Torku Konyaspor bu sezon üç büyük takımdan birisiyle ilk kez kendi evinde karşılaşıyordu. Dahası bu Torku Arena'daki ilk büyük maçtı. Herkes heyecanlı ve coşkulu, stat neredeyse kapalı gişe, umutlar tapteze... Ama ilk şoku Rangelov ile yaşadık. Geçen hafta, "Aykut Hoca artık onu tek forvet olarak sahaya sürmez" demiştik. Yanılmışız. 0 da kendi klasiğini konuşturdu ve yine saçmaladı, yine top kayıpları, yine rakibe uygulanmayan baskı. Aslında Torku Konyaspor maça çok da iyi başlamış ilk 7-8 dakika "bu maçı istiyorum" mesajını net bir şekilde vermişti. Devamı gelmedi, sonra yavaş yavaş geri çekilmeler başladı. Usta ayakları olan bir rakibe geniş alanlar bırakmaya başladık ve kalemizde goller peşpeşe gelmeye başladı. Biz de kelimenin tam manasıyla şok üstüne şok yaşadık. Hamza Hoca ile morallenen Aslan, Konya'da bir başkaydı. Evet son lig maçlarında da etkili oldular ama bu kez vurdukları kaleyi tutuyordu. Nitekim ilk devre atılan 5 şutun tamamı çerçeveyi buldu, bunların 3'ü gol oldu. İkinci yarıda da tablo farklı değildi. Maçı izlemeyen "Acaba Cimbom'u zemin mi coşturdu?" diye düşünmeden edememiştir. Ne de olsa Torku Arena zemin olarak Türkiye'nin halihazırdaki en iyisi. Zeminin faktörü oldu mu bilmem ama Galatasaray'ı oynatan Torku Konyaspor'du. Bugüne kadar 6 iç saha maçında sadece 1 gol yiyen, toplamda 12 haftada kalesinde 10 gol gören Torku Konyaspor, Galatasaray karşısında dağınık futbolu, hücumda ve savunmadaki acemiliği ve en önemlisi rakibin adından korkmasının faturasını ağır ödedi. Resmen KOMAYA GİRDİK. Ancak bu maçı bir an önce unutmamız lazım. Hatta mümkünse hiç yaşanmamış gibi yapıp yolumuza devam etmeliyiz. Çünkü ilk devrenin kalan haftalarında da birbirinden zorlu maçlar oynayacağız. Bu nedenle böyle devam etmemeli.

BASKETBOL MAÇINDA HAKEM ŞOV

Torku Konyaspor-Galatasaray maçından önce Selçuklu Belediye Spor Salonu'ndaydık. Ne var ki maçta insanı spordan soğutacak nitelikte hakem üçlüsü vardı. Maçın son bölümünde pota arkasındaki tribünden üç bayan taraftarın, "Basketbolun katili Türk hakemleri" tezahüratı sonrasında "sadece basketbolu mu?" dedim kendi kendime. Nitekim her gün maç izliyoruz. Amatöründen profesyoneline kadar neredeyse her maçın sonucunu hakemler belirler oldu. Uzatmayalım ve kötü ötesi, şova varan bir hakem yönetimi ile maçı kaybeden basket takımımıza geçmiş olsun diyelim.