Koltuğa Güç Verenleri Seçin
“Yöneticiler oturduğu koltuktan güç almamalı. Tam tersine, oturdukları koltuğa güç katmalı”
Bize göre son derece doğru bir söz.
Aslına bakarsanız.
Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında, büyük harflerle yazılıp, duvarlara asılması gereken bir söz olarak değerlendirmek lazım.
Çünkü…
Gerçekten yönetenlerin, oturdukları koltuktan güç alarak saçma sapan davranışlar içinde olmaması gerektiğine inanıyoruz.
Dahası…
Yöneticilerin, üzerinde taşıdıkları bilgi, beceri ve çeşitli donanımlarla hem oturdukları koltuğa, hem de yönettikleri kuruma seviye katması gerektiğini düşünüyoruz.
Elbette oturduğu koltuğa güç katan, yönettiği kuruma seviye kazandıran yöneticiler var.
Ama…
Ne yazıktır ki, bunun tam tersi olanlar da var.
Yani…
Hem oturdukları koltuktan güç alıp, hem de temsil ettikleri kurumu saçma sapan davranışlarla yerin dibine batırıp, seviyesini ayaklar altına alanlar da var.
Şimdi bu yazdıklarımız üzerine kalkıp;
-"Acaba kimden bahsediliyor? Hangi yönetici işaret ediliyor?" diye düşünebilirsiniz.
Burada isim elbette vermeyeceğiz.
Bu doğru olmaz.
Ancak…
Yaptıkları doğru olmayan hareketler ve davranışlarla, hem kendilerini hem de yönettikleri kurum ve kuruluşları zor durumda bırakanlar, zaten aşağı yukarı kendilerini bileceklerdir.
Netice olarak…
Kişiler, birey olarak her türlü seviyesizlik içinde olabilirler.
Çünkü zararı kendilerine olur, cezasını da kendileri çekerler.
Şu an önümüzde seçim var.
Sanırım ne demek isteğimi anladınız.
Kapısını, gönlü, telefonunu kapamış, yüzü gülmeyen, samimi olmayan, koltuk hırsı olanlara lütfen ama lütfen oy vermeyin.
Ancak şunu da unutmayalım…
Birey, aynı zamanda bir yönetici ise, yönettiği ve temsil ettiği kurumu düşünmek durumundadır.
Kimsenin, kendi seviyesizliği ile kurumunu da seviyesiz hale getirme lüksü yoktur.
Her yapılan işin ahrette hesabı vardır…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.