Teknik Direktörlük kariyerine, futbolu bıraktığı İstanbulspor’da başlayan Aykut Kocaman o sezon ligi 12.sıra tamamlar. İlk yılında olmasına rağmen şuan alt ligde olan ve maddi krizin baş gösterdiği İstanbulspor’da sonraki 3 sezonda kendisine ilk on içerisinde yer bulur. Kocaman gittiği sene İstanbulspor ligden düşer. Sonraki durak ise Malatya’dır. Malatya’da 43 puanla güzel bir yerde bitirir. Sezon bitince yeniden anlaşma sağlanmaz ve ilk buluşma 1 Temmuz 2005’te gerçekleşir. O sezon Malatya küme düşer ve  Kocaman ile Konyaspor ileriki yıllarda adına besteler yazılıp, koreografiler yapılacak bir birlikteliğin ilk temelini atarlar. Sezon Konyaspor tarihinde o zamana kadar toplanan en yüksek puan ile 46 puanla 7.basamaktadır. Sezonun ardından anlaşma sağlanamaz ve yeni durak bugün Osmanlıspor adını kullanan Büyükşehir Belediye Ankaraspor olur. İki sezon burada kalan Kocaman takımı ilk on sıra içinde olacaktır. Anadolu’da misyonunu tamamladığına inananlar artık onu Fenerbahçe formasıyla attığı golleri ile değil yönettiği maçlar ile hatırlayacaktır. Ankaraspor ise ligden çekilip bir alt lige düşecektir. Sezon sonuna kadar A takım direktörü olan Kocaman yeni sezona teknik patron unvanı ile başlar. 3 yıl sürecek ilk serüvenin ilk yılında 82 puan ile şampiyon olur, sonraki iki sezon Galatasaray’ın ardından ikinci sırada kendisine yer bulsa da UEFA Avrupa liginde oynadığı yarı final ve o maçta yaşadığı talihsizlikler ile final göremese de kupaya en çok yaklaştığı anı yaşatır. Avrupa’nın yanı sıra yaklaşık olarak çeyrek asırdır alınamayan Türkiye kupasını da iki sezon üst üste alma başarısı da gösterir. Sezon biter ve bir süre ara verdiği teknik direktörlük kariyerine Konyaspor’da döner. Düşme potasında aldığı ekip kendisine ilk 8 içinde yer bulurken taraftar düşme korkusu yaşamadan şiir gibi top oynamaya başlayan takımından çok mutludur. Yeni sezon başlamadan önce yine küme düşme türküleri söyleyenler çıkar. Niyet okuyanlar, herkes transfer yaparken ismi duyulmamış oyuncuları tırnak içinde çöpleri toplayan bir takım gözüyle bakarlar. Fakat rüya gibi geçen bir sezonun ardından, Konyaspor rekor üzerine rekor kırar. En çok puandan tutun namağlup serilerinden devam edin ulaşılması çok zor birçok rekor kırılır. Sezon 3.sırada biter bir yıl öncesine kadar düşme korkusu yaşayan takım artık Avrupa’da boy gösterecektir. Konya’ya bir ilki yaşamak için ise yeni sezonu bekleyecektir. Türkiye kupasına!

Konyaspor bu başarıyı sağlarken ayrıldığı kulüp olan Fenerbahçe zor zamanlar geçirir kadro kalitesi, yönetimsel sorunlar ve maddi krizler. Konyaspor taraftarları Kocaman ile 5 yıl daha sözleşme beklerken, dönemin yönetimi Kocaman’a müsaade verir. Türkiye’de o zamana kadar belki de hiç yaşanmayan bir şey gerçekleşir, Türkiye’de yaşananın aksine taraftarlar tekrar buluşma vaadi ile Kocaman’ı omuzlarda uğurlarlar.

Kocaman Fenerbahçe’de 1 sezon kalacaktır. Sezonu ikinci basamakta tamamlayacak yeni yönetimin çalışmak istememesinden dolayı kulüpten ayrılacaktır. Peki, bu süreçte Konyaspor ne yaşayacaktı?

Taklacı golcü adı altında; Malick Evouna, İmoh Ezekiel, Friday Eze alınacak teknik olduğu iddia edilerek Manyama, stoper diye alınıp sonradan ön libero olduğu anlaşılan Moke ve belki de o dönemin en etkili transferi Mehdi Bourabia ile sözleşme yapılacaktı. Sezon Mustafa Reşit Akçay ve aerodinamik takım kurgusu söylemi uzun soluklu olmayacak ve dipten kurtulmak için Mehmet Özdilek ile anlaşılacaktı. Devre arasına gelindiğinde takım tabiri caiz ise patatese dönmüş ve ilk yarıyı 15 puanla tamamlamıştı. İkinci devre işi şansa bırakmak istemeyen yönetim Samuel Eto’o, Volkan Şen, Orkan Çınar, Yatabare ve Adis Jahovic’e adeta servet ödemişti. Öte yandan 7 forvetli takım gol atamıyordu. Çareyi yine hoca değişikliğinde arayan yönetim bu defa Sergen Yalçın ile masaya oturdu. Sergen ve ekibinin o dönem ekstra gayretleri ile ligde kalmamızda büyük payı olduğunu unutmayalım. Son hafta ligde kalmak ise taraftarı oldukça yıpratmıştı. Sezon ligde kalmayı başaran yönetim değişti. 3 Başkan yarıştı ve bugün ki başkan Hilmi Kulluk ipi göğüsledi. Takımdaki futbolcu kamburunu temizlediler fazlalıkları attılar fakat Rıza Çalımbay ile anlaşmak gibi bir hata yaptılar. Hiçbir maçta skoru tutmayı başaramayan her maç atan ama çokta fazla gol yiyen bir takım çıktı ortaya. Oyun kimseyi memnun etmiyordu. Türkiye kupasını kazanan takım Maraş’tan 3 gol yiyince bardağı taşıran belki de son damla oldu. Yönetim hoca ile o ara anlaşmamış olacak ki o maçta görevine son vermediler. Ankaragücü galibiyetinden sonra göndermek eleştirilere maruz kalmamıza neden oldu. Aykut Kocaman ile sezonu 44 puanla 8.sırada tamamladık. Tarih tekerrürden ibaret derler ya hani işte yazının başındaki durumu yaşıyoruz aynen. Aykut Kocaman hangi takımı ne zaman kümeye oynatmış ki Konyaspor kümeye oynasın.

Beklemesini bilirseniz, meyveler sabırla olgunlaşır ve unutmayın sabrınız gücünüzden daha çok şey başarır.