KUPA FATİHİ
Umut fakirin ekmeği derler. Bu yılın son maçında Ziraat Türkiye Kupası'nda Trabzonspor'u kendi saha ve seyircimiz önünde konuk ettik. Ve hemen ekleyeyim, bordo-mavilileri eli boş gönderdik. Bir umutla tekrar kupaya sarıldığımız bu sezon belki bu takımı içinde bulunduğu buhrandan kurtaracak tek çözüm ruhtur.
Ligde üzerlerinden ölü toprağını atamayan kartalların her geçen hafta düşme potasında ki sancısı büyürken Trabzonspor karşısında alınan bu galibiyet herkesin içine az da olsa su serpti. Ara transfer dönemine girdiğimiz bu süreçte, her zaman söylediğim gibi iki nokta atışı transferin yanına iki tane de bu takımı rahatlatacak oyuncu takıma monte edilirse ikinci yarıyı daha rahat geçireceğiz. Ona buna bakmayın. Bu takım yeri geldi mi oynuyor. En büyük sorunumuz da gol atamamak oldu. Ki ilk yarıda sağlam tek bir golcümüz olsaydı ligde ki konumumuz bile çok farklı olacaktı. Bazı şeyler için çok geç kalsak da zararın neresinden dönülse kârdır. Lakin iş sadece transferle de bitmiyor. Birkaç satır önce de söylediğim gibi; bizim oyunculara ruh lazım. Hani diyoruz ya hep ‘Bizim için oyna, kendin için oyna, forman için oyna, arman için oyna’ diye, arma için oynamak ruh gerektirir. Mehmet Özdilek'in sahada yaşadığı heyecanın üçte biri oyuncu da olmuş olsa şuan burada bambaşka şeyler yazıp daha farklı şeylerin hayalini kuruyor olacaktık. Ama sağlık olsun diye de çok güzel bir laf var. Öncelikle hepimizin canı sağ olsun.
Aynı yıl içerisinde zirveyi ve dibi gördüğümüz bir yılı geride bırakıyoruz. Dört yıla yakındır istikrarlı bir yazar olarak çok şeyler yazdım. Kâh güldük, kâh ağladık. Kâh kızdık, kâh savunduk. Bu yılı da sözü çok uzatmadan ağzımızın tadıyla kapatmak istedim. Umutların gerçeğe dönüşeceği, heyecanların başarıyı getireceği, başarıların bu takımı zirveye taşıyacağı bol yeşil beyazlı bir yıl olsun. Hep bir ağızla, her zamankinden daha gür bir sesle Konyaspor geliyor bak diyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.