Konya’da güzel bir hava, coşkulu bir taraftar ve sağ kanatta yaşanan krize rağmen daha ilk dakikadan golü isteyen bir Konyaspor… Maç böyle bir ortamda oldukça keyifli ve güzel başladı.

Fofana ve Volkan’ın kanatlarını değiştirerek maça başlayan Sergen Hoca bunun semeresini de kısa sürede aldı. Volkan maça müthiş başladı ve bunu güzel bir asistle süsledi.  Erken gelen gol takımı da taraftarı da rahatlattı. Hatta fazlasıyla rahatladı. Tribünlerin büyük bölümü “sinema” moduna geçerken takım da saha içinde el frenini çekti. Bu durum 34. dakikadaki Eto’o –Volkan ikilisinin girdiği pozisyona kadar devam etti. Devrenin sonu iki takımın da çok akılda kalmayacak birkaç pozisyon girişimi ile tamamlandı.

İkinci yarıya Konyaspor’un savunma hatalarından iyi yararlanarak başlayan Kasımpaşa maçın ateşini tekrardan harladı.

Savunmaya çekilmeyen ama orta alanı kalabalık tutarak “1-0’ı koruyalım” düşüncesini aklından hiç çıkarmayan temsilcimiz ikinci yarının ilk bölümünde kontra ataklarla sonuca gitmeye çalıştı.  Özellikle kanat adamlarının hızını kullanarak bölüm bölüm de etkili oynayan Konyaspor, final paslarındaki acelecilik ve biraz da bencillik neticesinde bir türlü ikinci golü bulamadı. Gol gelmeyince de son bölüme oldukça stresli girdik.

75’te Mehdi’nin füzesini kaleci Eray çıkartırken, konuk ekip 76. dakikada tüm riskleri alıp Sadıku-Eduok değişikliğine imza attı.  Savunmadan adam eksilten Kasımpaşa maçı f-tam da Konyaspor’un istediği kıvama getirdi.  81’de Fofana yine savunmayı tespih tanesi gibi ipe dizip herkesi ayağa kaldırırken yaklaşır bir dakika sonra yüreklerin ağza geldiği pozisyonda Popov topu tribüne atıp hepimize derin bir “oh” çektirdi.

85. dakikada ise stadyum düğün bayram yerine döndü. Vedat’ın “al da at!” dediği pozisyonda golcü Jahovic gereğini yaptı. Tribünler “Adis.. Adis.. Adis Jahovic” diye inlerken Konyaspor’un aylar sonra ateş çemberinden çıkmasının kutlamaları da başlıyordu.

Sonuç olarak ilk golden sonra son 15 dakikaya kadar kilitlenip kalan müsabakayı kazandık ve nihayet potadan çıktık. Ancak “şimdi onlar düşünsün” havasına girmek için henüz erken. Üçünü deplasmanda oynayacağımız dört maç daha var ve bu maçlardan en az 6  puan daha almalıyız. Şimdilik hesaplar içerideki Göztepe ve deplasmandaki Karabük maçları üzerine kurulu. Bu hafta Bursa’dan alınacak her puan ise kelimenin tek manasıyla “aliyyül âlâ” olacak.

Güzel başlayan maçı güzel bitirdik. En başta Sergen Hoca ve ekibine, sonra da sahada ter döken futbolcularımızı tebrik ederiz. İnanılmaz bir mücadele ortaya koyuyorlar. 5 haftada 11 puan. Atılan 9 gol ve buna karşın kaleye örülen koca bir duvar… Sadece alkışlıyorum. İnşallah kalan maçlarda da ellerinden geleni yapıp bu takımı ligde tutacaklar.

Rehavete girmeden mücadeleye devam etmeliyiz.  Bugün tünelin sonundaki ışık göründü. Haydi hayırlısı…

Not: Takım tabiri caizse can çekişiyor, bilet fiyatları 1 lira olmuş ama tribünlerde dikkat çeken  boşluklar söz konusuydu…  İşte bu olmadı. Ortada bir savaş varsa herkes bu mücadeleye kendini dahil  etmeli. Kızgınlıklar, küskünlükler bir kenara bırakılmalı. Hesaplaşma elbet yapılacak ama önce şu savaşı kazanalım….