daralma, Hayvan Çiftliği, Bin Dokuz Yüz Seksen Dört. Tekrar hatırlatıyorum, 47 yaşında ölen bir yazarın kaleme aldığı kitapları bunlar. Belki de ortalama bir üçüncü dünya ülkesi insanının hayatı boyunca okuduğu kitap sayısından fazla. Bu kenarda dursun…
“Kitaplar ve Sigaralar” adlı bir kitap görseniz, nasıl bir şeyler canlanır gözünüzde. Benim aklıma gelen ilk şey sigaranın zararlı, kitabın faydalı olması yahut kitap fiyatlarının pahalılığından yakınırken sarma tütünden mamûl sigaranın aylık maliyeti gibi bir şeyler!
Orwell’in ‘Kitaplar ve Sigaralar’ını okumadan önce yaptığım tahminden ikincisi galip geldi. Anlatayım; “Orwell’in gazeteci bir arkadaşı fabrika işçileriyle yangın nöbeti tutarken onlarla gazeteler/okuma üzerine bir sohbete girişir. İşçiler gazete okuduklarını, özellikle kendilerine yakın buldukları gazeteleri daha bir istekle ve düzenli okuduklarını söyleyince Orwell’in arkadaşı onlara kültür sanat sayfaları ve orada tanıtılan kitaplar hakkında ne düşündüklerini de sorar. İşçilerden birinin cevabını oradak işçiler de kafalarını sallayarak onaylar; “O paralara kültür sanat sayfalarında tanıtılan kitapları satın alıp da okuyacağımızı düşünmüyorsun herhalde!” Bu cevap üzerine George Orwel kızsa da alır eline kalemi kâğıdı, hesap yapmaya başlar, temel ihtiyaçların, tütünün, kitap/gazete/dergi okumanın maliyetlerini karşılaştırır sayfalar boyunca ve hiçbir mazeretin okuma karşısında geçerli bahane olamayacağı sonucuna varır; “Okumanın daha ucuz eğlencelerden biri olduğunu gösterecek kanıtı sunmuş oldum böylece, radyo dinlemenin yanında en ucuzudur hatta.”
1920’li yılların izlerini sürebileceğimiz anekdotlardan bugünlere geldiğimizde hiç tereddüt etmeden Orwel’in fikirlerine hak verebiliriz. Onunla benzer metottan gidelim, onun yaptığı gibi tane tane hesap yapalım. En ucuz sarma tütün bugün 15 lira, günde bir paket içtiğini düşünürsek bir kişinin, ayda 450 lira yapar. Dışarda çay ocağında haftada iki kez otursa bir kişi ve üçer çay içse ayda 120 lira yapar. Daha lüksleri saymıyorum. 450 lira ve 120 lira elimizde iki done olsun.
En vasatından, niteliklisine bazı kitapların fiyatlarını vereyim şimdi de: Ahmet Ümit’in Bir Aşk Masalı 39 lira, Hakan Mengüç’ün Sen Yola Çık Yol Sana Görünür’ü 47 lira, İlber Ortaylı’nın yeni kitaplarından Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek’i 37 lira, İhsan Fazlıoğlu’nun Kendini Aramak’ı 42 lira, Kemal Tahir’i Okuma Kılavuzu 56 lira, YKY’de Sabahattin Ali’nin beş kitaplık seti 107 lira, Byung Chul Han’ın Ötekini Kovmak’ı 59 lira, Necip Tosun’un Öykü Terimleri Sözlüğü 84 lira… Daha pek çok örnek verebilirim, bu kadarı kâfi.
Şimdi 450 lirayı alın, 120 lirayı da alın ve kitap fiyatlarıyla yan yana koyun. Bir kişi haftada bir ayda dört kitap alsa nasıl toplarsanız toplayın çaydan da sigaradan da daha ucuza gelecektir. Hesabı biraz daha karışık yapalım. Bir kişi bir ay boyunca Bir Aşk Masalı ve Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek kitaplarını, meselâ Türk Edebiyatı dergisini okusun ve hafta sonları da birer gazete alsın. Alt alta koyup topladığımızda sırasıyla 39, 37, 50 ve 40 liradan toplamda 166 lira edecek. Günde gidiş dönüş dolmuş ayda 400, tramvay 300, sigara 450, çay ocağında günde bir çay ayda 150 lira yaparken, ‘kitaplar çok pahalı’ diyebilir misiniz?
Daha kütüphaneler bahsini açmadım bile. Ne dersiniz okumak/ kitaplar, dergiler pahalı mı, ne dersiniz?
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.