Bayramdan birkaç gün önce İstanbul’da hekimlik yapan baldızımın doktor arkadaşlarının Konya gezisi yapacaklarını mutlulukla öğrendim ve istekleri üzerine gezilip görülecek, Konya mutfağı tadılacak mekânları keyifle bildirdim. Bayramın ilk günü gördüm ki yemek adreslerim maalesef kapalı. Bugün geziden keyifle döndüklerini öğrendim, gezip gördükleri yerlerden, konukseverlikten memnun kalmışlardı. Elbette serbest meslek erbabının bayramda ticarethanelerini açıp açmamaları kendi keyiflerine kalmıştır ancak kadim başkent, turizm merkezi iddiasındaysanız bu sorunu halletmek zorundasınız. Kapalı mekân sahipleri sağ olsun ancak yemek yedikleri ve mutlu ayrıldıkları Nezih Konya Mutfağı sahiplerinden ve çalışanlarından da Allah razı olsun. Konya mutfağımız keşke markalaşabilseydi, Gaziantep mutfağı gibi geleneksel lezzetleri de gün yüzüne çıkarabilseydi, mutfağımızı Unesco Kültür Mirası listesine aldırabilseydik. Bizim mutfağımızda eski lezzetleri geleneksel usulle yapan lokantamız maalesef bir elin parmaklarını geçmiyor, güncel etliekmek, bıçakarası, börek ve kebabımızda da standart olmadığı için maalesef konuklara ne çıkarsa bahtına sofrası kısmet olabiliyor.

Konya’ma özel araçlarıyla gelenlerin klasik yakınması trafik düzensizliğimiz. Bisikletlerimiz bisiklet yolunda değil ana yolda seyrediyor, çoğu farsız. Motosiklet kullanıcılarımız özgür, kasksız. Yeni alışkanlıkları sürücü arkasında oturan yolcunun sırtı sürücüye, yüzü geriye dönük oturarak yolculuk yapmaları. Bu durumda en ufak bir terslikte tutunacak yerleri olmadığı için soluğu arkadan gelen araçların önünde almaları söz konusu ve bu durum trafikte özellikle Konya trafiğine alışkın olmayan sürücülerin kâbusu.  Bayramı Konya’da geçiren Erdemli’de ikamet eden bir fakülte arkadaşım dostum da Kelebekler Vadisi fotoğrafını facebook sayfasında paylaşmış, grubunda ilk gelen soru “Girit’e mi gittin?” oldu maalesef. Aslında Kelebekler Parkı Girit değil Rodos’ta var, yorumcu karıştırmış ama akla Konya’nın hiç gelmemesi bence gene bizim tanıtım eksiğimiz.

Günümüzde artık akıllı kentler uygulamaları yaygınlaşıyor. Özellikle atık yönetimi, altyapı, bilgi erişimi, ulaşım, sinyalizasyon gibi bir kentin en temel öğeleri teknolojik altyapıya sahip olmaya ve bütününde birbirine entegre akıllı şehirleri oluşturmaya başlıyor. Hollanda’da dünyanın ilk akıllı yolu Oss kentinde yer alan N329 otoyolundaki yol çizgileri özel bir teknoloji ile ve özel bir boyayla boyanmış,  güneş enerjisinden faydalanarak enerjiyi depoluyor ve gece bu enerji ile yol çizgileri 10 saate kadar aydınlatıcı bir renkte kalabiliyormuş. San Fransisco’da akıllı sokak lambaları; İspanya’da Santander kentinde trafik yoğunluğundan, araçların hareketlerine, havanın nem ve ısı oranlarına, bölgedeki nitrik oksit ve kirlilik miktarına kadar şehrin tüm detaylarına anında erişim uygulamaları; Hong Kong’da  yol trafik bilgi servisi, rota bulma servisi, akıllı yol ağları; Hollanda’nın Groningen şehrinde  doldukları zaman mesaj gönderen çöp kutuları bunlara örnekler. Ülkemden Bursa akıllı kavşak sistemlerine geçtiğini duyurdu; Konya toplu ulaşımda temassız özellikli bankacılık kartları, akıllı toplu ulaşım sistemi, 37 akıllı kavşakta trafik sinyalizasyon uygulamaları ile sistemde yer aldığını açıklamakta. Konya’ma son yapılan alt-üst geçitler bence Konya ölçeğinde rekor sürede hizmete girdi ancak tahminim sorunu çözmede yetersiz kalacağı. Konya trafik akışının önünde  nacizane en büyük engel akıllı mıdır değil midir bilemem ancak trafik sinyalizasyon ışıklarının trafiği yavaşlattığı gözlemim. Keşke bu kadar uzun dur konumunda yanmasa ve trafik sinyalizasyonlarında süre göstergesi de olsa.

Hafta sonu ülkemde önemli bir seçim var, hayırlı sonuçlara vesile olur inşallah. Artık söz vatandaşımızın. Kentime de hayırlı olmasını diliyorum. Gönlüm ömrünü adadığı illerde seçilemeyip bir gecede yolu kentime düşenlerde, bugüne kadar kentimin hiçbir sorununa değinmeyenlerde değil, yıllarını Konya dertleriyle, sorunlarıyla uğraşarak geçiren hemşerilerimde ve kentime hizmet getirenlerde elbette. Konya’m için muhalefet vekilleri de iktidar vekilleri de Konya gönüllülerinden oluşmalı. Kadro dışı kalan  Sn. Hüsnü Bozkurt da Konya’lı değildi, Çanakkale’li idi ancak 37 yılını kentimde geçirmişti. Konya’ma hizmet getiren, dertlerimizle dertlenenler sağ olsun, var olsun, yolları açık olsun. Saygıyla.