Kıymetini bilin!
Bakmakla görmek arasında dağlar kadar fark vardır. Bakmak başka bir şey, görmek bambaşka bir şeydir.
Bakmak şahitliği, görmek derinliği ifade eder. Bakmak sadece gözle olur. Görmek, akıl, kalp ve gözün devreye girmesiyle gerçekleşir. Bakmak bir göz hareketi, görmek bir şuur faaliyetidir.
Farklı zamanlarda farklı şehirleri işimiz icabı ziyaret ediyoruz.
Gittiğimiz şehirlere de gazetecilik mesleğinin vermiş olduğu bir refleksin de gereği olarak bakıyoruz. Dikkatinizi çekerim, bakıyoruz…
Her göz görür ama enaniyet olmasın mesleğimiz icabı biz görmekle yetinmiyoruz, bakıyoruz. Hem de alıcı bir gözle…
Gittiğimiz şehirleri kendi şehrimizle yani Konya ile kıyas ediyoruz.
Öyle şehirler var ki, (amacım asla küçümsemek değil) Konya ile kıyas dahi edilemez. Bulunduğu konum, coğrafi özellikleri, nüfusu, hitap ettiği kitle, sanayisi, üretim kabiliyetleri, kültürü vesaire aklınıza gelebilecek her alanda Konya’nın yanına bile yaklaşamaz.
Bu şehirler için küçük, şirin ve güzel diye tabir etmek en iyi yorumlama olacaktır. Avantajlı tarafı da belki küçük olmasından ileri gelir.
Bazı şehirler vardır ki bunlar da Konya ile emsal şehirlerdir… Hatta bazı alanlarda Konya’nın da önüne geçmişlerdir. Ama şehir düzeni, ulaşım konforu, temizlik, belediye hizmetleri gibi alanlar üzerinden kıyaslama yapacak olursak açık söyleyeyim ne İstanbul ne de Ankara, bir Konya etmez!
Geçtiğimiz hafta Konya Gazeteciler Cemiyeti yönetimi olarak Bursa ve Yalova şehirlerine ziyaretimiz oldu. Kısa ama verimli görüşmeler yaptığımız ziyaretlerde daha önce Konya’da görev yapmış olan, Bursa Valisi Yakup Canbolat’ı ziyaret etmek istedik. Ani gelişen programları ve Bakanların Bursa’da bulunması nedeniyle kendisini göremedik. Çok kısa bir süre önce çıkan kararname ile Konya Başsavcısı iken Bursa Başsavcılığına atanan Ramazan Solmaz Beyi Bursa’daki yeni görev yerinde ziyaret edip, Konya’nın selamları ile birlikte hayırlı olsun dileklerimizi ilettik.
Ardından istikametimiz Yalova oldu. Yalova Valisi de Konya halkının tanıdığı ve bildiği bir isim. Geçmişte Konya Valisi olarak görev yapan Muammer Erol’u makamında ziyaret ederek, Konya’nın selamlarını ilettik. Üzerimizde kalmasın, gidip görüştüğümüz ve Konya ile ünsiyeti olan herkesin tüm Konya’ya selamları var, iletmiş olalım…
Bursa’da Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı Bey’in misafiri olduk. Kendisine yakın ilgisi için teşekkür ederim.
Aynı şekilde Yalova’da bize Yalova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ayhan Polat Bey yönetim kurulu üyeleriyle birlikte eşlik etti, ağırladı, Yolava’nın misafirperverliğini yansıtmış oldu. Kendisine ve yönetimine şükranlarımızı sunuyoruz.
Bilmiyorum toprak mı çekiyor, ya da Konyalı olmak Konya’ya pozitif ayrımcılık yapmayı da beraberinde mi getiriyor… Ama şurası çok net ki Konya, biz içinde yaşarken ne kadar eleştirsek, zaman zaman eksiklerini göstersek de düzenli ve muntazam bir şehir…
Bir yerleşim yerinin şehir olduğunu gösteren en önemli kriterlerden biri de şehrin girişi, kapı eşiği, karşılama alanıdır…
Bugün Konya’ya kuzeyinden, güneyinden, doğusundan, batısından hangi yönde giriş yaparsanız yapın, günün veya gecenin hangi saatinde Konya ile buluşursanız buluşun, hoşgörüyle karşılayan, size adeta ‘hoşgeldiniz’ diyen bir şehirle karşılaşırsınız.
Şehir sizi taa uzaktan selamlamaya başlar. Gösterir kendini tüm ihtişamıyla. Önce uzaktan bir seyredersiniz. Yaklaştıkça keşfetmeye başlarsınız. Sağlı solla parklar ve yeşil alanlar, geniş mi geniş caddeler, oldukça net ve açıklayıcı yönlendirme tabelaları şehir merkezine kadar size eşlik eder. Sanayileri üretim yönünü, üniversiteleri şehirdeki eğitimin hangi boyutta olduğunu ilk bakışta anlatır, fikir verir.
Caddelerinin genişliği, çevrenin temizliği, ulaşımın akıcılığı şehre ve şehirde yaşayanlara verilen kıymetin en güzel işaretlerindendir.
Uzun lafın kısası, Konya’yı görmek için içinden bakmak değil, dışarı çıkıp dışarıdan gözlemlemek, yukarıda bahsettiğim gibi akıl, kalp ve göz üçlemiyle düşünmek ve idrak etmek gerekir.
Şehrimizin kıymetini bilelim dostlar.
PUSULA GAZETESİ 12 YAŞINDA
Bu arada gazetemizin kuruluşunun 12. yıldönümü bugün. 3 Ağustos 2010 tarihinde ilk yayınına başlamış olan Pusula Gazetesi’nin bugünlere gelmesinde büyük emekleri olan başta gazetemizin sahibi Harun Akgül ağabeyim olmak üzere bu gazetenin bugünlere gelmesinde birçok ismin emeği, alın teri ve gayreti var. Emek harcayan herkesten Allah razı olsun.
Selamlarımla…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.