“Aşk’ın her Daim başkenti.

Mistisizmi, tarihi, mutfağı, türbeleri, müzeleri, son yıllarda inşaa edilen projeleriyle parmakla gösteriliyor.

Bilim Merkezi’nde piksellendik, semazenleri izleyerek büyülendik.

Stadyum değil sanat eseri.. İnce Minare, Tarihi Bedesten, İstiklâl  Harbi Şehitleri Abidesi, Alââddin Camii, Kalehan Ecdat Bahçesi, bisiklet yolları, Sille, Meram.

Huzur veren Konya... Tarihi dokusunu kaybetmemesi akıllarda yer etti.

 Kyoto Japon Parkı’nın resmini paylaştım, “Japonya’ya mı gittin?” mesajı geldi.

Konya’ya derinlemesine bakmanızda yarar var.”

Bu görüşler şahsımın değil, Turkuaz Medya Grubu Sabah Gazetesi Yazarları’nın Konya’da 48 saat geçirdikleri Anadolu Buluşmaları’nın ardından paylaştıkları görüşleri. Düşünün gezi programlarında yakın çevreler mesela Beyşehir, Çatalhöyük bile yok, kısaca Konya’ya derinlemesine bakmaya 48 saat yetmez bile, yeter ki program arz edilsin Konya’da hem konaklama gün sayısı hem de turist sayısı artar.

Günümüzde kentler de birbirleri ile ciddi yarış ve rekabet halinde. Markalaşmak, bir adım öne geçmek, ticarette-yatırımda-turizmde daha fazla pay almak hedef. Ülkemde bazı gruplar tarafından yapılan “En yaşanılabilir Kentler” sıralamasında en önde yer almıyor Konya ancak farklı kriterlerle biraz da subjektifliğe dayanan bir kıyaslama bu. Konya yukarıdaki güzel görüşlerden de anlaşılacağı üzere ülkemin en gözde kentlerinden. Aralık ayı Hz. Mevlana ve Şeb-i Arus nedeniyle en göz önünde, en reytingimizin bol olduğu dönem. Umarım gene İstanbul organizasyonlu törenlerin gölgesinde kalmayız.

Konya’m yolu bir kez çeşitli nedenlerle yolu düşenlerin ikamet için de seçtikleri bir mekan. Mevcut milletvekillerimizden Sn. Leyla Şahin Usta İstanbul; Sn. Halil Etyemez Artvin Yusufeli (Konya Ereğli nüfusuna kayıtlı); Sn. Mustafa Hüsnü Bozkurt Çanakkale Ezine doğumlu.

Konya, her bölgeden insanların huzur içinde yaşayabileceği bir kent.  Lise arkadaşlarımdan büyük kısmı ülkemin dört bir yanında ikamet etmekte. Her fırsatta okul yıllarının anılarına koşarlar ve keyifli zaman geçirirler. Bazıları yıllık toplantılarda Konya’yı çok tercih etmek istemez. Saygı duyar, hoşgörüyle karşılarım ama buldukları mazereti biz kusur saymayız kentim için. “Alkollü mekan bulma zorluğu” mazeretleridir genelde, bizce kusur değildir zira Konya’mın karakteristiğidir modernizminde bile mutaassıplığının olması.

“Konya’ya  tekrar gelir misiniz?”  sorusuna yanıtı “kesinlikle evet” olarak vermiş Sabah gazetesi yazarları. Hatta “Konya’da yaşar mısınız?” sorusuna da “evet” cevabı vermişler. Konya’m gerçekten tanıtılsa potansiyeli çok daha fazla bir kent. Yeter ki güzellikleri ve hazinelerini tanımak ve tanıtmaya bizler gönüllü olalım ama aramızda Konya’da yaşayıp Konya’mı keşfetmeyen o kadar çok hemşehrimiz var ki... Saygıyla.