Payitaht-ı Zemin İstanbul’un isimleri…
TARİHE YOLCULUK (142)
- İstanbul Panorama 1453 Tarih Müzesi’ni ziyaret ettiğimde, İstanbul’un bilmediğim sekiz adının “Byzantion, Konstantinopolis, Konstantiniyye, Stanpolis, Dersâadet, Âsitâne, Dârülhilafe ve Makarrı Saltanat” olduğunu öğrendim
İstanbul Panorama 1453 – Tarih Müzesi’ne girdiğinizde sizi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin cami sulietli armasının altında “PANORAMA 1453 TARİH MÜZESİ” yazısının önünde bal mumumdan yapılma ve gerçeğini aratmayacak şekilde yapılmış Fatih Sultan Mehmed ve yanında bir portresi karşılıyor.
Etrafı altın topuzlu demirlerle çevrili bu portrenin sağında ve solunda Fetih Ruznâmesi yer alıyor. Prof. Dr. Erhan Afyoncu ve Dr. Coşkun Yılmaz tarafından hazırlanan ve kitabının da yayımlandığı Fetih Ruznâmesi’nde; “Sultan II. Mehmed, artık Fatih Sultan Mehmed Han’dı. Kendisi Hz. Peygamber’in müjdelediği ‘Mutlu Kumandan’, askerleri de ‘mutlu asker’di” cümlelerinin yanı sıra şu ifadeler de yer alıyor:
“53 gün sürdü İstanbul kuşatması. Nice sıkıntılara, endişelere ve ümitlere sahne olan 53 gün...
21 yaşındaki hükümdar, kaleler kurdurmuş, savaş teknolojisinde yeni icatlar yapmış, toplar döktürmüş, gemileri karadan yürütmüş, denizleri tutmuş, 53 günlük kuşatmanın akabinde dünya tarihinde yeni bir sayfa açarak şehre girmişti.”
26 Mart-29 Mayıs tarihleri arasındaki 53 günlük kuşatma, ruznâmede tarihi kronolojik bir şekilde alt alta sıralı olarak müzeyi ziyaret edenlerin bilgisine sunuluyor.
Payitaht-ı Zemin İstanbul ve İsimleri
Müzeyi başlangıcından itibaren ve sıra takip ederek gezdiğinizde hem dünyanın en güzel tarihi şehri İstanbul hakkında, hem de İstanbul’un fethi öncesi ve sonrası hakkında detaylı bilgi sahibi oluyorsunuz.
Müzeyi gezerken “Payitaht-ı Zemin İstanbul ve İsimleri” panosunun önünde, biraz fazlaca durmak zorunda hissettim kendimi. Yenikapı’da bulunan kalıntılarla tarihi 8500 sene önceye dayanan şehre, “dünya üzerinde üç imparatorluğa başkentlik eden tek şehir” olan İstanbul’un, tarih boyunca değişik isimlerle anıldığını biliyordum. Fakat o isimlerin hangileri olduğunu işte önünde durup da yazıları okuduğum zaman öğrendim. Meğer İstanbul’un 8 değişik ismi varmış. Bunlardan ilki “Byzantion -1004”, ikincisi ise “Konstantinopolis-1116). Osmanlı döneminde sırasıyla; “Konstantiniyye”, “Stanpolis”, “Dersâadet – Saadet Kapısı), “Âsitâne”, Dârülhilafe” ve “Makarrı Saltanat” olarak adlandırılmış. Cumhuriyet’in ilanından sonra “İstanbul” olarak adlandırıldığını biliyoruz.
Tarihçi Haluk Dursun’a göre, Sultan III. Mustafa’nın hattı hümayunlarında özellikle “İslam şehri” anlamına gelen İslambol’u kullandığını da bir kenara not ediniz. Osmanlı döneminde en çok kullanılan isim “Konstantiniyye” olmakla birlikte halk arasında mutluluk şehri anlamına gelen “Dersaadet” ve büyük dergâh anlamında “Âitâne”nin de çok kullanıldığı o panodaki yazıdan öğreniyoruz. Osmanlı devletinin resmi yazışmalarında hilafetin merkezi anlamında “Darülhilafe” ve saltanatın merkezi anlamında “Makarrı Saltanat” isimlerinin kullanıldığını da Payitaht adlı televizyon dizisinde defalarca tekrarlandığından dolayı biliyoruz.
Bütün bu kullanılan isimlerden dolayı karşıma; “Osmanlı hoşgörüsü” çıkıyor. Bu arada “şehre” demek olan “stan” ve “şehir” anlamında “polis” kelimelerinin birleşiminden meydana gelen Stanpolis, zamanla İstanbul’a dönüşmüş.
Selçuklular’da İstanbul’un “Konstantiniyye, Mahrusa-i Konstantiniyye, Stambul” isimleriyle anıldığını da buraya kaydediyoruz.
YARIN: İstanbul’un bilinmeyen tarihçesi var mı?..
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.