Hüseyin Altay

Hüseyin Altay

Kocaman Kocaman, Aykut Kocaman…

Kocaman Kocaman, Aykut Kocaman…

Sefasıyla, cefasıyla seninleyiz Aykut Hoca”, “Sen bizim Kocaman gururumuzsun” , “İster şampiyon yap ağlat bizi, istersen vur en dibe; bu Kocaman şehir seninle”…

Konya-Aykut Kocaman buluşması bir başka ifadeyle “SARILMA VAKTİ” yukarıdaki ifadelerin yer aldığı pankartların eşliğinde ve stat hoparlörlerinden çalan “sen geldin bahar geldi” şarkısının nağmeleri altında oldukça duygusal anlara sahne oldu.  

Bu coşku ve kenetlenmenin ışığında galibiyetten emin bir şekilde başladığımız maçta henüz ilk dakikalarda direkten dönen topla ümidimizin artması ve ayağa kalkmamız bir oldu.

Ne var ki karşıda da Sergen Yalçın ile havaya girmiş, Kayseri’ye 5 atmış bir rakip vardı. Sergen Hoca’yı da iyi bildiğimiz için temkinliydik ve maçın taktik savaşı şeklinde geçeceğinden emindik. Çok geçmeden bu düşüncemiz sahaya yansıyordu. Rakip takım alan daraltıp, isabetli paslarla oyun hakimiyetini ele alırken biz “Aykut Hoca klasiği, topu rakibe bıraktı ve etkisiz bölgede onların top yapmasına izin veriyor” diyorduk. Diyorduk demesine de rakibin hücum denemeleri de başlayınca “ne oluyor” diye soğuk havanın da etkisiyle içimizi hafif ürpertiler kaplıyordu.

Hızlı başlangıcın ardından oyunu rakibe bırakıp, savunmacı pozisyonuna geçen Konyaspor; mücadele ediyor, savunmada dirençli bir oyun ortaya koyuyor ama hücum bölgesine top taşıyamıyordu.

İlk yarıda ofsayt gerekçesiyle sayılmayan gol dışında rakibi tehdit bile edemedik desek yanılmayız.

45 dakikada oyun kuramamanın yanı sıra her geri pasta Maraton tribününden yükselen uğultu kelimenin tam anlamıyla can sıkıyordu. Tam karşımızda oturan bir grup kardeşimiz Aykut Hoca’nın sistemini unutmuşçasına ya da dikine futbol sevdaları depreşmişçesine ısrarla her topta “oooo!” diye memnuniyetsizliklerini ortaya koyuyorlardı. Tepkilere saygı duymakla birlikte bunun doğru olmadığına inanıyorum.

Sonuç olarak ilk yarı kazasız belasız bitti, ikinci yarı ise Konyaspor için adeta yeni bir başlangıç ve gerçek anlamda ayağa kalkış, bir diriliş oldu.

Önce VAR destekli penaltı ve ardından rakip takımın etkili savunma oyuncusu Merih’in net kırmızı kart ile oyun dışı kalması tribünleri bayram yerine çeviriyordu. Jonsson’un golü ise keyfimizin tavan yapmasını sağlıyor ve oynanan oyundan keyif alan tribünlerin şampiyonluk şarkıları yükselmeye başlıyordu.

Fark ettiniz mi “Konyaspor geliyor bak” tezahüratı bile ne kadar anlamlı, ne kadar güzel ne kadar gür sesliydi.

Hele “Aykut Aykut Aykut Kocaman… Kocaman Kocaman Aykut Kocaman” tezahüratları tüyleri diken diken etmeye yetiyordu.

Final paslarında biraz daha dikkatli olsak 90 dakikanın sonunda tabela daha farklı olurdu; ama soğuk havada içimizi ısıtan bir galibiyet aldık. Şovdan uzak, ne yaptığını bilen, futbolun doğrularını yapan, kısaca temiz oynayıp temiz bir galibiyet alan Konyaspor’u gerçekten özlemişiz. Bu daha başlangıç inşallah diyelim ve emeği geçenleri yürekten tebrik edelim.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Hüseyin Altay Arşivi
SON YAZILAR